Kim harami?

TÜRKİYE'de din ticareti ve din sömürüsü iki ayrı zamanda özellikle yaygınlaşır. İlki ramazan ayıdır. Din ticaretinden siyasal ve kişisel kazanç elde eden kişi ve kurumlar her ramazan karşımıza çıkarlar.

Bazı belediyeler tarafından iftar sofraları düzenlenir. Fasulye pilavı fakir fukaraya bedava yedirip 365 gün işledikleri günahların affedilmesini beklerler!

Görkemli iftar sofralarında da aynı şeyler olur. Allah'ın adıyla siyaset konuşulur, ihale bağlanır, iş bitirilir.

Sonra Kurban Bayramı gelir. Sıra bu kez kurban etlerinde ve özellikle de kurban derisindedir.

Şeriatçı kesimler derinin peşine düşer... Çünkü deride korkunç para vardır. Trilyonlar döner. Ayrıca kurban etlerini de kendi amaçları için kullanmaya çalışırlar.

***

Dinci gazetelerin birinde günlerdir kocaman, yaklaşık üçte bir sayfalık bir ilan yayınlanıyor. Kimin verdiği belli değil. Herhalde gazetenin kendi buluşu!

Kocaman harflerle ve aynen şöyle:

‘‘MÜSLÜMAN, KURBANINI HARAMİLERE KAPTIRMA

Kurbanını bağışlayacağın kurumu iyi araştır.

Yolsuzluğa bulaşmış karanlık kurumlara bağış yapma.

İbadet olan helal bağışının İslami kurallara uygun harcanıp harcanmadığını araştırmakla yükümlüsün.

Kurban ibadetini yaparken her vesile ile inancına dil uzatan kurumları tanı ve bağışını ona göre yap.’’

İlanda haramilerden söz ediliyor, ‘‘Kurbanını haramilere kaptırma’’ deniliyor. Nedir bu sözcüğün anlamı?

Ferit Develioğlu, Osmanlıca-Türkçe Lügat: ‘‘Harami: Hırsız, haydut, yol kesen.’’

Peki bu ilanda harami sözcüğü kimler için kullanılıyor?

Kurbana ve derisine kim talipse, hangi çağdaş, aydınlık ve yararlı kuruluş talipse, onlar kastediliyor.

Mehmetçik Vakfı, Türk Hava Kurumu, Darülaceze ve diğerleri.

Bunların hepsi, sizin adınıza vekaleten kurban kesiyor. Kesimler sağlıklı bir ortamda, din adamları, veteriner ve noter huzurunda gerçekleşiyor.

Elde edilen et ya da gelir, şehit ailelerine, şehit çocuklarına, gençliğe, Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Sosyal Yardımlaşma Fonu gibi yerlere gidiyor.

Darülaceze, yüzlerce yoksul ve düşkün insanı besliyor.

Türk Hava Kurumu, kurban derilerini toplama yetkisi olan tek kuruluş. Bütün gelirini buradan elde ediyor.

Bu kuruluşların ilanları günlerden beri gazetelerde yayınlanıyor. Banka hesap numaralarını verip kurban parası yatırmanızı istiyorlar.

İsterseniz kendiniz kesersiniz. Sokaklarda vahşet ve kan istemiyorsanız, kurban etinizin gerçekten yerine ve ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını istiyorsanız, bu kuruluşlara ve benzerlerine para yatırıp kestiriyorsunuz.

***

Şeriatçı gazetede yer alan ilanlarda ‘‘harami’’ ve ‘‘karanlık’’ diye tanımlanan kuruluşlar işte bunlar!

Şehit çocuklarına, ana babalarına ve şehit eşlerine kucak açan, yoksul, düşkün yavrularla yaşlı insanları yatırıp besleyen, Türk havacılığını geliştirmek için çaba harcayan kurumlar.

Eğer bu yobaz takımında biraz utanma olsa, böyle bir ilanı sayfalarında yayınlamazlar.

Eğer Türkiye'de bir parça ‘‘hukuk’’ olsa, bu utanmazlığı sergileyenlerden yargı önünde hesap sorulur.

Bu ülkede böyle şeyleri hiç aramayın çünkü bulamazsınız.

***

Bunların gözü dönmüş, vicdanı kirlenmiş. Ellerinden gelse, ellerine bir gün yetki geçse, karşıtlarının tamamını yok ederler.

Her gün bağıra bağıra yazdıkları ‘‘demokrasi, fikir ve ifade özgürlüğü’’ gibi kavramlar, bunların işine geldiği sürece ve sadece kendi çıkarları doğrultusunda vardır.

Gerisi hikáyedir.

Şimdi değil, yıllardan beri pusuda bekliyorlar ama umutsuzca!.. ‘‘Ah elimize bir fırsat geçse’’ diye hayıflanıyorlar.

Yarın Kurban Bayramı.

Kestireceğiniz kurbana ve derisine sahip çıkın.

Din tüccarlarına, müminlerin inancını sömürüp malı götüren uyanıklara, bizi Afganistan yapmaya çalışanlara kaptırmayın.
Yazarın Tüm Yazıları