SEVGİLİ okuyucularım, şu belgeye bakınız! Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu’na (TKİ) bağlı olarak çalışan Garp Linyitleri İşletmesi Müdürlüğü, bölgenin tüm işyerlerine ve çalışanlarına duyuru gönderiyor. Dikkat, burası bir kamu kuruluşu!
"3 Ekim 2006. İlçe Müftülüğümüze bağlı olarak faaliyet gösteren Kavaklı Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği öncülüğünde inşaatı devam eden Kavaklı Kız Kuran Kursu için yardım kampanyası düzenlenmiştir.
Yardım kampanyasına katılmak isteyenlerin bir dilekçe ile Müessese Müdürlüğüne 10 Ekim 2006 tarihine kadar müracaat etmeleri rica olunur.
Zafer Atalay. İdari ve Sosyal İşler Şube Müdür Vekili."
Bir kamu çalışanı olarak isterseniz para vermeyin, başınıza gelecek şeyleri düşünün! Kara listeye mi girerseniz, sürgüne mi gönderilirsiniz, başınıza hangi işler açılır, Allah bilir.
* * *
DHA Zonguldak muhabiri Mustafa Özdemir’in haberinden belgeli bir örnek daha vereyim. Zonguldak Valiliği, Karadeniz Ereğlisi İlçesi’ndeki Safa Cami Yaptırma ve Koruma Derneği’ne bir yıl süreyle bağış ve yardım toplama izni veriyor. 90 milyar lira toplanacak. Bu durum bütün kaymakamlıklara bildiriliyor. Çaycuma Kaymakamlığı durumu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, onlar da kendilerine bağlı kurumlara yazıyor. Milli Eğitim Müdürü Dursun Şen imzalı 25 Eylül 2006 tarihli yazının sonunda bir dağıtım listesi var:
"Dağıtım: Tüm ilköğretim okullarına. Ana okullarına. Tüm liseler ve özel ilköğretim okullarına."
Şimdi düşünün, cami yapılsın diye anaokulları dahil bütün okullarda yardım kampanyası başlatılacak ve öğretmenlerle birlikte öğrenci velileri sorumlu tutulacak. Sıkıysa vermeyin, 90 milyarı toplamayın. Vermeyenin başına yine iş açılacak. Anaokulları dahil!
* * *
İzmit’te yayınlanan Bizim Kocaeli Gazetesi’nin 2 Ekim 2006 tarihli haberi:
"Kocaeli (AKP’li) Büyükşehir Belediyesi, il genelindeki cami ve Kuran kurslarına 5 bin adet Kuran-ı Kerim dağıttı. Büyükşehir Belediyesi amblemli çantalar içinde belediye personeli tarafından dağıtılan Kuran-ı Kerim’lerin kapağına Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun kartviziti yapıştırıldı. Belediyenin reklam yapmak için hiçbir fırsatı kaçırmadığı gözleniyor.
Kartvizitli Kuran-ı Kerim’lerin alımı için ihale yapılıp yapılmadığı, kaç adet Kuran alındığı, bu amaçla ne kadarlık bir bütçe ayrıldığı bilinmiyor."
* * *
İşte size 21. yüzyıl Türkiyesinden çarpıcı ve belgeli üç haber!
Kamu kurumlarının nasıl çalıştığını, yukarıdan gelen baskılar doğrultusunda neler yaptığını, çalışanları, öğretmen ve öğrencileri bile nasıl baskı altına almaya kalkıştığını, hiç sıkılmadan nasıl kartvizitli Kuran-ı Kerim dağıtıldığını iyi görün.
Oy avlamak amacıyla yapılan din ticareti ve din sömürüsü işte budur.
Laikliğin ayaklar altında çiğnenmesi de budur.
Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı, komutanlar ve bütün yurtseverler işte bunu söylüyor, bu çarpık gidişe dikkat çekiyorlar.