İsrail Başbakanı’na mektup!

"(Kişiye Özeldir.) Sayın İsrail Başbakanı, nasılsınız, iyi misiniz? Bizi soracak olursanız, valla ben kendi adıma sizden şikáyetçiyim.

Filistinliler tarafından bir askeriniz kaçırıldı diye yine dünyayı ayağa kaldırdınız. Öğrendik ki, ordunuza ’ileri, gereken bütün hedefleri yok edin’ emrini vermişsiniz. Ordunuz zaten Filistin topraklarına girmiş, bakanları ve milletvekillerini esir almıştı. Şimdi uçaklarla, tank ve toplarla bombalama süreci devam ediyor.

Sayın İsrail Başbakanı, bu ne telaş yahu! Bir askeriniz kaçırıldı diye insan ortalığı bu kadar velveleye verir mi! Kaçırıldıysa kaçırıldı. İlle de onu canlı olarak istiyormuşsunuz. Aksi takdirde yapacağınızı İsrail hükümeti bilirmiş.

Yahu Ekselans, siz uzayda mı yaşıyordunuz?

Ortadoğu bölgesine paraşütle mi indirildiniz!

Biz terörle yıllardan beri boğuşuyoruz. Bugüne kadar toplam 6 bin askerimizi ve polisimizi yitirdik. Nice askerlerimiz kaçırıldı, binlerce sivil insanımız öldürüldü.

Kuzey Irak’ta subaylarımızın başına çuval bile geçirdiler.

Yıllardır Türkiye’nin dört bir yanında şehitlerimizi toprağa veriyoruz.

Her gün şehit cenazesi kaldırmanın ve ’kanları yerde kalmayacaktır’ diye nutuk atmanın dışında bizden ’tık’ var mı?

Sayın Başbakan, siz ne biçim ülkesiniz yahu! Kaçırılan bir askeriniz için dünyayı ayağa kaldırmak ayıp değil mi?

Sizin bir askerinizin canı can da, bizim tam 6 bin askerimizin ve polisimizin canı patlıcan mıydı yani?

Eğer bu konularda ortalığı ayağa kaldırmak gerekseydi, koskoca Türkiye Cumhuriyeti bunu şimdiye kadar bin defa yapamaz mıydı beyefendi!

Adamlar bizim içimizde. Ya bizim dağlarda ve kentlerde, ya da Kuzey Irak’ta. Çoğu oradan sızıp geliyor, yapacağını yapıp geri dönüyor.

Biz Kuzey Irak’taki PKK yuvalarına bir şey yapıyor muyuz? Elimizi kolumuzu kımıldatıyor muyuz?

O kukla Irak hükümetine, ayrıca Kuzey Irak ve Avrupa’da PKK’yı besleyen ABD ve AB’ye karşı ağırlık koyuyor muyuz? Koysak, hepsini duman etmez miyiz!

Hem biz sizin gibi küçücük değil, Allah nazardan saklasın, ’dünya devi’ bir ülkeyiz!.. Yaaa!..

Ve de siz nasıl ABD’nin kucağında oturuyorsanız, biz de aynen öyle oturuyoruz. Yani ABD hem sizin, hem de bizim müttefikimiz!

O kadar ki, bizimkiler şimdi ABD ile dostumuz İran mollaları arasında arabuluculuk yapmaya bile soyundu. Gerçi ABD bu isteği elinin tersiyle itti, ’siz karışmayın’ dedi ama olsun varsın. Elbet bir gün biz de bir yerlerde arabulucu oluruz!

Şimdi de sizinle Filistin arasında arabuluculuk görevine soyundular. Aman, istirham ediyorum bari siz geri çevirmeyin!..

Çünkü bizimkiler başkaları için arabuluculuk yapmaya kalkışırlar da, yanıbaşımızda Kuzey Irak’tan başımıza açılan belalar konusunda bir tek adım bile atamazlar!

Zat-ı aliniz bir askeriniz kaçırıldı diye dünyayı ayağa kaldırıyorsunuz. Biz dünyayı ayağa kaldırmaktan falan vazgeçtik, olanları ve başımıza gelenleri izlemekle yetiniyoruz. Niçin?..

Çünkü biz size benzemeyiz.

Biz büyük ve ağırbaşlı bir ülkeyiz!

İster öldürsünler, ister kaçırsınlar ve isterse çuval geçirsinler, sorun çıkarmak istemeyiz!

Sayın İsrail Başbakanı, inanın kafam çok bozuk! Kaçırılan bir asker için bu kadar tantana yapılır mı yahu!

Biraz uysal olun, kaderci olun.

Allah korusun siz bizim yerimizde olsaydınız, bugüne kadar tam altı bin güvenlik görevlinizi yitirmiş olsaydınız, demek ki üçüncü dünya savaşını başlatacaktınız be sayın İsrailli Başbakanım!

Bu gibi konularda bizi örnek alın. Nutuk verin ama asla tepki vermeyin. Hayırlısı neyse o olsun deyin. Sessiz kalın.

Hoşçakalın!"
Yazarın Tüm Yazıları