İnanmıyorum!!

SEVGİLİ okuyucularım, bu "tek parti" iktidarı döneminde olanları hayret ve ibretle izliyoruz. Neyi, hangi konuyu yazacağımı şaşırıyorum.

(Önüme her gün sizden yüzlerce mesaj yağıyor. Çoğu başlıbaşına yazı konusu. Hepsini tek tek okuyorum ama sizlere yanıt veremediğim için üzülüyorum. Bazılarınız bana bu yüzden kızıyor, bazılarınız gönül koyuyor. Bunu biliyorum ama lütfen kendinizi benim yerime koyun. Bunca mesaja ben tek tek nasıl yanıt vereyim? Yine de beni affedin. Ama lütfen kızmayın, gönül koymayın.)

Hrant Dink cinayeti işlendi. Bakınız, her kafadan ayrı ses çıkıyor. Hükümeti yönetenler ve kurumlar birbirinden habersiz ve kopuk. İşi kovalayıp sonuca vardıracak bir siyasi otorite yok. Hükümet bitik durumda. Emniyet Genel Müdürlüğü makamı iki aydır boş, atama yapılamıyor. İçişleri Bakanlığı’nda en üst düzey makamlar vekáletle yönetiliyor.

Devlete atama yapamayan iktidar, bir cinayeti de çözemiyor. O yüzden her kafadan bir ses çıkıyor, bilgi kirlenmesi yaratılıyor, devlet düşmanlığına yol veriliyor.

Öte yanda Recep Tayyip Erdoğan kürsülere çıkıp "derin devletten" yakınıyor! Derin devlet eğer varsa ve taş koyuyorsa, bunun sorumlusu kim? Kendisi değil mi? Niçin çözmüyor, niçin yok etmiyor?

Devletin bütün organları kendisine bağlı değil mi? Asker, sivil, polis, jandarma, MİT, öteki birimler, benden mi emir alıyor?

İktidar ağlaşma, yakınma yeri değildir. Oraya ağlaşmak, şikáyet etmek için değil, sorunları çözmek için gelinir.

Hangi sorunu çözdüler? Bir Hrant Dink cinayetinde düştükleri duruma bakın. Nerede siyasi otorite, nereye kayboldu?

* * *

Üç gün önce burada Telekom zamlarını yazdım. Telekom’u bu özelleştirme rezaletinde ölmüş eşek fiyatına satın alan yabancı Saudi Oger firması, yaptığı son zamlarla bu işi tümüyle bedavaya getiriyor. Dünyanın neresinde bir ülkenin altın yumurtlayan tavukları sırf günü kurtarmak için böyle bir biçimde yabancılara (veya yerli yandaşlara) bu fiyata verilir ve onlara böyle olanaklar sağlanır?

Bu olanlara inanamıyorum!

İktidar 17 Ocak 2007 tarihli yeni bir petrol yasası çıkardı. Yasa tümüyle yabancılara kıyak için çıkarıldı. Ulusal kuruluş TPAO yok ediliyor, siliniyor. Anlaşıldığı kadarıyla TPAO’yu da özelleştirip yabancılara sunacaklar.

Petrol arama ve satışı için eski yasada bulunan "milli menfaatlere uygun olarak" sözcükleri çıkarıldı. Kamu yararı ve toplumsal çıkar silindi. "Talebin milli menfaatlere uygun olması" ölçütü de çıkarıldı.

En stratejik petrol ve doğalgaz alanında yabancı devlet ve şirketlere her türlü ayrıcalık sağlandı. Ulusal çıkarların korunması ilkesi, eski yasadaki "memleket ihtiyacına ayrılma" kavramı da yok edildi. Yabancılara verilecek arama sahası izinlerindeki sınır kaldırıldı, tekelleşmenin önü açılmış oldu.

Devlet, bundan sonra petrol arama ve çıkarma çalışmalarından pay alamayacak. TPAO bu konularda hiçbir biçimde söz sahibi olmayacak. Devlet gelirinin yüzde 84’ü durup dururken yabancı tekellere aktarılacak.

Bu bilgileri Petrol İş Sendikası Araştırma Grubu tarafından hazırlanan 29 Ocak 2007 tarihli rapordan aldım. Rapor şöyle bitiyor:

"Yabancı petrol şirketlerine ülkemizin her yerinde sınırsız bir biçimde faaliyette bulunma hakkı tanınmıştır. Ruhsatlarda tekelleşme, ham petrolde ülke ihtiyacı için ihracat sınırlamasının kaldırılması, üretilecek ham petrolden elde edilecek devlet hissesinin yüzde 2’lere kadar düşürülmesiyle milyonlarca dolara ulaşan gelir kayıplarına yol açacak olan bu yeni yasa, hangi ülkenin çıkarlarını korumaktadır?"

Yabancı petrol tekelleri, aynı oyunu işgal altındaki Irak’ta oynadılar ve petrolün çoğunluk hisselerine el koydular. Orada bu işi silahla-tehdit ve şantajla başardılar.

Bizde silahsız!.. AKP iktidarını ikna yoluyla.

* * *

Cumhurbaşkanı Sezer bu yasayı inceleyecek, uzmanlara inceletecek ve büyük olasılıkla veto edecek. Peki sonra ne olacak? AKP aynı yasayı yeniden ve aynen çıkarıp Sezer’in önüne gönderecek... Çünkü dışarıyla bağlantılar çoktan yapıldı!

Sezer’in ikinci kez veto yetkisi yok. Yasa belki Cumhurbaşkanı, belki CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’nde açılacak dava konusu olacak... Ve mahkemenin tozlu raflarında yıllarca beklerken ruhsatlar verilecek, kıyaklar yapılacak ve atı alanlar Üsküdar’ı çoktaaan geçmiş olacak.

İşte size yaklaşık iki hafta önce sessiz sedasız çıkarılan ve "kime hizmet ettiği belli olmayan" demeyeceğim, belli olan bir petrol yasasının kısacık özeti.

Yazımın başlığında "İnanmıyorum" demiştim. Ülkemizin buralara sürüklenmiş olmasına gerçekten de inanmıyorum, inanamıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları