İçişleri Bakanı’na açık mektup

"SAYIN Abdülkadir Aksu, size bu açık mektubu Ankara’da yaşayan milyonlarca insan adına yazıyorum.

Başkentin en yoğun yeri olan Atatürk Bulvarı ile Cinnah Caddesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından tümüyle altüst edilmiş durumda. Trafik felç.

Buralardan siz de geçiyorsunuz, durumu -kesilen güzelim ağaçlar dahil- herhalde görüyorsunuz. Bu anormal kazı işlemi Kavaklıdere’de ABD Büyükelçiliği önünden başlayıp Cinnah Caddesi’ne kadar birkaç kilometre sürüyor.

Ankara’da yaşayan bir tek Allah kulu bile ne yapıldığını, ne yapılacağını bilmiyor. Acaba siz biliyor musunuz? Bu proje neyin nesidir? Ankara’da yaşayan insanlara en ufak bir bilgi kırıntısı bile verilmemesinin nedeni nedir?

Dahası var. Burada "Ankara Rezaleti" başlıklı iki yazımda Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne iki kez sorular sordum. En ufak bir yanıt gelmedi.

Bu işler başlamadan önce şehircilik uzmanlarının görüşü alındı mı?

Belediye bu projeyi ihaleye çıkardı mı? Çıkardı ise ihale ilanı nerede yayınlandı? Kaç firma girdi ve hangi teklifleri verdi? Çıkarmadı ise niçin? Bu durumda işi kim, hangi firma aldı?

Kaça aldı? Gerekçesi nedir?

Sayın Aksu, Büyükşehir Belediyesi sizin partinizden olabilir. Bu durum, gerçeklerin toplumdan gizlenme nedeni olamaz.

Savurganlık, rastgele işler yapma, milletin parasını sorumsuzca harcama yetkisi hiç kimseye verilmez.

Harcanan para halkın, milletin parasıdır. Bunun hesabı elbette birileri tarafından sorulacaktır.

Kimin parasını kimden gizliyorlar?

***

Esenboğa yolundan da herhalde geçmişsinizdir. Aynı soruları, özellikle o işin maliyetini, hangi firmalara hangi gerekçelerle ve kaça verildiğini burada size soruyorum.

O yoldaki altgeçitleri gördünüz. İçleri ve dışları mermer kaplanıyor. Bu mermerlerin Çin’den getirtildiği söyleniyor. Belki binlerce metrekare!

İnsaf, insaf! Böyle bir savurganlığa kimin hakkı var?

Siz İçişleri Bakanı olarak devlet bütçesinde fazladan bir kuruş olmadığını elbette çok iyi biliyorsunuz. Güvenliğe ilişkin bazı çok zorunlu harcamaları bile ister istemez yapamıyorsunuz, tasarrufa gitmek zorunda kalıyorsunuz.

Sayın Aksu, belediye işlerinden sorumlu olan sizsiniz. Ankara Büyükşehir Belediyesi, başta BOTAŞ olmak üzere kamu kuruluşlarına ve kişilere katrilyonu aşan borç takmış durumda. Böylesine borç içinde yüzen bir belediye nasıl oluyor da bu savurganlığı milyonlarca insanın gözleri önünde yapabiliyor?

Milletin parasına günah değil mi?

Yapılanlar, harcamalar, iş verilen birkaç firma niçin toplumdan gizleniyor?

Siz o makamda partinin değil, devletin bakanısınız. Öyle olmak zorundasınız. En azından devletin ve kamunun çıkarlarını da gözetmek zorundasınız.

Bakınız, dünkü yazımda bir belge daha açıkladım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tam 2.5 trilyon ödeyerek 110 bin adet fotoğraf albümü ve 110 bin adet anahtarlık yaptırıyor! İhaleye sadece bir firma giriyor ve işi alıp götürüyor! Bunlar nasıl işlerdir?

***

Sayın Aksu, Ankara’da milyonlarca insanın gözünün önünde olanları burada yazıyorum, sorular soruyorum.

Tık yok!

Sorduklarım devletin gizli belgeleri değil, harcanan paralar ve iş verilen firmalar.

Şimdi sizden bir istirhamım olacak.

Bu sorulara, özellikle Ankara ile ilgili olanlara lütfen siz yanıt verin. Bu soruları şimdi size, makamınıza soruyorum... Ve sormaya devam edeceğim.

Bugün cumartesi, yarın pazar, öbür gün pazartesi. Önümüzde net üç gün var.

Belediyeye emir verirsiniz, yanıtları -işi özünden saptırmadan- hazırlayıp ya doğrudan bana, ya da size iletirler ve ben burada yayınlarım.

Bir tarafta devlet bütçesi tamtakır. Bütün büyük yatırımlar durdurulmuş durumda. Vatandaşa kamulaştırma bedelleri ödenemiyor. Memur maaşları bile zorla, gıdım gıdım, sadaka verircesine artırılıyor. Devlet uçan kuşa, hatta hastanelere bile borçlu. Hastaneler hizmet veremiyor, devlet ilaçtan tasarruf yapıyor!..

Ve öbür tarafta hele AKP’li belediyeler, bir elleri yağda bir elleri balda! Hesap veren yok, hesap soran yok. Milletin paraları har vurulup harman savruluyor, kentler altüst durumda, insanlara işkence ve hizmet tacizi yapılıyor, birileri bu furyada zengin ediliyor.

Yanıtınızı bekleyeceğim Sayın Abdülkadir Aksu. Saygılarımla."
Yazarın Tüm Yazıları