KARADENİZ’de gelirini fındıktan sağlayan milyonlarca insan hükümete tepkili, öfke yağdırıyor. Fındık fiyatları düştü, üretici perişan. Bir süre önce yapılan Ordu mitinginde bu öfke sokaklara taştı.
Başbakan’ın tüccar danışmanı Cüneyd Zapsu dünya fındık piyasasında sözü geçenlerden biri. Fındık fiyatı ne kadar düşer ve üretici ne kadar zarar ederse, tüccar Zapsu o kadar kazanıyor.
Fındık rezaletinde çaresiz kalan hükümet, çözümü Fiskobirlik’i devre dışı bırakmakta buldu. Niçin?.. Çünkü Fiskobirlik yönetimi AKP’li değil.
Peki ne yaptı hükümet?
Bu yıl fındık alım ve piyasayı düzenleme görevini şimdi Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) devretti. Kelin merhemi olsa başına sürer! TMO’nun durumu ne?
Size eski TMO Genel Müdürü Prof. Dr. Mevlüt Karakaya’dan aldığım mesajı aynen iletiyorum:
"Bugünlerde fındık alımında Fiskobirlik’i dışlayıp devreye sokulmaya çalışılan TMO’nun son üç yılda (AKP döneminde) mali durumunda ciddi bozukluklar var. Bunları Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan rapordan da okuyabilirsiniz.
Son üç yıldan bu yana buğday piyasasını bile denetlemekten aciz kalan ve mali durumu giderek kötüleşen TMO, şimdi fındık piyasasını nasıl düzenleyecek? Doğrusu çok merak ediyorum!.. Çünkü TMO’nun fındık bölgelerinde ne bir deposu vardır, ne de alım merkezleri.
Ayrıca bu konuda hiçbir uzmanı yoktur. (TMO’nun ihtisas alanı buğday ve hububat.) Konuyu da bilmez.
Alımı yine Fiskobirlik yapacak. Fiskobirlik elemanları ve depoları kullanılacak. TMO ise finansman sağlayacak.
Peki böyle olacağına niçin Fiskobirlik’e doğrudan para aktarımı yapılmıyor da, devreye TMO sokuluyor? Doğrusu merak ediyorum, bu uygulama TMO’nun bozulan durumuna bir kılıf mı olacak? Zaten çok zor durumda olan buğday üreticisi seneye daha kötü bir duruma mı sokulacak?"
***
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, ülkenin en üst düzeydeki denetim birimi. Burada çok sayıda uzman görev yapıyor. Ayrıca gerek görülen her uzman yasa gereği çağrılıyor. Şimdi bu kurulun TMO ile ilgili son raporundan birkaç alıntıyı çok özetle veriyorum:
"2005 yılında TMO’nun zararı yüzde 241 oranında artmış ve 914 milyon YTL’ye yükselmiştir. İstikrar 2004 yılından başlayarak bozulmuştur. Ofisin mali yapısı yeniden bozulma belirtileri göstermektedir.
Borçlar yeniden ve büyük oranda artışa geçmiştir. Faiz yükü de artmıştır. Bu artış 2004 yılında yaklaşık yüzde 100, 2005 yılında ise yüzde 280 olarak gerçekleşmiştir..."
***
Bütün bu gerçekler ortada iken, hükümet niçin yeni dönemde fındık piyasasını düzenleme ve fındık alım görevini işin uzmanı Fiskobirlik’ten alıp bu konuda hiçbir deneyimi olmayan TMO’ya veriyor?
Yanıtı çok basit!.. Çünkü TMO, iktidarın elinde olan bir devlet kuruluşu. Fiskobirlik ise AKP’nin elinde değil. Tam tersine iktidar karşıtlarının yönetiminde. Üretici onları seçmiş.
Şimdi sözü eski Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp’in Yeniçağ Gazetesi’ndeki sözlerine bırakıyorum:
"Köylünün elindeki buğdayı bile alamayan batık durumdaki TMO’yu fındık alıcısı olarak ilan etmek, en büyük aldatmacadır. AKP iktidarı, uyguladığı yanlış tarım politikasıyla TMO’yu perişan etti ve batırdı. Bizim dönemimizde sıfır borçla teslim ettiğimiz TMO’nun borcu bugün 1 katrilyon.
Batık durumdaki TMO’nun fındık alması mümkün değildir. Fındığı ne alabilir, ne satabilir. Buğdayı bile alamıyor. Hükümet fındık üreticisini kandırıyor ve oyalıyor."
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün’ün sözleri: "Fiskobirlik devre dışı bırakılırsa sorun daha da büyür. Düğmeye basalım, bu oyuna dur diyelim. Türkiye’nin petrolü olan fındığı uluslararası lobiler (içlerinde Cüneyd Zapsu var) kuşattı. Fındığı kurtlandırdılar. Bu kurtlar sökülüp atılmazsa Karadeniz’de sosyal dengeler bozulur. Geçen yıl 7 YTL olan fındık fiyatını bu yıl boşuna 2 YTL’ye düşürmediler. Bunun mantığı yok. Burada olsa olsa büyük bir oyun var."
Fındık oyununun henüz ilk perdesini izliyoruz. Sonu nasıl gelecek, hep birlikte göreceğiz!