Emin Çölaşan: Çiller yanıt versin

Emin ÇÖLAŞAN

BUNDAN birkaç hafta öncesine kadar DYP ve Çiller ailesi yandaşlarınca çıkarılan Öncü isimli çurçur bir gazete ile BTV isimli bir televizyon kanalı vardı. Buralarda Çiller ailesi hakkında yazı yazan, eleştiri getiren, söz söyleyen istisnasız herkese -siyasetçi, gazeteci, işadamı vesaire- ana avrat ve belden aşağı sövülürdü.

Nice insanımız bunlar tarafından eşcinsel, fahişe, tacizci, hırsız ilan edilir, bu amaçla yalan manşetler atılır, ekranda altyazılar geçilir, sövdükleri kişilerin karıları ve kızları bile o ağır hakaretlerden nasibini alırdı.

Öncü ve BTV hakkında çok sayıda dava açıldı. Mahkemeler bile o yakası açılmadık küfürlere şaştı kaldı. Büyük tazminatlar ödemeye mahkûm oldular. İşin toplam boyutu trilyona ulaştı.

Her ikisinin de sahibi BAYS A.Ş. idi.

Bir süre sonra bunlar kıvırtmaya başladılar. Tazminatları artık ödemiyorlardı. Bunun böyle olacağı belliydi. Geçmişte yazılar yazıp Tansu Çiller'i uyardım. O zaman burnundan kıl aldırmaz, bizimle muhatap olmazdı! Konuyu kaç kez gündeme getirip sordum:

‘‘Yoksa Sülün Osman yöntemiyle mi karşı karşıyayız? Bunlar sövecek, sonra da tazminatları ödemeden tüyecek mi?’’

Bu sorulara Öncü Gazetesi örneğin 19 Eylül 1998 tarihli nüshasında yanıt veriyordu:

‘‘BAYS A.Ş. şimdiye kadar açılmış ve açılacak bütün tazminatları ödeyecektir. Şu ana kadar açılan tazminat davaları, Öncü'nün verdiği mücadelenin yanında hiçbir şey değildir. Dolayısıyla mahkemeler tarafından ödenmesine karar verilen tazminatların ödenmemesi gibi bir durum söz konusu değildir. Böyle bir şey aklımızdan bile geçmez. Öncü, adaletin verdiği hiçbir karardan kaçmayacaktır.

Şimdi tazminat konusunun gündeme getirilmesi, ideolojik kavganın sonucudur. BAYS A.Ş. ticari faaliyetini sürdürmektedir. Tazminatlarla ilgili olarak muhatap olmayı da sürdürecektir.’’

***

Gazete daha sonra BAYS tarafından iki ayrı kişiye ‘‘sahibi’’ olarak devredildi. Bekir Altınok ve Mehmet Göktürk.

Her ikisi de Tansu Çiller'in yakını. Her ikisi de şu anda DYP Merkez Karar Kurulu üyesi.

BTV ise Jet Fadıl'a devredildi. Karşılığında hem büyük para alındı, hem de belli illerden milletvekili kontenjanı sağlandı.

Öncü ve BTV bunların sahipliğinde de küfür ve hakaret yağdırmaya devam etti. Bu pislik 18 Nisan seçimleri öncesinde doruk noktasına vardı. Açılan davalar yine birbirini izledi ve toplamı trilyona ulaşan yüzlerce tazminata mahkemeler tarafından hükmedildi.

Bir süre sonra Sülün Osman yöntemi devreye girdi. Tazminatlar artık ödenmiyordu. Zaten bu kadar hakaretten doğan tazminata Koç ve Sabancı bile dayanamazdı.

***

Tansu Çiller bundan birkaç ay önce taktik değiştirdi ve daha önce muhatap olmadığı gazetecileri arayıp ilişki kurmak istedi. Beni de iki kez aradı.

Kendisine iki konuşmamızda da aynı şeyleri söyledim:

‘‘Bakın Tansu Hanım, bu gazete ile televizyon kanalı sizin adınıza sövüyordu. Hatta o metinlerden bazılarını Özer Çiller'in yazdığını biliyoruz. Gazete ile televizyon Ankara'da aynı binada idi. Kocanız onları ziyarete gider, resimleri gazetelerde çıkardı. Şimdi tazminatlar ödenmiyor. Bunların sahibi BAYS şirketi sizin adamlarınız tarafından kurulmuştu. Gazetenin sonraki sahipleri olan Bekir Altınok ve Mehmet Göktürk'e siz parti organlarında görev verdiniz. Altınok ayrıca son seçimde DYP'nin İstanbul'dan milletvekili adayı idi. Ne olacak şimdi bu tazminatlar?..’’

Çiller telefonda her şeyi inkár etmesin mi! Öncü ve BTV'nin kendisi, kocası ve partisiyle uzaktan yakından ilişkisi olmadığını, Öncü'yü hiç okumadığını, BTV'yi hiç izlemediğini söylemesin mi!

Ortaya iki olasılık çıkıyordu:

1- Yakın çevresinden bile bu kadar habersiz olduğuna göre, dünyadan hiç haberi yoktu.

2- Yalan söylüyordu.

***

Çiller yalan söylüyordu. Şimdi elimde 23 Mart 1998 tarihli bir belge var. DYP Başkanlık Divanı Kararı. Parti görüşlerini ifade etmek için cep kitapçıkları bastırılacak. İşin BAYS A.Ş.'ye verilmesine karar veriliyor. Belgenin altındaki kapı gibi imzalara bakınız:

Tansu Çiller, Mehmet Gölhan, Hayri Kozakçıoğlu, Hasan Ekinci, Cihan Paçacı, Ali Şevki Erek, Rıza Akçalı, Meral Akşener, Nurhan Tekinel, İsmail Karakuyu.

Bundan daha büyük kanıt olabilir mi? Partisi, Tansu Çiller'in de imzasıyla BAYS'a iş veriyor. Şirket Öncü ve BTV'nin sahibi. Gazetenin sonraki sahipleri partinin karar organlarında, televizyonun sonraki sahibi ise Jet Fadıl!..

Ve Tansu Çiller bu ilişkileri inkár etmeye kalkışıyor.

***

Bu işler bu kadar ucuz mu? Kiralık tetikçiler, Memduh Bayraktaroğlu gibi sahtecilikten hapis yatmış sabıkalılar tarafından Çiller ailesi adına insanlara yıllar boyu, belden aşağı sövülecek, yalan, iftira ve hakaret yağdırılacak, yüzlerce mahkeme kararı çöpe atılacak, tazminatlar ödenmeyecek, bir çeşit gasp ve dolandırıcılık yapılmış olacak ve Çiller başı sıkışınca her şeyi inkár edip ‘‘Bizim onlarla bir ilgimiz yoktu ki’’ diyecek!

Bu kadarı olmaz Tansu Hanım. Ya bu pislik nedeniyle özür dileyiniz, ya da ilişkinizin ardında mertçe durmayı biliniz.