Emin Çölaşan: Biraz ciddi ol

Emin ÇÖLAŞAN

Bitmiş, tükenmiş, yaptıklarının hesabını veremeyen bir belediye başkanı!.. Yılbaşı gecesi ekranlarda, canlı yayınlarda boy gösteriyor. Spikerler bunu ‘‘Yılın son sürprizi’’ olarak tanıtıyor!..

İ. Melih müthiş açıklamasını yapmaya başlıyor!

‘‘Ben Fenerbahçe taraftarıyım. Eğer kabul ederlerse (kabul edilmeyeceğini biliyor) Fenerbahçe başkanlığına aday olmak istiyorum. Kulübü Ankara'ya getiririz, borçlarını öderiz, Ankara'da bir semtin adını da Fenerbahçe olarak değiştiririz. Arkadaşlarım bu fikri çok olumlu buldular...’’

Acaba yılın son gecesi suratındaki o tuhaf ifade ile adam mı işletiyor diye bakıyorum. Fenerbahçe gibi seçkin bir kulüple gırgır mı geçiyor, yoksa medyada isminden bu yolla söz ettirip reklam mı yapmak istiyor?

Ankara'nın tüm kaynaklarını tüketmiş, ihale yolsuzlukları yargı kararıyla belgelenmiş, borçlu olduğu firmalara bazı ödemeleri yapması için Demirel bile kendisine yazı yazmak zorunda kalmış!.. Ve bizimki Fenerbahçe'ye başkan adayı olduğunu açıklıyor!

Fenerbahçe camiası bu şahsa tavır koysun mu? Hayır, tavır koymak bile onu ciddiye almak anlamına gelir.

***

Bu adamın perde gerisinden yönettiği bir Ankara takımı var. Parası Belediye tarafından sağlanıyor. Kulübün adı Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor. Şu anda ikinci ligde oynuyor. Son sırada Kasımpaşa, hemen onun üstünde Ankaraspor var. Yani ikinci ligden düşebilir.

Belediye'nin olanakları bu takıma çalışıyor. İşte size bir okuyucu mektubu. Ankara'dan Tevfik Kızgınkaya yazıyor:

‘‘Size AŞTİ'de (Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali) yaşadığım olayı aktarmak istiyorum. Yoldan geldim, taksiye binmek istedim. Sıradaki taksiye binince şoför gideceğim yeri sordu ve beni indirdi. Elinde telsizle dolaşan bir görevli telaşla başka bir taksi buldu. Ona bindim ve öğrendim ki terminalde uygulama şöyle oluyormuş:

Kendilerine yakın olan taksi şoförlerini sıraya alıyorlar ve belli bir uzaklığın ötesine gidecek yolcuları onlara bindiriyorlar. Yakın mesafeler için başka taksileri kullanıyorlar.

Her taksiden de günde 5 milyon lira para alıyorlar ve bir kart veriyorlar. Aksi takdirde AŞTİ'den yolcu alamıyorsunuz. Parayı da, ekte gönderdiğim Ankara Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü adına düzenlenmiş perakende fişlerle tahsil ediyorlar. Ayrımcılığın ve haraç toplamanın tam bir örneği.’’

Okuyucum, mektubuna ‘‘Ankara Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü AŞTİ İşletmesi. Söğütözü-Ankara’’ adına kesilmiş her biri 5 milyon liralık beş adet fişi de eklemiş. Altlarında ‘‘Park ücreti’’ yazıyor.

***

Kendisine bağlı kulüp ikinci ligde sondan ikinci ve küme düşebilir. Şimdi kalkıyor, kendi adından söz ettirmek için Fenerbahçe gibi köklü bir spor kulübünün başkanlığına aday olduğunu, borçlarını ödeyeceğini söylüyor.

Güler misiniz, ağlar mısınız!

Kimin parasıyla kimin borcunu ödeyeceksin?

Fenerbahçe'yi Ankara takımı yapacakmış, Ankara'da bir semte de Fenerbahçe adını verecekmiş!

Bundan bir süre önce de Ankaragücü başkanlığına aday olduğunu açıklamıştı. Kulüpten içeri bile almadılar, adaylığı sözde kaldı!

Bir Belediye Başkanı reklamını hizmetle değil de bu yollarda aramaya başlamışsa, ciddiyetsizliğin boyutunu bu aşamalara vardırdıysa, ona söylenecek bir söz zaten kalmamıştır.

Eğer Fenerbahçe camiası bu şahsı ciddiye alacak olsaydı kendisine, ‘‘Oğlum İ. Melih, sen elinin hamuruyla bu işlere karışma. İşine bak, otur oturduğun yerde’’ derdi. Ama bunu bile söylemelerine gerek yok, çünkü kulübün sokağına bile adım atamayacağını bilirler.

***

Bu şahıs Ankara'nın Belediye Başkanı olarak bugüne kadar herkes hakkında yüzlerce dava açtı, yargıyı da kişisel zenginleşme aracı olarak kullanmaya kalkıştı. Yanıt veremediği sorulardan biri ‘‘Bugüne kadar kaç dava açtın, kaç para kazandın’’ sorusudur. Şimdi size kimleri niçin dava ettiği konusunda bir örnek vermek istiyorum. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi avukat Muhsin Eren, bu şahısla ilgili bir şiir yazıyor ve AŞTİ'deki dükkánlarla ilgili yolsuzluk iddialarını dile getiriyor. Özetle şöyle:

‘‘Sıra sıra dükkánlar sahibinden kiralık/ Her biri 140 milyon, oh ne güzel arpalık.

Dükkánlar AŞTİ'dedir, tapusu Melih'tedir/ Böleriz kutu kutu, kiralar hep ceptedir.

Hakkım değil mi sonra, bu kadarcık bir çıkar/ Arpalıktan payıma bu düştüyse ne çıkar.

Size sağlamadı mı Belediye'den akar/ Sanki ben yalnız mıyım bu yolda arkadaşlar.

Söyle verilmedi mi Refah'lıya kömürler/ Allah Melih'imize versin uzun ömürler.

Kimse bir şey çalmadı, kasa falan açmadı/ Melih verdi ihale, almayanı kalmadı.

Ben Meclis'e üyeyim, Melih'e pervaneyim/ Hakkım artık bu kadar, emrine amadeyim.’’

Bu şiir için İ. Melih dava açıyor, 3 milyar lira tazminat istiyor. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 99/9288 sayılı kararıyla ‘‘Şiirde suç yoktur, eleştiridir’’ diyor.

AŞTİ'de taksilerden toplanan paralar İ. Melih'in ikinci ligde sondan ikinci kulübüne! İ. Melih önce Ankaragücü'ne, şimdi de Fenerbahçe'ye başkan adayı! İ. Melih başkan, Fener şampiyon! Seneye Beşiktaş'a, sonra Cimbom'a aday! Yerlerse!

Ankara'da ciddiyetsiz olaylar oluyor! Gülelim mi, ağlayalım mı?