Emin Çölaşan: Başı açık olmak

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Ne günlere kaldık! Meclis'te ‘‘Milletvekilleri içeriye başı kapalı girebilsin mi’’ diye uzun tartışmalar ve oylamalar yapılıyor. Partiler birbirine düşüyor.

İçtüzükte yapılması öngörülen bir değişiklikle içeriye örtülü girmenin yasaklanması isteniyor. Bu hüküm Anayasa Komisyonu'nda oylanıp reddediliyor.

Sonra yeniden oylama yapılıyor, bu kez bir oy farkla içtüzük değişikliği kabul ediliyor.

Anayasa Komisyonu Başkanı ANAP'Ertuğrul Yalçınbayır, üye MHP'li Sadık Yakut, üyeler DYP'li Ahmet İyimaya, Ayvaz Gökdemir, Mehmet Sağlam ve tüm Fazilet takımı ret oyu veriyorlar.

Önerge DSP, diğer ANAP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla ve kılpayı kabul ediliyor.

Şimdi Genel Kurul'daki oylamanın sonuçlarını merakla bekleyeceğiz.

***

Burada Fazilet Partisi'nin çağdışı mantığı üzerinde durmayacağım. Bir ANAP'lı Anayasa Komisyonu Başkanı ile onunla aynı doğrultuda oy kullanan MHP'li milletvekiline de söyleyecek bir söz bulamıyorum.

Ama üzerinde durmak istediğim bir kişi var.

DYP milletvekili Mehmet Sağlam.

Bu şahıs geçmişte YÖK Başkanı olarak, Milli Eğitim Bakanı olarak görev yapmıştı.

Şimdi diyor ki; ‘‘Milletvekillerinin Meclis çalışmalarına ille de başları açık katılmasına karşıyım. İsteyen başına bir şeyler takarak da gelebilir.’’

Görüyor musunuz, biz zamanında YÖK'ü ve Milli Eğitim'i hangi kafaya emanet etmişiz! Allah kurtarmış!..

Ve inanıyorum ki, bu doğrultuda oy kullanan Fazilet, DYP, ANAP ve MHP milletvekillerinin hemen hepsi, bunu sadece ve sadece oy avcılığı için yapıyorlar.

***

Burada defalarca yazdım. Savndukları olayın hiçbir mantığı ve tutar tarafı yok. Eğer siz içtüzükte böyle bir hükmü kabul etmezseniz, yani milletvekillerinin Meclis çalışmalarına başları açık katılmalarını öngörmezseniz, yarın karşımıza daha nice Amerikalı ve Türk Merwe'ler çıkar.

Üstelik Amerikalı Merwe onların yanında solda sıfır kalır.

Örneğin adamlar Meclis'e başlarında takke, sarık, fötr şapka, kasket, fes, aklınıza ne gelirse giyip gelirler.

Kadın milletvekilleri türban dışında karaçarşaf giyerler. Bazıları hotozlu şapkaları başlarına geçirirler.

Yüzlerine peçe örterler.

Burası İran Meclisi'ne döner.

Merwe olayı bu planın ilk adımıydı. Merwe Meclis'e türbanıyla gelmeyi denedi, tutturamadı.

Eğer tutsaydı, hiç kuşkunuz olmasın, sonraki seçimlerde Fazilet Partisi bir kara çarşaflıyı aday gösterecek ve kadını o kara haliyle içeriye sokacaktı.

Bu işler yavaş yavaş başlar, böyle başlar.

İlk adımlar atılır, ilk girişimler yapılır, tepkiler ölçülür.

Baktılar ki meydan boştur ve tepki yoktur, hemen işin sonraki aşamalarına geçilir.

Hadise sadece kadın milletvekilleriyle de kalmaz.

Merwe olayından sonuç alsalardı, bir süre sonra içeriye takkeli, sarıklı adamları da milletvekili olarak sokacaklardı.

Oynanmak istenen oyun buydu.

Meclis Genel Kurulu'nda yapılacak oylamada milletvekilleri iyi düşünsünler.

Böyle bir Meclis mi istiyorlar? İran'a mı özeniyorlar?

Türbanlı, karaçarşaflı, peçeli kadınlar, sarıklı, takkeli, külahlı, kasketli adamlar...

***

Bizim insanımız, kendisine verilen hakları kötüye kullanmaya bayılır. Yasada, mevzuatta en ufak bir boşluk varsa, iğnenin o deliğinden geçmeye kalkışır.

Kanun koyucu, zamanında bu cingözlükleri düşünmemiş ve ‘‘Meclis'e erkek milletvekilleri ceket kravatla, kadınlar tayyörle girer’’ demekle yetinmiş.

Kadını Fazilet yakalamış, başını bağlayıp içeri sokmuş... ‘‘Efendim başı açık olur diye hüküm yok. İşte tayyörü de var...’’

Zamanında bir ANAP milletvekili de kravat hükmünü çiğnemeye kalkışmıştı... Kravatını beline takmıştı.

O da diyordu ki ‘‘İçtüzükte kravat takılır deniliyor. Kravat boyna takılır diye hüküm yok. Ben de kravatımı belime taktım.’’

Bunlar, oralara millet adına gelen, ancak millete saygısızlık eden tiplerdir.

Bütün amaçları ünlü olmak, medyada isminden söz ettirmek, Türkiye'de olay çıkarıp ülkeyi germek ve sonuçta oy avcılığı yapmaktır.

Böyle ucuz oyunlar, böyle din sömürüsü, hiçbir siyasetçiye ve hiçbir partiye yarar sağlamaz.

Şimdi işin ilginç tarafı, Tansu Çiller'in de bu oyuna çanak tutmasıdır. Eğer Çiller mert, yürekli ve sözünün eri kadınsa, Meclis'te türban desteğini Mehmet Sağlam gibilere verdirmez.

Bir gün başına türban takıp Meclis'e öyle gelir.

Gelebilirse!

Yazarın Tüm Yazıları