Ballı Türk Telekom!!!

ELİMDE Ankara Ticaret Odası tarafından hazırlanmış bilgisayar verileri var. Ortaya korkunç bir gerçek çıkıyor. AKP hükümeti, altın yumurtlayan tavuk Türk Telekom’u -günü kurtarmak için- yabancılara satıvermişti.

Kaça satıverdi? 6.5 milyar dolara.

Oysa Türk Telekom sadece 1999-2005 yılları arasında 11 milyar 457 milyon dolar kár elde etmişti. Sadece 2005 yılı kárı 3 milyar 268 milyon dolardı.

Yapılan satış sözleşmesine göre, artık yabancıların elinde olan Telekom geçen yıl hükümete 1 milyar 310 milyon dolar taksit ödedi. Yıllık kazancının yaklaşık üçte biri!

Taksitli borcu 2010 yılında bitecek ve yine aynı anlaşmaya göre her yıl yapılacak ödemelerle bu rakam -dikkat ediniz, faizi dahil- 7 milyar 665 milyon dolar olacak! Demek ki bu kuruluş sadece 2005 yılı içerisinde toplam borcunun yarısından biraz daha az bir kár elde etmiş oldu.

Telekom’un devlete hiçbir zararı yoktu. Her şeyi ile tıkır tıkır çalışan bir kuruluştu. Çok büyük paralar kazanıyordu. Ayrıca kritik bir kuruluştu. Örneğin sabit telefonların dinlenmesi Telekom aracılığı ile yapılıyor. Telekom yetkilileri santral binalarında birkaç basit işlem yapmadıkça, sabit telefonları dinlemek mümkün olmuyor.

Şimdi dinleme işi ve yetkisi de yabancıların elindeki Telekom’da! İster belli yerlerden direktif gelsin, ister gelmesin, arzu ettikleri her sabit telefonu yabancılar dinleyebilir. Devletin en kritik telefonları dahil!

* * *

AKP iktidarı döneminde inanılmaz bir süreç yaşadık ve yaşıyoruz. Devletin ve milletin en kárlı kuruluşları yabancılara ve partili yandaşlara -çoğu ölmüş eşek fiyatına- satıldı.

İl düzeyinde satılan fabrika, tesis, kesimhane gibi kuruluşların üretimi, alanlar tarafından sona erdirildi. İnsanlar işsiz kaldı. Şimdi o yerleri alanlar, imar planlarını AKP’li belediyeler aracılığı ile değiştiriyor. O işletmelerin yerine apartmanlar, iş merkezleri yapıldı ve yapılıyor.

En büyük rant bu alanda dönüyor.

Ankara’nın göbeğindeki Et Balık tesisleri bunun somut örneği. Tesisler kapatıldı, oraya iş merkezi dikildi. Fabrikalarımız, rafinerilerimiz, limanlarımız, bankalarımız, elektrik üretim merkezlerimiz, en kritik tesislerimiz şimdi ya yabancıların, ya da partili yandaşların eline geçti.

Ne uğruna? AKP’nin günü kurtarması uğruna.

Bunların hiçbiri zarar etmiyordu.

Yukarıda verdiğim Türk Telekom örneğine iyi bakınız. Yabancılar öylesine kelepir bir alım yaptı ki, şaşmamak mümkün değil.

Böyle bir "devlet kuşu" bir daha kimsenin başına konmaz. Onlar güle güle kullansın, biz de üzerine bir bardak soğuk su içelim.

TGRT SATIŞI

Enver Ören’in İhlas Holding’ine ait olan TGRT, l5l trilyon liraya yabancılara satıldı. İhlas Holding on binlerce insanımıza yıllardan beri borçlu. Paralarını ödemiyor, kapılarında süründürüyor, onların ah’ını, bedduasını alıyor.

Enver Bey lütfen insaf etsin de, cebine girecek şu para ile çoğu fakir fukara olan o vatandaşlarımıza borcunu ödeyiversin.


TÜRKÇE!

Elimde bir davetiye. İstanbul’da AKP’li Bahçelievler Belediyesi’nin başkan yardımcısı Hikmet Tekiroğlu’nun çocuğu birkaç gün sonra evlenecek. Onların evlilik davetiyesi. Nikah İstanbul Büyükşehir Belediyesi Florya sosyal tesislerinde kıyılacak. Gününü vermiyorum, ayrıca evlenecek olan çocukların isimlerini de değiştiriyorum.

Davetiye şöyle:

"Ayşe ile Mehmet. Muhterem Efendim. Kerimemiz Ayşe Hanımefendi ile Mahdumumuz Mehmet Efendi’nin nikah cemiyetlerine teşrif buyurmanızı ve vucudiyenizle meclisimizi şereflendirmenizi reca eder ve te’yidi ihtiram ederiz. Hikmet Tekiroğlu..."

Bu davetiye herhangi bir sıradan vatandaşın değil. Bu ifadeler İstanbul’da büyük bir belediyenin başkan yardımcısına ait. Belli ki çocuğunun nikah davetiyesini fırsat bilmiş, kendince bir gösteri yapıyor. "İşte biz buyuz" diyor.

Türkçesi Türkçe değil.

Arapçası belki Arapçadır, onu bilemem!

Gönderen okuyucum soruyor:

"Bunlar bu ifadeleri Cumhuriyet’e inat diye mi kullanıyor?"

Onu da bilemem!
Yazarın Tüm Yazıları