Avrupa kültür başkenti(!) İstanbul

AB bize çok, çok büyük kıyaklar yapıyor. En son kıyak: "İstanbul, önceki gün yapılan törenle 2010 yılı Avrupa kültür başkenti ilan edildi."

Komşunun tavuğu komşuya kaz görünürmüş. Nasıl bir "kültür başkenti" olacak İstanbul?

Yağmur yağsa da, yağmasa da felç olan trafiği ile mi?

Altyapı yokluğu ile mi?

Her yeri kazılmış, altüst edilmiş, devletin ve milletin paralarını toprağa gömen, har vurup harman savuran İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile mi?

Soyulmamış ev ve işyeri neredeyse kalmamış bir kent. Gasp, kapkaç, hırsızlık, uyuşturucu, fuhuş, kaçakçılık, rüşvet ve bütün suçlar almış başını gidiyor. Türkiye genelinde olduğu gibi polis sindirilmiş. Yaklaşık l5 milyon nüfusunun yarısı açlık çekiyor. Sokaklar suçlu dolu. Gece ve gündüz her an gasp, kapkaç kurbanı olabilirsiniz. Polis özellikle hırsızlık olaylarından bunalmış, işin ucunu bırakmış.

İmar yağması, rant paylaşımı almış başını gidiyor.

Türkiye genelinde olduğu gibi vurulan her kazmada yolsuzluk, avanta, hortum, partili yandaşları zengin etme var.

Kısaca anlattıklarım, İstanbul’u "Avrupa’nın kültür başkenti" yapmaya fazlasıyla yeterlidir!

Yakışır!

Bu "müjdeli" kültür başkenti (!) olma haberini dün Turizm Bakanı Atilla Koç açıkladı. Açıklarken inanın ki uyumuyordu!

En azından gözleri açıktı.

Bu kez uyuyanlar Ankara’da idi! Başkentte toplanan Milli Eğitim Şûrası toplantısında Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik konuşurken, onu dinleyenlerin büyük bölümü uykuya dalmıştı. Dün gazetelerde fotoğraflarını görmüş olmalısınız.

Cumhurbaşkanı Sezer bu toplantının hangi amaçla yapıldığını iyi biliyordu. Bu yüzden katılmadı, mesaj da göndermedi. Laik ve milli eğitimi yok edip yerine hurafeleri getiren Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in düzenlediği ve çoğunluğun horul horul uyuduğu toplantıya karşı en güzel tavrı sergilemiş oldu.

FETHULLAH GÜLEN BAĞIŞI

DÜN yine gazetelerde okuyunca şaşırdım. ABD’de yaşayan Fethullah Gülen adına, cemaati ilginç bir "bağış" yapmış.

Bağış miktarı 2 milyon dolar!

Bağışın yapıldığı yer ABD’de Hartford Seminary papaz okulu. Dünya üzerinde Hıristiyanlığı yaymak için çalışan bir misyoner okulu.

Cemaat adına bağışı yapan ise Fatih Üniversitesi mütevelli heyeti üyesi Ali Bayram. Bu üniversite zaten Fethullah Gülen cemaatine ait.

Bağışın nedeni ise, papaz okulunda modern İslam üzerinde araştırma yapılmasını sağlamakmış!

Papaz okulunun başı 2 milyon doları alınca memnuniyetini dile getirmiş ve cemaate teşekkürlerini iletmiş. Bunun, aldıkları en büyük para yardımı olduğunu söylemiş.

Bu paranın nereden, hangi kaynaklardan elde edildiğini elbette bilemeyiz. Ancak Gülen cemaati ile ABD-AB ve Hıristiyanlar arasındaki yakın ilişki ortada.

Şimdi Türkiye’de geçerli akçe şu:

Bir yanda insanları Müslümanlığı kullanıp içine alacaksın, türban sömürüsü yapacaksın, öbür yanda ise Hıristiyanlara selam gönderip gerekirse para vereceksin! Meclis’te Vakıflar Yasası çıkarıp azınlık vakıflarını ihya edeceksin ki, AB ve bilumum Hıristiyanlara hoş görünesin!

Böyle ikili oynayacaksın.

Vay benim bunlara kanan insanlarım!


İçki cezası

AKP’li Üsküdar belediyesinin görevlileri, parklarda ve korularda içki içenleri yakalıyor! Geçtiğimiz ağustos ayında 220 kişiye adam başı 132 YTL para cezası kesiyor. Üstelik isimlerini belediyenin internet sitesinde yayınlıyor.

Bu nasıl çağdışı bir uygulamadır?

Bu kafalar nerede yaşıyor?
Burası İran mı, Suudi Arabistan mı, Afganistan mı, neresi?

Yoksa içki ve tütün içenlerin yakalanıp falakaya yatırıldığı 4. Murad dönemini mi hortlatmaya çalışıyorlar?

Bunlar bu kafalarla mı AB’ye girmeye kalkışıyor?

Ahhh, ellerinde tam güç ve yetki olsa daha neler yapacaklar da, onu yapamıyorlar.
Yazarın Tüm Yazıları