SEVGİLİ okuyucularım, adına İsrail denilen küçücük bir ülke var.
Arkasına ABD desteğini almış, vurdukça vuruyor. Nüfusu 7 milyon dolaylarında. Öbür tarafta ise toplam nüfusu 400 milyonu geçen Arap ve İslam ülkeleri var. İsrail çepeçevre bunlarla kuşatılmış durumda.
Arap dindaşlarımızın liderlerine bakarsanız hepsi de "amansız ve katıksız İsrail düşmanı" olduğunu iddia eder!
Bu "düşmanlığa (!)" mollaların İran’ını da ekleyin.
İslam ülkelerinin çoğuna Allah petrol ihsan etmiştir. Fakat petrol gelirinin çoğu halkın değil, bugün Türkiye’ye şeref verecek olan Suudi Kralı gibilerin ve sülalesinin ceplerine girer. Onlar da milyarlarca doları har vurup harman savurur.
Saraylar, haremler, her türlü rezalet onlardadır. Ama onların ağzından ’Allah’ sözcüğü düşmez.
Bunların ordusu, askeri, uçağı, tankı topu yok mudur?Fazlasıyla vardır da, palavra sıkıp nutuk atmak dışında yürekleri yoktur.
Şu son olaylara bakınız!Nerede İsrail’in sınır komşusu Suriye, Ürdün, Mısır gibi ülkeler? Nerede İran, Cezayir, Tunus, Fas, Suudi Arabistan, Katar vesaire?
Niçin kıllarını bile kıpırdatmıyorlar?
Bu sorunun yanıtını size açıkça vereyim. Bunların tamamı, İsrail düşmanlığını iç politika malzemesi olarak sadece kendi insanlarına karşı kullanan, gerçekte İsrail’in kazanmasını isteyen hokkabazlardır.
Allah, din, iman, Müslümanlık gibi kutsal kavramlar bunların sadece ağzındadır. Bunlar dinimizi bir gösteri ve para kazanma aracı olarak kullanır. Her türlü düzenbazlık, yolsuzluk, vurgun, kepazelik bunlardadır.
Bir düşünün, karşınızda 7 milyonluk bir ülke... Ve sizi duman ediyor!
Bu Arap ve Acem ülkeleri palavra sıkmayı bırakıp bir araya gelse, İsrail’i tükürükle boğar. Orduları, asker, uçak, top, tank vesaireleri İsrail’den çok daha fazladır.
Bunlar İsrail’in üzerine kazma kürekle yürüse, vallahi o küçük ülkeyi sarsar. Ama yürekleri yoktur.
Artı, o İslam ülkeleri birbirlerinden nefret eder. İsrail bunların pek çok yöneticisini satın almıştır. İsrail bunlarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynar.
Ama ortada büyük ve asla unutulmaması gereken bir gerçek vardır!
Bu Arap ülkelerinin çoğu, emir ve direktifleri ABD’den alır. Onlar ABD’nin kucağına düşmüştür. O yüzden İsrail’e tavır koymaları mümkün olmaz.
* * *
Bazen düşünüyorum, acaba bu Arap ülkelerini Mehmetçiğin ah’ı mı tutuyor?
Birinci Dünya Savaşı’nda bunların Türk askerini nasıl arkadan vurduğunu, İngilizlerle işbirliği yaparak, çil çil İngiliz altınlarına tav olarak kendi dindaşlarına nasıl ihanet ettiğini hiç unutmadık.
O topraklarda yüz binlerce şehit bıraktık. Bugün o topraklarda Irak, Suriye, Ürdün, Filistin, Lübnan, İsrail, Mısır, Suudi Arabistan var.
İsrail devletini orada kurduranlar, Türk ordularını arkadan vuran satılık Araplardır. Bizim dindaşlarımız!
Peygamberimizin mezarının bulunduğu kutsal Medine kentini kuşatıp ele geçirenler, Mehmetçiği orada aylar boyunca aç ve susuz bırakıp çekirge ölülerini yemeye mahkûm edenler kimlerdi?İngiliz işbirlikçisi Araplar!
Medine’yi savunan kahraman Fahrettin Paşa o açlık ve susuzluk ortamında emir yayınlıyordu:
"Asker evlatlarım, çekirge yemek çok güzel. Ben yiyorum, sizler de yiyin. Sacda döndürüp kızartacaksınız."
Hey gidi günler!
* * *
İşte sizlere bizim "din kardeşlerinden" küçücük bir kesit!
İsrail’in "düşmanı" bunlar! Aslında İsrail’in başına devlet kuşu konmuş, piyangodan büyük ikramiye çıkmış.
Böyle köfte, sahte, göstermelik, düzmece düşmanlar, dostlar başına! Allah herkese böyle düşmanlar nasip etsin. Amin.