Almanya yasaklamış!

Ben Almanya'ya inanmam. Almanya yalan söyler. Almanya'da açıktan Türk ve Türkiye düşmanlığı yapılır ve arkasında Alman devleti vardır.

Örnek vermek gerekirse, PKK Almanya'da güya yasaklanmıştır! Yani çalışması yasaktır. Fakat gelin görün ki, özgürce çalışır. Gazete çıkarır, dergiler çıkarır, Türkiye'ye dümdüz gider. Hiçbir Alman yetkili de kafasını çevirip bakmaz, bu çelişkiyi görmek istemez!

Kaplancıların durumu da böyle.

Aynen PKK gibi, göstermelik bir yasak gelmiş olmalıdır.

* * *

Kara Ses örgütüyle ilgili olarak sadece ben, bugüne kadar en az 30 yazı yazdım ve bunların Ümmet-i Muhammet isimli Almanya'da yayınlanan dergisinden somut örnekler verdim. Bir tek Alman yetkiliden, hatta Ankara'daki büyükelçilikten bile ses gelmedi.

Almanya'nın aklı yıllardır neredeydi?

Şimdi size bu derginin 29 Kasım ve 6 Aralık 2001 tarihli sayılarından birkaç örnek vereyim:

‘‘Kim şeriat yolunda can verirse, mezara mümin olarak girer. Kim demokrasi yolunda hizmet ederse, mürted ve müşrik (káfir) olarak mezara girer.’’

Öğretmenler Günü nedeniyle öğretmenlere yazdıkları açık mektuptan:

‘‘Sizler kerhaneci bir zihniyete nasıl benim devletim dersiniz?.. Kemalist rejim nedir? Anasıyla bile zina etmeyi suç saymamıştır... İşte bekçiliğini yaptığınız rejimin kurucusu Ata'nız budur. Allah'la yarışa girmiş, kendine Rabb dedirtmiş. Atatürk ekber, Atatürk ekber diye başlayan ezan okutmuş...

Anadolu, bugün başı açıklarla dolu... Anayasamız Kuran, kanunlarımız şeriattır.’’

Bu herzeler, bu pislikler, yıllardan beri Almanya'da bu herifler tarafından dergilerinde yayınlanıyor ve Alman devleti bu rezilliğe ses çıkarmıyor.

Şimdi ise ‘‘Biz yasakladık’’ diye açıklama yapıyorlar.

Sizin ‘‘yasağınızı’’ sevsinler!

PKK yasağına benzemesin!

* * *

Türkiye karşıtı faaliyetler sadece Almanya'da değil. Örneğin Belçika'da yarın PKK tarafından düzenlenen sözde ‘‘Kürt Ulusal Kongresi’’ toplanıyor. Türkiye çok girişimde bulundu ama Belçika hükümeti bu toplantıyı engellemedi.

Bazı Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye ile resmen oyun oynuyorlar ve altımızı oymaya çalışan her çeşit terör örgütüne çanak tutuyorlar. Türkiye'ye açıktan düşmanlık sergiliyorlar. Tarihten, yüzyıllar öteden gelen kin ve nefretlerini, 21. yüzyılda işte böyle kusuyorlar.


İFFET ERGUVAN’IN AÇIKLAMASI


Mehmet Ali Erbil'in kayınvalidesi İffet Erguvan'ı, Posta Gazetesi'nde çıkan sözleri nedeniyle eleştirmiştim. Devletten emekli olduktan sonra şöyle dediği yazılmıştı:

‘‘Emekli ikramiyesi olarak 9 milyar aldım. Bununla benim giyeceğim tarz ve markada bir manto bile alınmaz.’’

Dün İffet Hanım aradı ve şunları söyledi:

‘‘Ben hiç kimseye, hiçbir gazeteye böyle bir şey asla söylemedim. Hiçbir yerde ağzımdan bu parayla tarzıma uygun manto bile alamayacağıma ilişkin bir söz çıkmadı. Bunu söylemek aklımdan bile geçmez. Ben medyatik olmak için çaba harcayan bir kimse değilim. Kendi halimde yaşıyorum. Ama ne yazık ki, kızımın evlendiği günden bu yana bazı yayın organları beni olayların içine çekmeye çalışıyor, hakkımda bir sürü yalan ve yanlış şeyler uyduruluyor. Yapılan bu haksızlıklara üzülüyorum, isyan ediyorum.’’


DEFTERDARLIK AÇIKLAMASI


Ankara Defterdarı Ali Karaarslan, 8 Aralık tarihli yazıma açıklama gönderdi. Vergi yükümlüsü Dr. Metin Uysal iftar saatine yakın Çankaya Vergi Dairesi'ne gitmiş, saat 16.00'da çalışan kimse bulamadığını bana yazmıştı.

Karaarslan açıklamasında defterdarlığına bağlı hiçbir kuruluşta ramazan nedeniyle çalışma düzeninde değişiklik yapılmadığını, tüm kuruluşlarında yemekhanelerin açık olduğunu belirtiyor ve bana durumu ileten Metin Uysal'ın dilekçesinin o gün saat 15.25'te bilgisayar kayıtlarına girdiğini, yapılacak işlem uzun olduğu için aynı gün bitmediğini, bütün personelin görev başında olduğunu, Metin Uysal'ın da iki gün sonra kendilerinden özür dilediğini anlatıyor.