TAYYİP ishalden raporluydu! Önceki gün duruşmaya bu nedenle katılmadı ama aynı gece AB büyükelçilerinin yemeğinde maşallah önüne geleni yedi.
Soslu somon salata, pirzola, dondurma... Anlaşılan mahkemeden sonra ishali hemen geçmişti.
Türkiye'yi yönetmeye soyunan şahsın yargıya karşı sergilediği bu davranışı tanımlayacak sözcük bulamıyorum. Bir de bunların iktidar olduğunu ve sonrasında yargıyla nasıl oynamaya kalkışacaklarını bir düşünün.
Ben Deniz Baykal'ın yerinde olsam, Uğur Dündar'ın programında bu gece Tayyip'le yapacağı tartışmada önce bu konunun hesabını sorarım.
İshal raporunu nasıl aldı? Rapor hastanede muayene sonrasında verilir. Hastaneye gitti mi? (Gitmedi). İshal bahanesiyle duruşmaya çıkmayan bir şahıs aynı gece AB'nin sofrasında soslu somonu nasıl yedi? Ertesi gün (dün) mitinglerde nasıl konuştu?
***
AKP'nin Konya 1. sıra adayı Halil Ürün, bu kentin belediye başkanıydı. Elimde Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1994/494 sayılı kararı var. Refah Partisi kongresinde yaptığı konuşmada Atatürk'e hakaret ediyor... Ve yargılanıp 1 yıl hapis cezası alıyor.
Gerekçeli karardan bir cümle:
‘‘Sanığın geçmişteki hali ve ahlak durumu nazara alınarak, cezasının ertelenmesi durumunda bir daha suç işlemekten çekineceğine dair mahkemeye kanaat gelmediğinden 647 sayılı kanunun 6. maddesinin uygulanmasına (cezanın ertelenmesine) yer olmadığına...’’
Aynı Halil Ürün hakkında Konya C. Savcılığı tarafından düzenlenen 1998/1331 sayılı iddianamede şahsın yolsuzluk yaptığının, ihaleye fesat karıştırdığının belgelerle saptandığı belirtilerek hakkında kamu davası açılması isteniyor. Bu davanın sonucunu bilmiyorum.
***
Abdullah Gül, Tayyip'in sağ kolu. 3 Kasım seçiminde AKP'nin Kayseri 1. sıra adayı. Şimdi bir başka mahkeme belgesi açıklıyorum. Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/618 sayılı kararı.
Abdullah Gül Refahyol döneminde Devlet Bakanı iken özel harcamalarını kendisine bağlı Türkiye Kalkınma Bankası'na yaptırmış. Banka Teftiş Kurulu bu yolsuzluğu ortaya çıkarmış, Gül'den parayı ödemesini istemiş ama Gül ödememiş. Devletin 1 milyar 652 milyon lirası bu yolla gitmiş. Gerekçeli karardan birkaç cümle:
‘‘Bu bölüm davalının (Abdullah Gül'ün) kişisel harcamasıdır. Kişisel ilişkileriyle ilgilidir. Görev gereği değildir. Bu bakımdan bizzat kendisi ödemekle sorumludur. 1 milyar 652 milyon liranın yüzde 50 faizle davalıdan alınmasına...’’
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi mahkemenin bu kararını oybirliği ile onaylıyor. (Karar 2000/7375). Abdullah Gül, kişisel amaçları için kullandığı devlet parasını herhalde ödemiştir.
***
Bugün size AKP kadrolarından 3 somut örnek verdim. Biri ishalden rapor alıp yargı önüne çıkamayan, hakkında açılmış çok sayıda yolsuzluk davası ve yolsuzluk soruşturması bulunan Tayyip! Partisi iktidar olursa ‘‘gölge başbakan’’ olarak bizi yönetecek!
Diğeri Atatürk'e hakaretten hüküm yemiş Konya 1. sıra adayı Halil Ürün. O belki İçişleri Bakanı olacak.
Ücüncüsü ise Tayyip'in sağ kolu. Devlet parasını kişisel amaçları için harcayan ve parayı ödemeye mahkûm edilen Kayseri 1. sıra adayı Abdullah Gül. Partisi iktidar olursa belki başbakanlık koltuğuna oturacak ve Türkiye'yi yönetecek.
Bu yazdıklarımın tümü belgeli. AKP'ye oy verecek olanlar şu yargı kararlarını bilsinler, kimleri ve hangi kafaları iktidar yapmak istediklerini biraz düşünsünler.
HALİS TOPRAK'IN AÇIKLAMASI
23 Ekim tarihli yazımla ilgili olarak Halis Toprak'tan bir açıklama geldi. Halis Bey yazıda sözünü ettiğim helikopterin kişisel malı olmadığını, isteyene kiraya verildiğini, Emine Erdoğan'ın binmediğini, 1999 yılında bir kez bu helikopterle gidip Tayyip Erdoğan'ı Pınarhisar Cezaevi'nde ziyaret ettiğini bildiriyor ve ayrıca Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde Toprak Holding binasıyla ilgili hiçbir dosyaya imza atmadığını vurguluyor.