Aferin ‘yenilikçi’ Nazlı'ya!

Yaptığı iş yasaldı ama ‘‘ahlaka’’ ne kadar uygundu?

Nazlı bir ‘‘yenilikçi’’. Şimdi Tayyip'in yanında yer alıyor. Alsa ne olur, almasa ne olur, ayrı konudur.

Dün Nazlı'nın sağlık harcamalarını biraz daha incelettim, bazı kaynaklara ulaştım. Ortaya çıkan tablo şöyle:

Kendisinin kişisel sağlık harcamaları için 2 milyar 448 milyon lira.

Üçüncü kocası Emin Şirin için 2 milyar 609 milyon lira.

İkinci kocasından kızı Aslı Ilıcak için 1 milyar 468 milyon lira.

Aile boyu toplam sağlık harcamaları 6 milyar 525 milyon Törkiş lira.

***

‘‘Şu Bizim Nazlı’’nın kocası Emin Şirin, Türkiye'nin önde gelen işadamlarından biri.

Özellikle Refah ve Fazilet Partili İstanbul Büyükşehir Belediyeleri ile çok güzel işler yapıyor, büyük paralar kazanıyor. En son İstanbul Büyükşehir Belediyesi için Fransa'dan on binlerce gül fidanı ve diğer bitkiler ithal edildi. Komisyoncu Emin Şirin bu işten çok büyük paralar kazandı.

Nazlı şimdi 24 bin adet satan bir dinci gazetede köşe yazısı yazıyor. 60 yaşına merdiven dayayan Nazlı 1999 yılında hidayete erdi, ufukta milletvekilliği görünce bu kez ‘‘dinci’’ oldu.

Yazdığı gazetenin sahibi, Mustafa Albayrak isimli biri. Hayata otobüs şoförlüğü ile başladı, Tayyip ve Ali Müfit Gürtuna döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden çok sayıda iş aldı, holding sahibi oldu, trilyonlar kazandı.

Albayrak Holding bu şahsa ait.

Belediye paralarıyla köşeyi dönen bu şahıs, daha sonra Nazlı'nın yazdığı dinci gazeteyi çıkarmaya başladı. Nazlı'yı da kadrosuna alıp maaşa bağladı.

***

Şimdi çarkın nasıl döndüğüne bakalım:

Gazetenin patronu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile çalışıyor, trilyonluk işler alıyor. Yolsuzluk iddiaları ayyuka çıktı, İçişleri Bakanlığı soruşturma başlatıyor.

İşadamı patron, sonraki aşamada dinci bir gazete çıkarıp Nazlı'yı maaşa bağlıyor.

Patron, Tayyip döneminde oradan aldığı işlerle zengin olmuş, şimdi doğal olarak Tayyip'i tutuyor.

Bu durumda ‘‘Şu Bizim Nazlı’’ da, kendisini milletvekili yapan Kutan tayfasını terk edip Tayyipçi oluyor. Patronuyla ters düşecek değil ya!

Nazlı'nın kocası da Tayyip ve Gürtuna dönemlerinde belediyeye mal satıyor, köşe oluyor.

Çark güzel dönüyor, emme basma tulumba iyi çalışıyor.

Aile boyu! Herkes aynı yere ve aynı yönde oynuyor.

***

Nazlı çok zengin bir arkadaş. Yalılarda, görkemli villalarda yaşıyor. Villasında özel uşakları, garsonları, hizmetçileri, bahçıvanları var.

Evdeki garsonlar Nazlı'nın masasına beyaz eldivenleriyle servis yapıyor.

İçki kadehleri bir doluyor, bir boşalıyor.

‘‘Haydi şerefe’’ sesleri ortalığı çınlatıyor.

Nazlı'nın oğlu Mehmet Ali Ilıcak, İstanbul'da gece kulübü açıyor. Nazlı orada tef çalıyor, eğleniyor. Vur patlasın çal oynasın!

Oğluyla birlikte Akşam Gazetesi'ni çıkarıyor, okurlara televizyon ve sofra takımı vaat ediyor, on binlercesini vermiyor. Bu işten büyük para kazanıyorlar ama o insanların ah'ını alıyorlar.

Oğlu Amerika'ya kaçıyor, kocası Emin Şirin'le birlikte tutuklanıp sonra serbest bırakılıyor.

Nazlı işte bu gurur verici ortamda ‘‘dincilik’’ yapıyor, Allah adına, Peygamber adına, Müslümanlık adına, demokrasi adına ahkám kesiyor.

***

Nazlı, kocasının sağlık harcamalarını da devlete yüklüyor. Muayeneler, tahliller, diş tedavileri, hepsi devlete fatura edilip Meclis bütçesinden ödeniyor.

Devlete aile boyu sağlık faturası trink 6 milyar 525 milyon Törkiş lira.

Yasal mı? Yasal.

Ahlaka uygun mu? Değil... Çünkü bazı şeyler yasaldır ama ahlak kurallarına ve vicdanlara sığmaz.

Sen koskoca işadamı kocan Emin Şirin'i doktora götüreceksin, dişlerini vesairesini yaptıracaksın, trilyonlarla oynayan kocanın sağlık harcamalarını Meclis'e, bu milletin parasından ödeteceksin!

Sana ve senin gibilere oy veren fakir fukara Müslümanlar hastane kapılarında sürünsünler, çile çeksinler, iki ilaç yazdırmak için gün doğmadan kuyruklara girsinler, sen işadamı kocanın bile sağlık harcamalarını devlete yükle, dişlerini Meclis'e yaptır!

Ayıp değil mi Nazlı?

‘‘Yenilikçi’’ye yakışır mı?

Tayyip duysa ne der?