GÖREV gereği her gün bütün gazeteleri okumak zorundayım. Vatan’ın birkaç gün önce gündeme taşıdığı futbolda şike olayına Hürriyet’in spor muhabiri Mehmet Arslan cuma günkü belgeli haberiyle katıldı.
Futbolumuzda şike var. Büyük paralar ve ahlaksızlık dönüyor ama kimsenin kılı kıpırdamıyor... Çünkü devrede milletvekilleri, belediye başkanları, büyük işadamları var.
Her konuda yolsuzluk, vurgun, şike, danışıklı dövüş!..
Dünkü Sabah Gazetesi’nin manşeti: "İstanbul’da AKP’li Maltepe Belediyesi, beldenin en değerli yerindeki 12 dönümlük 50 yıllık yeşil alana bir anda imar izni vermiş. Bunun üzerine bu araziyi belediye başkanının kardeşleri alıvermiş! 2 trilyonluk arsanın bedeli, imar izni verilince bir anda 20 trilyona çıkıvermiş. AKP’li belediye başkanının danışmanı, bu haberi yazan Sevilay Yükselir arkadaşımıza, ’Başkanın kardeşlerinin para kazanmaya hakkı yok mu’ demiş."
Elbette var. Helal olsun! Biraderler de kazansın.
Dünkü Vatan’ın manşeti. Haberi Veli Toprak yazmış: "Bacanak yolu. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara’da 7 kavşağın ihalesini Kemal Unakıtan’ın bacanağının firması Biat İnşaat’a verdi. Patron Şerif Enis, Unakıtan’ın bacanağı çıktı. Verilen işin bedeli 32 trilyon!"
Paranın adı batsın.Belediyeye parayı veren Unakıtan. Bacanak mı değil mi tam ortaya çıkmadı ama parayı alan eş dost.Elbette verecekler.Başkasına verecek değiller ya, niye vermesinler ki!
* * *
Dünkü Hürriyet’te, Tercüman’da ve öteki gazetelerde Van’dan gelen bir haber vardı. Milliliği kalmayan "Eğitim" Bakanı Hüseyin Çelik, Van milletvekili. Öğretmenevinde, üniversite mezunu işsiz gençler Çelik’ten öğretmen olma hakkı istiyor. Aralarında tartışma çıkıyor. Gençler soruyor: "Gidip İran’da mı öğretmenlik yapalım?"
Beyefendi’nin orada bulunan biraderi yanıt veriyor: "Git nerede yaparsan yap. İsterseniz cehennemin dibine gidin. Ağzını burnunu kırarım."
(Bu ifade Başbakan’ın Mersin’de çiftçiye söylediği "al ananı da git" lafına tesadüfen çok benziyor!)
Bakan Bey’in biraderi Ramazan Çelik, gençlere küfrediyor. Tartışma büyüyor.
"Biz hakkımızı arıyoruz" diyen gençlere Bakan Bey yanıt veriyor: "Hakkını git, nerede ararsan ara."
Sonra polisler, gençleri gözaltına alıp götürüyor! Bu kadar basit!
* * *
Ekonomi konularında özellikle uzman olan ANKA Ajansı’nın dün geçen haberi: "Sokaktaki işsizlik yüzde 18.3, işsiz sayısı 4 milyon 979 bin. Gerçek işsiz sayıları böyle. Devletin açıkladığı işsizlik rakamları gerçeği yansıtmıyor. Devlet işsiz sayısını 2 milyon 436 bin, işsizlerin oranını yüzde 10 olarak gösteriyor. Gerçek işsizlik bir yıl içerisinde yüzde 1.1 artış gösterdi."
Yapay cennetin gerçek yüzünü ANKA’nın bu haberi gösteriyor.
"Devlet, ilaç parası alacaklarımızı zamanında ödeyemiyor. Ocak 2006’dan Mayıs 2006’ya kadar bloke edilen ve son kontrolden sonra ödeneceği bildirilen 52 milyar lira alacağım var.
4 milyar liralık vergi borcumu bu yüzden bir gün geç ödediğim için 2 milyar ceza yedim ve ödemek zorunda kaldım. SSK bana ödemeyi bir gün önce yapsaydı bu ceza ortaya çıkmayacaktı.
Bloke edilen 52 milyarlık alacağım zamanında ödenseydi, ecza deposuna ödeme yapamadığım için 1.8 milyar lira gecikme faizi ödemeyecektim."
Vatandaş Hüsnü Akıncı, bu durumu Recep Tayyip Bey’e de mektupla bildirmiş.Şöyle diyor:
"Üzülerek ifade edeyim ki, halk kitleleri mutsuz ve ümitsizdir. Sadece rant gelirlerini paylaşanlar mutludur. Üreten, çalışan, alın teri döken kitleler perişandır. Modeliniz bu büyük kesimi dışlamıştır.
İlaç bedellerini zamanında alamadığımı size çeşitli zamanlarda yazdım. Bu hiç ödememe veya geç ödemelerin bana verdiği zararı size arz ediyorum... Geç ödemeler nedeniyle daima bankalara borçlanıyorum. Bu durum herkes için geçerlidir ve sadece bankaların işine yarıyor. Ekonomistlerinizin sizi bilgilendirip bilgilendirmediği merak konusudur.
Eczanemde dokuz kişi çalışmaktadır. Hakedişlerimin zamanında ödenmesi konusunda gereğinin yapılmasını emirlerinize arz ederim."
İşte size sıradan bir vatandaşın yakınmaları. Ama öbür yanda bütçe fazla veriyor!!! Ama hükümet vatandaşla değil, eşe dosta verilen ihalelerle, yandaşlara açılan rant kapılarıyla ilgileniyor.