İlk kez bir vali, aile içi şiddet toplantısına katıldı

1996’da Adana’dan ayrılarak il olan, yerfıstığının anavatanı, 26 kaleli, 37 yaylalı, nemli sıcaklı Osmaniye’ye önceki akşam vardık.

Küçük istasyonun arkasında tüm mülki erkán ve halk tarafından mehter marşlarıyla karşılandık. Osmaniyeliler etkinliklerimize öyle hazırdılar ki sabahı beklemeden başlamak istiyorlardı neredeyse.

Sabah da şehrin tüm ileri gelenleri ve yüzlerce çocuk istasyondaydı. Akbank Çocuk Tiyatrosu’nun oyununa ilgi en yüksek düzeyde Osmaniye’de gerçekleşti galiba. Bu tren ve aslında tüm Türkiye için Osmaniye’nin önemli farkını söyleyeyim: İlk defa bir Vali, Osmaniye Valisi Zübeyir Kemelek, aile içi şiddetle ilgili toplantımıza bizzat katılmak istediğini bildirdi. Ve katıldı da.

Sadece kendisi değil, Emniyet Müdürü Halil Yılmaz, tüm il müdürleri, Belediye Başkan Yardımcısı, hep birlikte Kampanya Koordinatörümüz Neşe Hacısalihoğlu’nun sunumunu dikkatle izledi. Gerçi içlerinde sadece tek bir kadın vardı ama olsun, aile içi şiddet tüm toplumun, yani erkeklerin de sorunu değil miydi?

Silah değil kalem

Sabah biz sergi şovalelerimizi dizerken, Osmaniye Emniyet Müdürlüğü de bir köşede gayretle kendi standını açıyordu. İki yıldır "bireysel silahlanma" ile ilgili çok güzel bir proje yürütüyorlar: "Silahlar Kalem Olsun!" Emniyet Müdürü Yılmaz, sevindiğinde de, üzüldüğünde de, efkarlandığında da insanların silaha sarılmasını engellemeye çalıştıklarını anlatıyor. Ruhsatsız silah sayısının 8.7 milyon olduğunu söyleyince hepimiz küçük dilimizi yutacak hale geliyoruz. 2005 yılında 16 bine yakın silah, suçta kullanılmış ve 7 binin üzerinde mağduriyet sözkonusu.

Bu projenin doğmasına neden olan ise şimdi üniversiteli olan Osmaniyeli bir lise öğrencisi. Hasan Polat, bir tüfeği 6 çizimle mutasyona uğratarak kalem haline dönüştürdüğü resmiyle ilham vermiş onlara. Osmaniye Emniyeti, bu konuda farkındalık yaratmak için, Türkiye’nin her yerinde seminerler düzenliyor, stand açıyor, konferanslar veriyor, kampanyayı anlatan objeler dağıtıyor. Bu alanda önemli çalışmalar yürüten Umut Vakfı’ndan da bir ödülleri var. Ayrıntılı bilgi isteyenler www.osmaniye.pol.tr’ye başvurabilir.

"Ceza yeme, fıstık ye."

Ben bu slogana bayıldım. Osmaniye Emniyeti’nin trafik cezalarını önlemek için yürüttüğü projenin sloganı. Yaptıkları denetimlerde, ceza kesilmesine gerek olmayan sürücülere, özel ambalajında fıstık hediye ediyorlar. Biz de ceza kesilmesi gerekmeyen "iyi işler" yapan vatandaşlar olduğumuz için bize de hediye ettiler.
Projeyi paylaşmak

Ama Emniyet Müdürlüğü’nün özellikle bizim ilgimizi çeken bir çalışması daha var. Biz tüm şehirler gibi Osmaniye’ye de "Aile İçi Şiddete Son" broşürlerimizle geldik. Onlara takdim ederken, onlar da bize kendi broşürlerini takdim ettiler. Yıllardır anlatmaya çalıştığımız şeyleri anlatıyorlar bu broşürde: Aile içi şiddet nedeniyle polise başvurulduğunda yapılacak işlemler... Nerelere başvurulabileceği... "Haklarınız var, yasalar sizden yana" uyarıları... Türk Ceza Kanunu ve Ailenin Korunmasına Dair Kanun, kadınlara neler getiriyor... Aile içi şiddet nedir; sadece fiziksel saldırıdan mı oluşur, yoksa ekonomik, sözel, duygusal, psikolojik, cinsel türleri de var mıdır...

Bütün bunları anlatırken bizim 0212 656 96 96 numaralı Acil Yardım Hattı’mızın görsel malzemesini ve sloganını kullanmışlar ama olsun. Biz paylaşıma açığız ve bu hepimizin problemi.

BUGÜN ADANA’DAYIZ

10.30 ve 13.30 Uluslararası Af Örgütü’nün çocuklarla atölye çalışmaları.

13.30 İnsan Hakları üzerine sohbet.

14.30 Akbank Çocuk Tiyatrosu "Masal Masal İçinde" oyunu.

16.00 Aile İçi Şiddete Son Eğitimi

Gün Boyu: "Birinci Sayfalardan Hürriyet Hakkımızdır" ve "Demiryolu" sergileri.
Yazarın Tüm Yazıları