Muhteşem Sicilyalı

Sanırım 5 sene oldu.

Haberin Devamı

Magnifico Zeytinyağı Ödül Töreni’nde İtalyan zeytinyağcılığının duayeni Nicola Titone yaşam boyu başarı ödülünü alıyordu.

50 yıldır organik zeytinyağı ürettiği için bu ödüle layık görülmüştü Nicola.

O sahneye doğru yürürken, şef Mattia Barciulli aralarında geçen bir anıyı paylaştı.

Yıllardır hem restoranda hem evde Titone zeytinyağlarını kullandığını, her sene farklı ama ısrarla mükemmel zeytinyağı üreten Titone’den gelen zeytinyağının bir sene mükemmel olmadığını ve böyle bir ürün alınca endişelenip Nicola’yı aradığını anlattı.

Nicola da o sene bacağı kırıldığı için işlerin aksadığını söylemiş.

Yaptığı işte varlığı bu kadar hissedilen bir isim Nicola Titone.

Emektar üretici “Ben eczacıyım” diyerek başlamıştı söze.

Titone ailesi kuşaklardır kasabanın en büyük eczanesinin sahibi, kızı da gelecek kuşak torunu da eczacı.

Haberin Devamı

Nicola Titone’nin eczacılık tecrübesi, günümüz kimyasının insana ve doğaya yaptıklarının bilincinde olması, onu 50 sene önce organik tarım yapmaya yöneltmiş.

Yaptığı konuşmada, “50 sene önce bana deli dediler. İlaçsız, gübresiz zeytin yetiştireceğim, organik zeytinyağı yapacağım dediğimde yüzüme acıyarak baktıklarını hatırlıyorum. Yıllar geçtikçe haklı olduğumu gördüler, artık üniversiteden hocalar geliyor, öğrenciler tezler hazırlıyor” açıklamasını yapmıştı.

Böyle bir ödül almanın sevinci her halinden belliydi.

O gün 82 yaşında olan bu muhteşem Sicilyalı, aslında işi artık tamamen kızı Antonella’nın sırtında olduğunu eklemeyi ihmal etmedi.

Kızının titizliğinden ve mükemmeliyetçiliğinden şikayet etse de boynuzun kulağı geçmesinden ötürü gururu belliydi.

Titone büyük aktörlere özgü ışığıyla doldurduğu sahneyi, salondaki tümü kendinden genç üreticilere “Devam edin, hiç durmadan devam edin” diyerek ayrılmıştı.

Titone’nin konuşması gerçekten de insanın içini, zihnini aydınlatan türdendi.

Ertesi sabah kahvaltıda karşılaşmak beklenmedik ve güzel bir sürpriz oldu.

Konuşmasının çok güzel olduğunu söyleyip teşekkür ettikten sonra bacağı kırıldığı sene neyin yanlış yapıldığını merak ettiğimi söyledim.

Haberin Devamı

Bir an yüzüme baktı, durdu ve “Aslında benim bacağım asla kırılmadı. Hayatta hiçbir yerim kırılmadı. O sene eşime kanser teşhisi koyulmuştu. Her şey anlamsız geliyordu. Hayatı, zeytinliği, her şeyi boşladım. Bundan iki sene önce de eşimi kaybettim” dedi.

Ne diyeceğimi bilemeden baktım ve teselli yine Nicola Titone’den geldi.

Bir güzel gülümsedi, “Eşim her şeyimdi. Bugün buradaysam ona borçluyum” diyerek gülümsemeye devam etti.

Nicola’ya harika zeytinlerinin sırrını sordum o gün.

Devlet sırrı gibi saklayacağını düşündüğüm formülünü hiç çekinmeden anlatmıştı: Maharet hamside...

Titone “Hamsi aklıma gelene kadar denemediğim şey kalmadı. Eşimin rujları dahil, 47 farklı malzemeyle deneme yaptım. Konserve hamsi hayatımızı kurtardı” demişti.

Haberin Devamı

Titone her ağaca, tamamına yakın suyla dolu pet şişeler koyup içine konserve hamsi atıyormuş.

Şişenin kenarına kalem geçecek büyüklükte bir delik yapıldı mı tuzak hazırdı.

Hazır protein kokusunu alan dişi sinekler yumurtalarını bırakmak için şişeyi zeytine tercih ediyorlar.

Erkek sinekler de dişilerin kokusunu takip ederek tuzağa düşüyorlar.

Titone “Artık çok fazla ağacımız olduğu için gerçek hamsi kullanmayı bıraktık. Brezilya’dan organik hamsi tozu alıyoruz. İşimizi görüyor. Daha ucuza geliyor” demeyi de ihmal etmemişti.

Nicola, geçen hafta 86 yaşında aramızdan ayrıldı.

Çok özlediği eşine kavuşması tesellimiz.

Çocuklar için yazdığım henüz yayınlanmamış zeytinyağı kitabının kahramanlarındandı Nicola, görememesine üzüldüm.

Haberin Devamı

Bu hafta Adana Lezzet Festivali’nde olacağım.

Katılanlarla Titone’nin zeytinyağını tadarak üstada son bir selam vermek istiyorum. Bekliyoruz.

 

Yazarın Tüm Yazıları