Paylaş
İlk sene için böyle olduğunu söylüyorlar, umarım öyledir yoksa mutfağımıza büyük haksızlık.
İyi, hırslı, genç şeflerimizin İstanbul’un yolu yıldız diyerek başka yerlerde kök salmalarını zorlaştıracak bir faktöre de dönüşebilir bu yıldız işi.
Michelin’in 10 yıl önce Türkiye’ye girmesi bekleniyordu.
Türkiye mi Slovenya mı epey düşündüler sonra yıldızı Slovenya’ya kaptırdık.
Geç olsa da gastronomi dünyamıza girmiş olması çok önemli.
Ödül törenini Ebru Erke’nin canlı yayınıyla izledim.
Sevgili Ebru, canlı yayın sırasında Nicole’ün yıldızını duyduğunda “Nicole mü” dedi. Ben de.
Aylin Yazıcıoğlu ile düzenlediğimiz zeytinyağı festivaline ev sahipliği yapan Nicole’ün açık olduğunu bilmiyordum.
Yoksa o güzel manzarasında yeni şefinin yemeklerini tatmak isterdim bu yaz.
Kaan Sakarya ve Aylin Yazıcıoğlu’nun büyük emek, fikir ve yetenekle ortaya çıkardığı, Aykut Doğanok’un adanmışlıkla çıtayı koruduğu, her akşam 40 kişiyi mutlu etmek için kan, ter, gözyaşı döküldüğünü bildiğim bu mutfak, yeni şef Serkan Aksoy’da artık. Keşke genç şef Aksoy, yıldızlı gömleğini giyerken bir geleneği, önemli bir adı devraldığı ustaları Kaan Sakarya, Aylin Yazıcıoğlu ve yaşıtı meslektaşı Aykut Doğanok’un da adını geçirseydi.
Bir sezonla yıldız alınamayacağını, bu isimlerin de o yıldızda emeği olduğunu görmezden gelmek mümkün mü...
Bütün ekibiyle sahneye çıkan Neolokal’in şefi Maksut Aşkar gömleğini giydikten sonra tüm ekibine, bunca yıldır mutfağından geçmiş herkese teşekkür etti. Neolokal’e yıldız, özellikle de ‘yeşili’ çok yakıştı.
Henüz yemeklerini tatma fırsatı yakalayamadığım Araka’nın şefi Pınar Taşdemir, zarafetiyle sahnede parladı.
Mikla mutfağının kalbi Adem Usta, Cihan Şef ve ruhu Sabiha Apaydın’la ekip olarak giydiler gömleklerini, koskoca Mehmet Gürs kimseden rol çalmadı.
Fatih Tutak da ekibiyle giydi önlüğü, “tarih yazdık” dedi.
Gerçekten öyle yaptılar.
Tutak’ın çok hak edilmiş iki yıldızına, tüm yıldızlara, rehberde tavsiye kısmına girenlere tebrikler...
Hepimizi duygulandırdınız.
Michelin’e teşekkürlerimle birlikte epey itirazım var...
Gölgesi Nicole’de yıldız alan Kaan Sakarya’nın ve Kaan gibi dünyanın en önemli yıldızlı mutfaklarında yetişmiş Derin Arıbaş’ın NeoBistro’su, ikilinin dürümcüsü Basta nerede?
Yeniköy’de yaratıcılığı, lezzeti, şarap menüsü, malzeme kalitesi, çılgınlığı, servisi, ortamıyla şehrin en iyi restoranlarından Burçak-Murat Kazdal kardeşlerin restoranı Apartıman’ı nasıl görmezden geldiniz...
Emre Şen’in Casa Lavanda’sı nasıl İstanbul sayılmaz...
Mükemmeliyet denildiğinde şehirde akla ilk gelenlerden Fauna peki...
Lezzetli, sağlıklı tarifleriyle Didem Şenol’un Gram’ı, sadece İstanbul değil ülke mutfağına büyük katkısı olan Çiya...
Kuşaklardır güzel yemek yapan Yanyalı Fehmi, Havandan, Hünkar...
Sultanahmet’te kimsenin bilmediği Khorasani diye bir kebapçı rehberdeyken Zübeyir nerede... İtalyan lokantası yok mu kayda değer, Claudio Chinali’nin Terrazza’sı niye yok...
Cem Ekşi’nin Mabou Pera’sı...
Londra’da onca restoran arasında rehbere giren Yeni Lokanta, Tünel’deki kendi evinde daha fazlasını hak etmedi mi...
Koca şehirde sadece 6 kadının mutfağı mı gidilmeye değer?
Michelin, listesini açıkladıktan sonra kıyamet kopması, itirazların olması elbette doğal...
Ancak İstanbul’da durum farklı.
Mutfağımızı bilmedikleri, kategorize etmekte zorlandıkları çok belli. İlk yıl için anlaşılır.
Önümüzdeki yıl dersinizi daha iyi için çalışın, daha fazla mesai harcayın lütfen.
Tarih, yıldızı gidecek korkusuyla intihar eden, yıldız almak, aldığını koruyabilmek için sağlığından olan şef hikayeleriyle dolu.
Önemlisiniz sevgili Michelin, hem de çok.
Tam da bu nedenle daha iyisini yapmak zorundasınız.
Bu mutfak daha iyisini hak ediyor. Bu arada ödül töreninin sponsoru olan zeytinyağı üreticisi Nova Vera’ya vizyonu için ayrıca tebrikler.
Paylaş