Anatolian IOOC

Geçen hafta Anatolian IOOC için Türkiye’deydim.

Haberin Devamı

Edremit Türkiye’nin ilk uluslararası zeytinyağı yarışmasına ev sahipliği yaptı.

Arjantin, İtalya, İspanya, İsrail, Yunanistan’dan çok renkli bir jüriye, Türkiye’den değerli isimler eşlik etti.

İnsan olarak da profesyonel açıdan da çok şey öğrendiğim yoğun birkaç gündü.

Yarışma ateşli tartışmalar altında başladı.

Sevgili Selin Ertür, çok ödül verilen, kötü yağların Edremit’i gölgede bırakacağı bir iş olmasından yana duyduğu kaygıyı dile getirmişti özetle.

Yarışmalara olan mesafem yüzünden ve üreticiye de tüketiciye de  “yarışmaları çok fazla önemsemeyin” mesajı veren bir tadımcı olduğum için günlerdir herkes soruyor. “Eeee, ne oldu, bu yarışma nasıl, katılan herkes ödül aldı mı, jüri dürüst mü” bir sürü soru...

İşte soru ve eleştirilere yanıtım...

Haberin Devamı

Öncelikle tüketicinin en önemli kriterinin burnu olması gerektiği fikrindeyim.

Şişelerin üzerinde yazanların, yarışma sonuçlarının sağlamasını yapacak kadar burun ve damağı eğitmek hiç zor değil.

Hele “Gurmeler böyle dedi” gibi, tedavülden kalkması gereken bir pazarlama yöntemini hiç önermiyorum.

Yarışmanın sonuçları 12 Haziran’da törenle açıklanacak.

Sonuçları gerçekten ben de bilmiyorum.

Arjantinli noter Leonardo Castellano’nun denetiminde tamamen kör bir tadımdı.

İşini çok iyi bilen, iyi niyetli bir jüri vardı.

Yarışmanın sonuçları, kimin ne aldığı da açıkçası benim için önemli değil.

İki gün süren bu tecrübeden benim yanımda eve getirdiğim “gri güzeldir” oldu.

Tadım bir ekol meselesi.

Bu ekoller içinde de farklı ekoller olabilir ama değişmeyen tek şey bir yağın kusurlu olup olmadığıdır.

Bir yağın olgunluk derecesi konusunda Türkiye’deki tadımcıyla İtalya’daki tadımcı farklı kanıda olabilir.

Ama bir yağın kusurlu olup olmadığı tartışma götürmez.

Bir yağdan alınan haz göreceli olabilir ama kusur göreceli değildir.

“Schmidt Hakkında” (About Schmidt) filminin yönetmeni Alexander Payne basın toplantısında anlatmıştı.

Jack Nicholson gibi bir karizmatik oyuncu nasıl mutsuz bir emekli olacak diye endişelenirken oyuncu sarkmış boynunu tutarak çekiştirir ve Payne’e “Bunun ne kadarını istiyorsun” der.

İşte tadım da biraz böyle.

Haberin Devamı

Floransa Ticaret odası panelleri için aldığımız dara farklı.

Gambero Rosso için yaptığımız tadımların darası farklı, Magnifico yarışmasının elemeleri için bambaşka.

Ticaret odası tadımında derdimiz zeytinyağının sızma olarak satılıp satılmayacağını belirlemek.

Kusuru yoksa, gerisini sorgulamadığımız teknik bir iş.

Gambero Rosso daha karmaşık.

Magnifico dünyanın en ince eleyip sık dokuyan yarışmalarından.

Yağlar muhteşemin bir altıysa gözünün yaşına bakılmıyor.

Ben işçi arı ekibindeyim.

Yarı finalleri tadıyoruz.

Her tadımcı günde sadece dört yağ tadabiliyor.

En iyinin bir üstünün finale kalması için nüansların önemli olduğu bir tadım yani.

Finale kalan yağlar, üreticinin gönderdiğiyle birlikte piyasadan alınan numunelerle karşılaştırmalı tadılıyor.

Haberin Devamı

Anatolian IOOC’de panel başkanı Antonio Lauro tadım öncesi çok önemli bir şey söyledi:

“Tattığınız bardaklarda bir yıllık emek ve insanların umutları olduğunu unutmayın. Kusurlu yağ istemiyoruz.”

Her masanın ayrıca bir başkanı vardı.

Bizim başkanımız Kostas Liris de damakları birbirlerine yaklaştırıp dara almak için yapılan ilk tadım öncesi “Yağları yargılamak için burada değiliz, değerlerini öne çıkarmak için buradayız” dedi.

Anatolian IOOC’nin darası, küçük üreticiyi emeği için ödüllendirmekti.

Bol ödülleriyle eleştirilen, benim de eleştirdiğim bu yarışmaları artık bir sınıf mücadelesi olarak görüyorum.

Magnifico, Sol, Mario Solinas mükemmellikleriyle çok üst düzey bir aristokrasiyi temsil ediyor.

Haberin Devamı

Milas’ın, Kilis’in köyünden üreticilerin şimdilik yapamayacağı büyüklükte yatırımlar gerektiren aristokrat ürünler.

Anatolian IOOC ve benzeri daradaki yarışmalar, sokaktaki çocuğa, okuduğunda büyük adam olacağını söyleyen bir ruha sahip.

Ödül alan çok olsun.

Herkesin ödülü şimdiden hayırlı olsun.

İtalyanlar “defneler üzerinde uyumak” der, kazanılan başarının insanı uyuşturmasına atfen.

Daha iyi her zaman mümkün.

Birsen Can, Antonio Lauro, İlkem ve Utku Topal başta olmak üzere herkese teşekkürler.

Yarışmayı yazmaya devam edeceğim.

 

Yazarın Tüm Yazıları