Paylaş
BURHAN Karaçam Türkiye’de bankacılık sektörünün duayen isimlerinden biri. Bankacılık sisteminde kredi kartları, bireysel krediler, POS, ATM, yatırım bankacılığı, ilk elektronik cüzdan, varlığa dayalı menkul kıymet ve daha birçok ilk Burhan Karaçam’ın öncülüğünde hayatımıza girdi. Karaçam, görevini bıraktığından beri de şirketlere stratejik danışmanlık yapıyor. Karaçam’la dünyada değişen güç dengelerini, Türkiye’nin ekonomi gündemini konuştuk.
2016 hem dünyada hem de Türkiye’de zor bir yıl oldu. Küreselleşmenin sonuçlarını mı yaşıyoruz, yeni bir sürece mi girdi dünya?
- Küreselleşmenin son 20 senelik macerasına baktığımızda varlıklı ülkeler varlıklarını artırdı, gelişmekte olan ülkeler de borçlarını artırdı. Küreselleşme büyük dengesizlik yarattı. Varlıklı ülkelerin geliri arttı ama gelir dağılımı adaletsizliği de arttı. Zengin kesim daha da güçlendi, orta gelir seviyesi düştü, gelir uçurumu arttı. Bunun etkileri Avrupa’da görülmeye başlandı. İngiltere’de bunun sonucunu gördük, Brexit’i desteklediler. Şimdi çıkmak için zamana ihtiyaçları var. İtalya’da da halk mevcut yapıya tepki gösterdi. İtalya’da son 70 yılda 64 hükümet değişmiş. Renzi’nin durumu çok zor. Yakında Fransa’da da seçim olacak, onlar da çıkmak istiyorlar 2017’de. Benzer bir sonuç bekleniyor. Küreselleşmenin olumlu taraflarından aynı eşit şekilde yararlanamayan kesimlerin tepkisi ortaya çıktı. ABD’de de Donald Trump seçildi. Ancak bunu farklı değerlendirmeli.
Bu değişimin nedeni de ekonomi değil mi?
- Obama 2008 yılında kriz sonrasında göreve geldi. Trump ise Amerikan ekonomisinin büyümeye başladığı dönemde iktidara geldi. Trump, “Benim için Amerika önemli” diye ortaya çıktı. “Ben dünyanın liderliğine soyunmak durumunda değilim. Benim için ABD çıkarları önemli” dedi. Dünyaya şekil veren, düzen veren ülke olarak ortaya çıktığınızda bunun maliyeti çok yüksek. O yüzden de Trump, “Ben G7’nin, G20’nin neden başkanlığını yapayım, onları toparlamak benim önceliğim değil. Benim önceliğim sınırları içindeki Amerikalılar. Özel sektörü büyüteceğim, kamu yatırımlarını artıracağım, vergileri aşağı çekeceğim, bütçemdeki gelir kaynakları belki azalacak ama bunu daha fazla borçlanarak sağlayacağım” diyor. Bu şekilde bir ekonomik aktivite getirerek Amerikan ekonomisini büyütürse belki daha az vergi toplayacak ama ekonomiyi hacimsel olarak toplayacak.
BANKACILIK BÜYÜMELİ
Türkiye Rusya krizi, terör ve darbe kalkışmasıyla sarsıldı. Bu dönemden nasıl çıkarız?
- Tüm bunlar kısa sürede ortaya çıkmış durumlar değil. Türkiye için de dışarıdan bakıldığında yanı başımızdaki Suriye savaşı büyük sorun. Şu anda uzak durulan bir ülkeyiz. Ekonomik sorunların geçmişi var.
Burhan Karaçam, Hürriyet muhabiri Elif Ergu'nun sorularını yanıtladı.
Nereye uzanıyor?
- Hatırlarsak, 2003 yılında 1 Mart tezkeresi çıktı. Faizler yüzde 80’leri buldu, mart ayı sonunda IMF anlaşması kesinlik kazandı, 2003 bütçesi geçti, IMF ile yeni programın içine girildi. Piyasalar biraz olsun rahatladı. Bu dönemde yapılan hata şu oldu. Döviz rezervlerini tutmak yerine o dönemde döviz piyasaya boşaltıldı, Türk lirası IMF kontrolünde tutulduğu için Türk Lirası değer kazanmaya başladı. 2007 itibarıyla IMF Anlaşması ortadan kalktı. Daha sonra küresel 2008 krizi geldi. Yeni borçlanmalar, özelleştirmeler ve yatırımlarla birlikte Türkiye’ye 500 milyar dolar kadarlık kaynak girişi oldu. 2008 krizinden sonra 2011’de toparlanıyor gibi oldu ama bu tam olmadı. 2011-1015 yılları arasında bankacılık sisteminin kârlılığı 25 milyar lira civarında dolaştı. Yüzde 7-8 enflasyon olan bir ülkede 5 sene içinde aynı kâr seviyelerde kalıyorsanız bu kârın erimesi anlamına gelir. Bankacılık sektörü büyümeyen bir ülkenin ekonomisi de büyümez.
GERÇEK BİR PROGRAM LAZIM
Bir dizi önlem paketleri açıklanıyor. Sizce nereden başlanmalı?
- Ekonomi barış ve güven ister. Komşularla ilişkiler düzelmeli, ülkenin sosyal hayatında yaşanan sıkıntıların, ayrışmaların kalkması lazım. Yurt içinde ve dışında barış lazım. Güven lazım. Bizimle iş yapan ve yapma arzusu olan yatırımcıların, ülkelerin güven duyulacak bir programın hazırlanmasını ve bunu uygulayacak kişilere güven duymayı bekliyor. Gerçekçi bir plan lazım. Sürekli değişen bir program güven vermez ve bunu uygulayacak insanlar yetkin olmalı. İlk önemli konu iç ve dış barış. İkinci nokta ise güven. 3’üncü konu ise gerçekçi bir program ve bunu uygulayacak yetkin kişiler.
EĞİTİM SİSTEMİNDE REFORM GEREKİYOR
Siz 12 Eylül darbesinden sonra yurtdışından Türkiye’ye döndünüz ve işe başladınız. Şimdi genç olsanız döner misiniz Türkiye’ye?
- Ben 68 kuşağıyım. Biz bu memlekete sahip çıkmak, memleketimizi ileri bir seviyeye çıkarmak inancıyla, amacıyla eğitim aldık, öyle büyüdük. Ben Türkiye’ye dönmemeyi hiç düşünmedim. Şimdi de gitmeyi hiç düşünmedim. Biz ileri ülkeleri memleketimiz yakalasın diye çalıştık. Hepimizin ortak noktası iyi eğitimdi. Bizlerin insan gücü kalitesi Batı’yı aratmayacak nitelikteydi. Şimdi en çok üzüldüğün nokta eğitim konusu. Maalesef PISA sonuçlarının da gösterdiği gibi Türkiye eğitimde sürekli kan kaybediyor. Dünya hızlı bir dönüşüm ve değişim içinde. İnsan unsurunu yetiştirmek zaman alır, son teknoloji ürünü makineyi alıp kullanırsınız ama insan öyle değil. Bu yüzden de hep altını çizerek söylüyorum, Türkiye birçok zor dönemden geçmiş ve bunlardan çıkmış bir ülkedir. Türkiye kısa süre içinde ayakları yere basan bir program ve yetkin kişilerle kalkınır. Türkiye’nin ayağa kalkması için kaynağa ihtiyacı var. Eğitimde reform şart.
DÜNYADA YENİ DENGELER KURULACAK
Amerika’nın Rusya ve Çin’le ilgili tüm ilişkileri değişecek gibi görünüyor. Bu da ekonomik dengelerin yeniden kurulması demek. Neler bekliyor dünyayı?
- Trump Rusya’yla yakınlaşacağını söylüyordu. Son günlerde tam tersi bir durum yaşanıyor. Amerika’nın Çin ekonomisinin büyümesine katkısı oldu bugüne kadar. Amerika hep büyüyen Çin’e biz de mal satarız diye baktı. Trump Çin’e de mesafe koyuyor. Trump, NATO ile ilgili de yüksek maliyetleri üstlenme peşinde değil. Bu Avrupa için sorun. Çünkü NATO güçsüz kalırsa yeni düzeni kim kuracak? AB mi?
Trump dengeleri değiştirecek kadar güçlü mü?
- Trump gelirken Wall Street, finans piyasaları, Silikon Vadisi Trump’ı desteklemedi. Şimdi onların tutumları nasıl olacak? Dengeler var Amerika’da. Trump’ın ne kadar rahat hareket edeceği de soru işareti. Pentagon, CIA ve FBI var. Onlar nasıl tutum alacak? Bunları zaman içinde göreceğiz. Ancak dünyada bu değişim aslında 2008’den beri gelen bir krizin de sonucu. Her zaman para piyasalarını esas etkileyen konular siyasi belirsizliklerdir. Dünyada yeni dengeler kurulacak, doğru veya yanlış; neler olacağını göreceğiz.
Çin’in durması da dünyayı tehdit ediyor hızla büyümeye geçmesi de…
- Evet. Amerika Çin’den çekiniyor. Çünkü Çin silahlanmasını artırmış, aşırı derecede ekonomide büyümüş. Çin dışa da açılmış durumda... Trump’da ‘Çin’in daha fazla büyümesine imkan vermeyeceğim’ diyor. Bunu nasıl yapacak?
BURHAN KARAÇAM KİMDİR?
1949 İstanbul doğumlu olan Burhan Karaçam’ın annesi Fethiye Karaçam Varnalı, Sofya Saint Joseph mezunu. Annesinin ailesi 2. Dünya Savaşı sırasında İstanbul’a göç etmiş. Babası Hüseyin Karaçam ise bir şehit çocuğu. Burhan Karaçam’ın dedesi Sarıkamış’ta şehit düşmüş. Burhan Karaçam’ın büyük zorluklar içinde büyüyen babası Hüseyin Karaçam Trakya’nın ilk doktorlarından olmayı başarmış. Fethiye ve Hüseyin Karaçam’ın ikinci çocuğu olan Burhan Karaçam babasının görevi nedeniyle Tarsus Amerikan Koleji’nde okudu. Lise ve üniversiteyi Robert Koleji’nde tamamlayan Karaçam’ın Robert
Koleji’ndeki son yılında okul Boğaziçi Üniversitesi’ne dönüşünce Karaçam da okulun ilk mezunları arasına girdi. 1972 yılında Londra’da Arthur Andersen’de işe başlayan Karaçam, daha sonra Arthur Andersen’in İstanbul ofisini kurdu. Sonra yeniden yurtdışına çıktı ve 12 Eylül darbesi sonrasında Türkiye’ye döndü ve bankacılık sektörüne geçti. Pamukbank, ardından Egebank deneyimlerimden sonra 1987’de Yapı Kredi Bankası Genel Müdürlüğü’ne getirildi. Yöneticiliği dönemlerinde bankacılık sektörüne kattığı yeniliklerle bilinen Karaçam, Türkiye’de bankacılık sektörünü değiştiren en önemli oyunculardan biri olarak tanınıyor. Karaçam’ın “Orası Yapı Kredi Fark Oradaydı” ve “Dönüşüm Yolculuğu” adlı kitapları var.
eergu@hurriyet.com.tr
Paylaş