Paylaş
Mavi, ama masmavi, kireç beyazı, begonvil, zeytin ağacı gölgesi, mandalin ağaçlarının kokusu, denizi, Heredot’u, Halikarnas Balıkçısı, Sualtı Arkeoloji Müzesi, kalesi, Zeki Müren’i, Gümüşlük’ü Yalıkavak’ı vs, derdim. Şairlerin dizeleri, şarkı sözleri, aşkları, geceyi sabaha bağlayan uzun geceleri, Mavi Yolculukları gelirdi aklıma...
Ve derin bir nefes alır iç çekerdim, güzellikleri kadar, değişen yüzünü de gördüğüm artık bir sahil kasabasından öteye geçen Bodrum için.
Her zaman Bodrum’a gitmek heyecan ve keyif vericidir. Biz bu kez Hürriyet’in Ekonomi Zirveleri kapsamında Bodrum’daydık. Bodrum’un değişen yüzünü, belki de neye dönüşeceğini Bodrum’daki yatırımcılardan ve Bodrumlulardan dinlemek istedik. Heredot Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Bodrum’un gayrimenkul ve turizm yatırımlarının potansiyelini konuştuk.
ŞEHİRDEN KAÇANLARIN İLK ADRESİ
Biliyoruz ki Bodrum Türkiye’nin cazibe merkezlerinden biri. Türkiye ekonomisinde İstanbul, İzmir, Ankara’dan sonra yaz aylarında Bodrum var. Bodrum İstanbul’un “arka bahçesi”. Üstelik Bodrum artık şehir hayatından kaçanların da ilk sıralardaki adreslerinden biri.
Ve son dönemde Bodrum dünyanın en önde gelen otel zincirlerini çeken, Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul ve inşaat şirketlerinin de adresi.
Artık Bodrum’un sınırları zorlanıyor. Alt yapı eksikleri bir yana, şehrin ruhu da eskisi gibi değil. Peki bu dönüşümü gerçekten de kıyıları, maviyi, yeşili koruyarak ve hatta yeni bir hikaye yazarak gerçekleştirmek mümkün mü?
Kentsel Strateji Kurucu Ortağı Faruk Göksu toplantının başında bir sunum yaptı. “Kıyı, kent ve kır nasıl etkileşime girecek? Bodrum’da geçmişten geleceğe aktaracağımız çok şey var. İstanbul’da kentsel dönüşümle nerede olduğumuz ortada. Hiç de iyi bir yerde değiliz. Kentlerde yaptıklarınızı buralarda yapmamalıyız” diye anlattı.
Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, NEF İcra Kurulu Başkanı Erden Timur, Çağdaş Holding Yönetim Kurulu üyesi Dağlarca Çağlar, Servotel Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İsvan’ı da dinledik. Toplantıyı izlemeye gelen Kent Konseyi ve STK temsilcileri de sorularıyla kaygılarını, eksik gördüklerini, yapılan yanlışları anlattılar.
Bodrum’un yeni bir plana, bakışa ihtiyacı var. Yapılan hataları geriye sarmak maalesef mümkün değil ama bunlardan ders almak mümkün.
Hem Bodrum’un içinde hem de yarattığı ekosistemde yapılacak çok iş var.
Bodrum’da İmar yetkisi Belediye’den alınmış durumda. En büyük yanlışlardan biri de bu. Çünkü Ankara’da masa üzerinde veriliyor kıyılarla ilgili kararlar. Bodrum’la ilgili bundan sonra verilecek her karar ve her yapı izninde bugüne kadar olmadığı kadar özenli olmak şart; ama bir yandan da Bodrum’un yenilenme ve dönüşüme de acil ihtiyacı var.
Neyi yapabilir Bodrum?
Daha yeşil olmayı başarabilir. Daha çok ağaç dikilebilir. Çok katlı olmayan yenilenmiş yapılarla yüzünü yenileyebilir. Kapısını yeniliklere açabilir.
Kırsal kesimdeki üreticiyi yeni kent hayatıyla bütünleştirebilir. Büyük şehirlerde herkes “sağlıklı gıda” peşindeyken, neden Bodrum’da üst üste hipermarketler açılsın? Bodrum özellikle gıda alışverişi için “yenilikçi” konseptler geliştirilebilir hatta bunlar Bodrum dışına servis edilebilir. Bugüne kadar yapılanlar tek tük. Tamamen bütüncül bir yaklaşımla, dayanışma kültürüyle bunların yapılması kalkınmayı sağlayabilir.
Trafik sorununa çözüm için “yeni dünyanın” sınırları neden zorlanmasın? Bodrum’da yaz aylarında korkunç bir trafik oluyor. Bisiklet yolları, kiralık bisiklet servisleri yok denecek kadar az Bodrum’da.
Tamamen çevreci bakış açısıyla yapılan her yeni yatırımın akıllı olması şartı getirilebilir. Çöplerinden enerji üretilebilinir.
Dubai ilk otonum araç denemeleri yapıyor. Neden Bodrum’da yapılmasın? Yeni dünyanın ilgi çekecek etkinlikleri uçan taksi deneyimi neden Bodrum’da da denenmesin? Otonum drone taksi tanıtımı Bodrum’da da yapılsa, Bodrum’un yurtdışına tanıtımı için de güzel olmaz mı?
Ve sanat... Bodrum
Bienali yapılıyor. Ancak bu Bienal çok daha etkili düzenlenmeli. Çok daha fazla genç sanatçı için belki de yaz aylarında uygun atölye koşulları sağlanmalı, genç sanatçılar Bodrum’a gelen sanatseverlerle buluşmalı. Türkiye’nin yurtdışında da kendini kanıtlamış Seçkin Pirim, Ahmet Güneştekin,
Hüseyin Çağlayan gibi sanatçıları belki de yalnızca Bodrum için seçilen bir bölgede, hatta doğada eserler yapmalı. Bunlar yürüyüş yollarıyla desteklenmeli.
Son dönemde hep diyoruz, “deniz,kum, güneş yetmez” diye. Gastronomi ve gastroekonominin bazı şehirleri, kasabaları nasıl sınıf atlattığıyla ilgili çok sayıda örnek var. Evet Bodrum’un çok güzel balık restoranları var, yepyeni restoranlar da açılmış durumda. Bodrum’un marinalarında da dünya çapında bilinen restoranlar var. Ancak tamamen Bodrum’un ürünleriyle oluşturulan, sınırları önce Bodrum’u sonra da Türkiye’yi aşan bir şef ve restoran neden Bodrum’dan çıkmasın? Yıllardır konuşulan “bir lahmacun 50 lira”nın ötesinde gastronomi için de Bodrum’da yeniliklere ihtiyaç var.
Bodrum dönüşümünü sanatla, sporla, kültürle, gastronomiyle, yapılan her yeni yatırıma bunları entegre ederek başarabilir.
Bodrum insanları hayata bağlayan bir yer. Denizinden ve havasından ötesi var. Yaz aylarında şehrin stresinden uzaklaşmak isteyenlerin, son dönemde ise şehir hayatı yorgunlarının çekim adresi Bodrum aslında bir kaçış değil bir varış adresi.
BODRUM’UN MANDALİNA DOLMASI
Bodrumlu kadın girişimci Fadime Aslan’ı toplantı çıkışında tanıma fırsatı buldum. Mandalina dolması ve mandalina sütlaçı yapıyor Fadime Aslan. İlkokul mezunu bir kadın. Bodrum mandalinasının kabuğunu herkese yediriyor. Üstelik bu lezzetleri Bodrum dışına da gönderiyor. Mandalinadan cips bile yapmış. Yenilikçi kadınlarımız var.
Paylaş