Yalnızsan Komiği Duyamazsın
Geride bıraktığımız on beş güne, akıl dolu, mizah dolu slogan ve pankartlar damgasını vurdu. Bu güler yüzlü damga, mahkeme duvarı suratlı futbolumuzun duvarına da çakılsın.
Gazetecilerin, sosyologların, siyaset bilimcilerin hatta siyasetçilerin Gezi Parkı Direnişi’nin şifrelerini yaratılan mizahta aramaları boşuna değil.
Dur durak bilmeden mizah üreten gençler, içinde Hokkabazlar, Curcunabazlar, Ortaoyuncular, Karagöz-Hacivat, Köy Seyirlik, Meddah, Kel Hasan Efendi, İsmail Dümbüllü, Naşit Özcan, Münir Özkul olan bütün mizah geleneğini olduğu gibi sırtlarına almış gibiler.
Yaşanan acıların arasında, gülmekten ve ağlamaktan aynı anda öldüren güzellikleri Cilalı İbo’ya, Sadri Alışık’a, Kemal Sunal’a, Zeki Alasya’ya, Metin Akpınar’a, Şener Şen’e, Ferhan Şensoy’a selam veriyor. Aziz Nesin’e, Süavi Sualp’e, Oğuz Aral’a, Metin Üstündağ’a, Atilla Atalay’a el sallıyor.
“Dünyanın bütün meşhurları bununla tıraş oluyor; İngiltere Kralı, rahmetli Başkan Kenedi, Taçsız Kral Pele, Bakenbauver, Kaleci Mayer, Nadya Komanaci, Biricit Bardo, Fenerbahçeli Cemil! Hepsi şöhretlerini bu bıçağa borçludurlar!” tiradı kadar komikler.
Hababam Sınıfı’nın müziği gibi, yavaş çalındığında ağlatan, hızlı çalındığında güldüren duruşlarıyla, aynı anda hem Yaşar Usta, hem Vecihi olabiliyorlar.
Devam sütü kuşağı, belli ki esas gıdasını, ısrarla “edebiyatın pavyonu” muamelesi gören mizahtan almış. 
“Ne gülüyorsun?” cümlesinin ardından kavga çıkmasının adet olduğu bir ülkede, şiddeti mizahla öldürüyorlar.
Bergson’dan biliyoruz “Yalnızsan komiği duyamazsın!”, gülmenin yankıya ihtiyacı vardır. Ürettikleri mizah yankı buluyor, öyle ki, bir üst kuşak anlamadığı esprilere gülme şansını kaçırmamak için neredeyse araştırma yapıyor.
Geride bıraktığımız on beş güne şekil veren; şiddeti, ırkçılığı, her tür ayrımcılığı dışlayan, akıl dolu, mizah dolu bu güler yüzlü damga, mahkeme duvarı suratlı futbolumuzun duvarına da çakılsın.
Futbolunun mizah ile arasındaki kalın duvar yıkılsın. Şaka şaka gibi yapılsın, tribünlerdeki cinsiyetçi, ayrımcı, ırkçı nefret saçan pankartlar yakılsın. Endüstriyel futbolun rekabete ayarlı saatinin alarmı biraz da gülmeye çalsın.
Futbol bizi bir sabah da öperek uyandırsın!
| Yazarın son yazıları |
#8 Haziran 2013 Sınav sırası şimdi futbolcularda
#4 Haziran 2013 Çarşı sen bizim her şeyimizsin
#1 Haziran 2013 Sık bakalım
#28 Mayıs 2013 Ezber Bozan
#25 Mayıs 2013 Biz futbolla uğraşırken
#21 Mayıs 2013 Bana lakabını söyle
