Paylaş
Üç korner bir penaltı eder mesela. Çoğunlukla beşte devre olur, onda biter. 9-9 olan maç 11'e uzar. Arabanın altına kaçan topu alan oyuna başlar. Maça ara vermemek için, gerekirse ekmek arası karnabahar bile yenir. Topu patlatan parasını verir. Maç sırasında uçak geçerse oyun muhakkak durur, uçağa bakılır. Kaleci orta sahayı geçemez. Serbest vuruş kullanılacaksa, top yere konur, üç adım açılınır. Top kiminse forvet odur. Kaleden kaleye gol olmaz. Bire iki girilmez, ayıptır. Patlak top kesilir ve illa ki kafaya takılır. Abanmak yoktur, teknik vurmak makbuldür. Beşikten atılan gol, iki sayılır gibi.
Bir de mahalle maçlarında söylenmesi şart olan replikler vardır. Mesela takımlarda güçler dengesi bozulursa “Oha! Pele’yle Maradona’yı da alsaydınız bari!” demek şarttır, sonra “Yok ağbi, siz böyle çok güçlü oldunuz, Serdar bizim takıma geçsin!” repliği ile denge yeniden kurulur.
Ya da yoldan geçen arabalar yüzünden duran oyun yeniden başlarken, çaktırmadan kalesine yaklaşmaya çalışan defansa “Orda mıydın olm sen? Geri git, geri!” denmezse olmaz. Yanlışlıkla kendi takım arkadaşına savunma yapana “Durun aynı takımdasınız” denmez, bu durum için icat edilmiş replik “Oğlum aynı adamsınız!”dır.
Ama mahalle maçlarının en şahane repliği “Senin adamın gol diyor!”dur. Bu replik, tartışmalı gol meselesinin uzadığı zamanlarda, golü yiyen takımın oyuncusu sayesinde söylenir. O kalender oyuncu, “Taam, taam gol!” dediğinde, karşı taraf haklı bir gururla “Senin adamın gol diyor!” der. Gol sayılır, karar herkesin içine siner, şanı o cümleyi kurduranındır.
Terazinin şaştığı yerde, adaleti tesis eden o adam olmak, bazen attığın golden çok atmadığın golü kıymetli kılar. O kalenderlik seni efsane yapar. Ardından “Haksız penaltıydı, Selçuk dışarı vurmuştu” cümlesi kuruluyorsa Selçuk Yula olursun. Bir kuşağın içini ferahlatır, efsane olursun.
Kasımpaşa Başkan vekili Hasan Hilmi Öksüz “Donk’un pozisyonunun bu kadar yaygara edilmiş olmasını anlamıyorum. Beşiktaş’ta bunu çok görüyorum. Beşiktaş gibi bir camia gibi, bu pozisyona sığınarak kendisini kurtaramaz. Donk’un olayı sıradan bir olaydır, olduğundan fazla abarttılar ve konuştular” demeseydi içimiz nasıl ferahlardı.
“Senin adamın gol diyor!” cümlesini kurduracak bir tavırla, futbolcusunun sahaya giren topu eline almasını, karşı takımın futbolcusu topu önüne alıp tam vuracağı sırada elindeki topla diğer topu vurmasını, en azından ayıpladığını söyleseydi memleket futbolunda her şey çok başka olurdu.
O zaman belki memleket futbolunun gerdanında mutlaka bir beni olurdu!
Paylaş