Oyna, dik oyna!

 Kazım Koyuncu’ya “Trabzonspor” dendi mi akan sular dururdu.
“Trabzonspor” dendi mi en sakin sular kudururdu.

Trabzonspor, Kazım için başkalıktı.
Trabzonspor, Kazım için; en neşeli, en hüzünlü, en duyarlı, en vurdumduymaz, en hızlı, en ağır, en çabuk, en acelesiz yanımızdı.

O, Trabzonspor’u “Karadeniz uşağu” olduğundan tutmazdı.    �
Zaten Trabzonspor’un bir yöre takımı olmadığını hep söyler, şehrin de Karadeniz’in de sınırlarını aştığını düşünürdü.

Trabzonspor, Kazım’ın kahramanıydı.

Hep güçlülerin kazandığı bir dünyada güçsüz denenlerin de kazandığı bir hayalin kahramanı.�

Trabzonspor, öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti.
Hastalığının ilerlediği en zor günlerinde, onu en çok, bazen bir tek Trabzonspor heyecanlandırırdı.

O sıkıntılı günlerde “Şöyle güzel bir çalım, iyi bir pas ceza alanının dışından, Trabzonspor'a puan kazandıracak bir gol şutu için nelerimi vermezdim ki?” demişti.

Bir Trabzonspor marşı yazmak çok istedi ama “sanculu kunlerune” denk geldi.

Kazım, bir şey demeden, arkasını dönmeden, şikâyet etmeden bu dünyadan gittikten sonra Trabzonspor üyeliği dondurulmadı. Kulüp, Kazım Koyuncu’nun “Onur Kurulu Üyeliği” belgesini Koyuncu ailesine Hopa’da teslim etti.

Hiç mi düşunmedun sen oy!

Trabzonspor Kulübü’nün, kaynak yaratmak için hidro elektrik santrali çalışmalarına başladığını biliyoruz. Taraftarın bir bölümünün HES projesini “kendi kalelerine gol atmak” olarak gördüğünü de.

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, geçen hafta katıldığı bir televizyon programında HES projesiyle ilgili soruları da yanıtladı. Şener, projenin doğaya zarar vermeyeceğini söyledi. “Doğaya zarar vermeyen HES” ifadesinin yöre halkına ve Trabzonspor taraftarına inandırıcı gelip gelmediğini önümüzdeki günler gösterecek.

Kulüp yönetiminin Koyuncu’nun “Karadeniz, en talihsiz, en kötü kullanılan bölgelerden biridir Türkiye’de” sözünü hatırlamasını ümit etmek gerekiyor.

Sevduğun böyle ağlar!

Kazım Koyuncu’ya “Trabzonspor” dendi mi akan sular dururdu.     �
“Trabzonspor” dendi mi en sakin sular kudururdu.

Ama onun için, Trabzonspor’un başkalığı, oyunu çirkinleştirmeden futbol oynama isteğinden gelirdi. Bu özelliğin bölgenin yöresel özelliklerine hizmet ettiğini ya da etmesi gerektiğini söylerdi.

O yüzden Trabzonspor’un HES projesi için tekrar tekrar düşünmesi gerekiyor.

Çünkü Kazım Koyuncu, attığı her adımda Trabzonspor için büyük sorumluluk taşıdı.

Çünkü Trabzonspor, attığı her adımda Kazım Koyuncu’ya karşı sorumludur.

Çünkü Kazım Koyuncu ismi, tıpkı sevdaluk çektiği Trabzonspor ismi gibi, aşmıştır Karadeniz’i.

Çünkü Kazım Koyuncu, Gelavera Deresi’nin, Uzungöl’ün, Macahel Vadisi’nin, Hemşin’in olduğu kadar, Yuvarlakçay’ın da, Munzur Vadisi’nin de, Kozan’ın da Kazım Koyuncu’sudur.

Çünkü Kazım hep dik oynardı.