Sinema yazarı Murat Tolga Şen, sosyal medyada eski Türk filmlerini izleyebileceğimiz kanalları bir araya toplayan bir zincir yayımladı. Zincirin izini sürmeye başlayınca ekran karşısından kalkmak imkânsızlaşıyor, haberiniz olsun ama tabii nerede, ne var diye bakmadan olmazdı. En kapsamlı arşiv, üç büyük şirkette.
Arzu Film: YouTube kanalında çok fazla sayıda restore edilmiş film bulunan, 1964’te Ertem Eğilmez tarafından kurulan, yönetmenin 1989’daki vefatına kadar da öncelikle Eğilmez’in ve Kartal Tibet’in yönettiği filmlerin yapımcısı olan Arzu Film’in YouTube kanalındaki tanıtım metninde “Nasıl günümüzde Warner Bros. yapımını gördüğümüzde bu film kalitelidir diyorsak o dönemde de Türk izleyicisi Arzu Film için aynı durumu düşünüyordu” deniyor. ‘Hababam Sınıfı’ serisi, Kartal Tibet’in ‘Tarkan’ serisi, Kemal Sunal, Münir Özkul, Şener Şen, Tarık Akan, Hülya Koçyiğit, Zeki Alasya - Metin Akpınar filmleri var. Genel olarak komedi türünde filmlerin yapımcılığını üstlenen Arzu Film kanalında acıklı dramlar da mevcut.
Erman Film: Yapımcı Hürrem Erman tarafından Erman Kardeşler adıyla 1946’da kurulan, dağıtımcılık da yapan ve Hürrem Arman’ın 2003’teki vefatından sonra oğullarının devraldığı şirketin YouTube kanalında hem HD restorasyonlu hem de henüz restore edilmemiş çok sayıda film var. Yönetmenlere ve türlere göre kategoriler oluşturulan kanalda ödüllü filmler arasında ‘Düğün’, ‘Gelin’, ‘Diyet’ üçlemesini ve Lütfi Akad’ın daha birçok filmini izlemek mümkün. Ayrıca Hülya Koçyiğit, Cüneyt Arkın, Ediz Hun filmleri; Zeki Alasya ve Metin Akpınar filmleri; Müslüm Gürses ve Orhan Gencebay’ın rol aldığı ‘müzikli arabesk filmler’ gibi çok sayıda seçenek var. Dram filmleri kategorisinde, aralarında şahsi favorim ‘Vefasız’ın da (Hülya Koçyiğit, Tarık Akan, 1972) bulunduğu, 1949’dan 1982’ye kadar uzanan bir zaman aralığında çekilmiş 60’tan fazla film listelenmiş.
Erler Film: “Erler Film Türker İnanoğlu iftiharla sunar… Erler Film’in kurulduğu 1960 yılından bugüne nesiller bu cümleyle büyüdü. Önce beyaz perdede yankılandı bu cümle, sonra da renkli camda...
Türker İnanoğlu Erler Film, 1960’tan bugüne imza attığı 205 film, 4 bin 264 bölüm TV dizisi ve sayısız müzik ve eğlence programını siz değerli izleyicilerinin beğenisine sunuyor.” Erler Film’in YouTube kanalındaki tanıtım metni böyle diyor. Kanalda restorasyonlu ve restorasyonsuz çok sayıda filmin yanı sıra eğlence programları ‘Bir Başka Gece’ ve ‘Felekten Bir Gece’ ile ‘Yabancı Damat’, ‘Çiçek Taksi’, ‘Böyle mi Olacaktı’, ‘Sibel’ dizilerinin tüm bölümlerini bulabilirsiniz. Restorasyonsuz bile olsa Eşref Kolçak ve Filiz Akın’lı ‘Beyoğlu Piliçleri’ni, Ayhan Işık’ın ‘Kadın Berberi’ni izleme zevkine paha biçilmiyor.
PLATFORMLARIN DA ARŞİVLERİNE BAKIN
Uzman Filmcilik, Gülşah Film, Murat Film, Sistem Film, Burç Film, Melek Film, Şeref Film, Gülgen Film, Topkapı Film, Fanatik Klasik Film, Atadeniz Film ve Muhteşem Film’in YouTube kanalları da seçenekler arasında. Bir de tabii D-Smart GO, beIN Connect, puhutv ve tivibu’nun arşivinde bulunan Yeşilçam klasiklerini unutmamak lazım.
1) Bartu Küçükçağlayan ve Melikşah Altuntaş’ın Instagram yayını ‘Mücbir Sebepler’i nefis bir afiş çizen Rıza Türker (@rizaciziyor) anlatmış: “Gülerken boğulma tehlikesi geçirebileceğiniz Instagram yayını #mücbirsebepler için teşekkür mahiyetinde naçizane bir çizim... Hunhar gülüşlerin ve oynatmalı videoların efendisi @bartu_kucukcaglayan ve sevgili @meliksahtas her gece 00.30’da yüzleri güldürmeye devam ediyor.”
2) Candan Erçetin de YouTube kanalında, bütün müzisyenleriyle bir araya gelerek, ev haliyle, ayağını altına alıp oturduğu koltuğundan kimi zaman uzun, kimi zaman tek şarkılık nefis konserler veriyor. Sakin, neredeyse bilgece konuşmasıyla anlattıkları da özellikle endişeli karantinacılara huzur verecek nitelikte. Sürprizlere de hazır olmalısınız, mesela Kardeş Türküler’le bir araya geldiler geçenlerde. Bir seferinde de ödem giderici maydanoz salatası tarifini izledik.
3) İstanbul’un önde gelen sanat merkezlerinden Salt, internet sitesi saltonline.org’da insanın dünyaya bakışını değiştirecek bir belgeseli Türkçe altyazılı olarak gösterime açtı. ‘The Salt of the Earth’ yani ‘Dünyanın Tuzu’. Çektiği fotoğrafları akıllara kazınan Brezilyalı fotoğraf sanatçısı Sebastião Salgado’nun hayatı ve işlerinin konu edildiği belgeseli fotoğrafçının oğlu Juliano Ribeiro Salgado ve Wim Wenders birlikte çekmiş. 10 Mayıs’a kadar sitede.
4) UNESCO tarafından Nâzım Hikmet Yılı ilan edilen 2002’de, 13. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali’nin açılış gösterisi olarak Rumeli Hisarı’nda gerçekleşen ‘Nâzım’a Armağan’ oyununun kaydı İKSV YouTube kanalında. Sanatseverler, Genco Erkal’ın tasarladığı, yönettiği, rol aldığı ‘Nâzım’a Armağan’ ile Yıldız Kenter, Ayla Algan, Zeliha Berksoy, Jülide Kural, Zuhal Olcay, Tilbe Saran, Sema Moritz gibi seçkin sanatçıları izleme şansı bulacak.
Kanal D
Tabii ki tüm zamanların en sevilen dizisi ‘Aşk-ı Memnu’ geri döndü (hafta içi her sabah 10.45). ‘Behlül’ olarak kaçtıktan sonra ‘Kuzey’ olarak dönüşü muhteşem olan Kıvanç Tatlıtuğ’un, Buğra Gülsoy’la başrolleri paylaştığı ama bütün kadronun emsalsiz olduğu ‘Kuzey Güney’ Twitter’ın dutluk olduğu zamanları da hatırlatacak yeniden izlerken (her çarşamba, 22.45). Herkesin kendi kanalında konuk ağırladığı bu internet talkshow’ları döneminde, üstat Beyaz’ın eski programlarına yer verme fikri de çok hoş. Helyum gazı sahnelerini bile özlemiş olabilirim (cuma geceleri, 00.15 hatta cumartesi tekrarı bile olabiliyor). Bir de eğer kaçıran varsa ‘Hekimoğlu’ ilk bölümünden itibaren normal gün ve saatinde yeniden yayına başladı (salı, 20.00).
TRT 1
Elbette en geniş arşiv TRT’de. Nostalji Kuşağı isimli yeni bir kuşak eklendi. Hafta içi her sabah 11.30'da ‘Ferhunde Hanım ve Kızları’ var. Genç kuşak için, son yılların gözde dizileriyle tanıdıkları birçok tiyatro sanatçısının en eski (ve en iyi) işlerinden birini izleme fırsatı. Nostalji Kuşağı hafta sonları başka dizilerle devam ediyor. TRT Radyosu’nda 17 yıl devam eden radyo skecinin televizyon uyarlaması olan, başrolleri Yıldız Kenter, Tevfik Gelenbe ve Şükran Güngör’ün paylaştığı ‘Uğurlugiller’le güne başlanıyor (cumartesi ve pazar 07.45). Ardından başrolünü Cihan Ünal’ın üstlendiği, TRT ve Türk Tarih Kurumu’nun ortaklaşa çektiği, Osmanlı İmparatorluğu’nun öncesini anlatan ‘Kuruluş’ geliyor (cumartesi ve pazar 09.30). Sonra sırada Perran Kutman ve Şevket Altuğ’lu ‘Perihan Abla’ var (cumartesi, 10.55). ‘Haberiniz Olsun’ adlı gazetenin ‘Gülşen Abla’ köşesine gelen mektupları cevaplandıran Abidin’in absürt hikâyesi ‘Gülşen Abi’deyse yıldız yağmuru sağanak şeklinde (cumartesi, 12.50). Nostalji Kuşağı’na dahil edilmeyen iki dizi daha var üstelik: Yedi numaralı ahşap evin üst katını tutan dört üniversiteli kızla, alt katını tutan üç büyük şehir acemisi delikanlının maceraları ‘Yedi Numara’ (cumartesi, 14.05) ve Ali Ulvi Hünkar’ın senaryosunu yazdığı, Türkan Derya’nın yönettiği, her biri ayrı usta oyuncularıyla en sevilenler liginde ‘Aşk-ı Memnu’ya rahatlıkla kafa tutabilecek ‘Yeditepe İstanbul’ (cumartesi, 16.00). Bu arada, çok yakın zamana kadar TRT Arşiv’den izleyebildiğimiz bu dizilere ve daha birçok klasik TRT dizisine artık ulaşmak mümkün değil ancak TRT’nin yeni uygulaması TRT İzle birkaç gün önce yayına geçti ve mesela TRT Arşiv’in YouTube kanalında, bu dizilerin hepsinin yakında TRT İzle’de yer alacağı duyuruluyor.
Star
Geçmişi çok da kurcalamayıp, yakın zamanda kalmayı tercih eden Star’da çok uzun sürmese de tadı damakta kalan, nadir başarılı komedilerden ‘İşler Güçler’i (her perşembe, 20.00) görüyoruz. Asıl sürpriz, bittiğinde ‘bir daha asla böylesini izleyemeyeceğiz’ diye hayıflandığımız kült gençlik dizisi ‘MedCezir’in geri dönüşü (cuma, 20.00). Bir de Gizem Karaca'nın parladığı 'Güzel Köylü' var (pazar, 20.00) olacak.
Ve diğerleri
◊ Önce meselenin özünü kavrayalım derseniz, bu konuda harika bir belgesel var. Yiyecek bilimi üzerine çalışan gazeteci-yazar Michael Pollan’ın aynı isimli kitabından uyarlanan ‘Cooked’ belgeseli ateş, su, hava ve toprağın, kısacası pişirmenin dünyamızı nasıl şekillendirdiğini anlatıyor. Üçüncü bölümü ‘Hava’, ekmek yapımına ayrılmış. (Netflix)
◊ “Ekşi mayamı kendim üretmek istiyorum” diyenler, günler alacak bir tarif için ‘Masmavi3 Mutfakta’ kanalına başvurabilir. Gerçekten sabır isteyen, günlerce beklenen, saatlerce yoğrulan fakat sonucu şahane görünen bir tarif. Bu kanalda ayrıca ‘1.5 bardak sütle çıtır çıtır ekmekler’ gibi çok vakit almayan başka tarifler de var.
◊ ‘Nefis Yemek Tarifleri’ kanalında ‘Gerçek ekmek tarifi, bire bir fırındakinin aynısı’ bölümü ben baktığımda 1.5 milyondan fazla izlenmişti üç gün içinde. Kuru maya kullanılan bu tarifte biraz monoton bir anlatım tarzı var fakat kısacık video fazlasıyla telafi ediyor bu durumu.
◊ ‘Düdüklü Tencerem’ kanalında hem
ekşi maya yapımı, hem ekşi mayalı ekmek yapımı, hem zeytinli ve ekşi mayalı ekmek
yapımı anlatılıyor.
◊ Bir de hiç yoğrulmayan ekmekler var. Canan Kurban’ın kanalında...
◊ Geçen haftaki ‘Babil’de Ayşe (Aslı Enver) Mert’e (Gürberk Polat) “John Lennon’ın bir lafı var ya hani, ‘Hayat sen plan yaparken başına gelenlerdir’ diye, o misal” diyordu. Gerçekten
o misal değil mi? 15 gün önceki dünyayla bugünkünün alakası yok.
◊ Gürberk Polat demişken, Eskişehir’de öğrenci olan ve liseden beri amatör olarak tiyatroyla ilgilenen Polat’ın yıldızının 2018’de ‘Geleceğin Starı’ yarışmasıyla parladığını araya sıkıştırayım. Gerçekten geleceğin starlarından.
◊ Birkaçı dışında bütün setler zorunlu ara verdi çalışmaya. O birkaçı neden hâlâ çalışıyor, anlamak mümkün değil. Anlamak mümkün galiba da kabul etmek değil.
◊ Tüketemeyeceğimiz kadar çok yeni içerik arasında hep en yenisini hırsla beklemek, her geleni bir anda yutmak, bu çılgın tempoya ayak uydurmak için hazırlanmış, birbirine benzeyen bir dolu niteliksiz iş arasında bunalmak gibi dertlerin biraz durulacak olması şerdeki hayırdır belki.
◊ Sezonun en iyilerinden biri olan ‘Hekimoğlu’nu kaçırmış olanlara ne mutlu. Bütün bölümleri YouTube kanalında var.
◊ ‘Doğduğun Ev Kaderindir’ son dönemin en etkileyici dizilerinden. Karakterleriyle, diyaloglarıyla, analizleriyle uzun uzun incelenmeye değer. Bütün bölümleri YouTube kanalında var.
◊ Boran’ın ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’a vedasına hâlâ üzülenler BluTv’de ‘Merhamet’, puhutv’de ‘Bana Sevmeyi Anlat’la ekrandaki Mustafa Üstündağ yokluğuna bir nebze çare bulabilir. Ayrıca ikisi de gayet güzel işler.
◊ Adı gibi şahane ‘Marvelous Mrs. Meisel’ ile başlayalım. Yayımlandığından bu yana ödül rafını doldurup taşıran bu güzel dizi, 1950’li yıllarda komedyen olmayı aklına koyan bir kadının hikâyesi. (Amazon prime, üç sezon)
◊ ‘Victoria’, kral olan amcasının ölümüyle 18 yaşında tahtta buluyor kendini. Durumuna alışmaya çalışırken 63 yıl boyunca o tahtta kalacağını bilmiyor henüz. Gencecik bir kızın politik oyunlarla fokurdayan bir kazanda, aşkı ve tutkuyu hiç ihmal etmeden nasıl iyi bir kraliçe olduğunu izliyoruz. (BluTv, üç sezon)
◊ ‘The Good Place’i de unutmayalım. Açılış sahnesi, esas kızın ölümünün hemen sonrası. Aslında ‘kötü yer’e gitmesi gerekirken yanlışlıkla ‘iyi yer’e gelmiş ve dört sezon boyunca arkadaşlarının da yardımıyla o iyi yeri hak etmeye çalışacak. İnsanın içini ısıtan işlerden, hem de sürprizli... (İlk üç sezon Netflix’te, dördüncü son sezon beIN Connect’te)
◊ İnsana kendini iyi hissettirme alanında kadınların üstünlükleri tartışılmaz ama erkeklerin başrolde olduğu yapımlar da yok diyemeyiz. Mesela ‘The Kominsky Method’ tam böyle bir iş. Los Angeles gibi gençliğin ve güzelliğin kutsandığı bir yerde yaşlı bir oyuncu koçu ve daha yaşlı menajeri didişe didişe hayata devam ederken hem birbirlerini hem bizi güldürüyor. Michael Douglas’la Alan Arkin’in ustalığını izlemek de ayrıca mutluluk veriyor. (Netflix, iki sezon)
◊ Tabii ki izlemeyen yok ama en baştan yeni bir tur dönmenin yararı saymakla bitmez: ‘Friends’. En faydalı antidepresan. (beIN Connect, 10 sezon)
HAFTANIN PROGRAMI
ZeroZeroZero (BluTv)
Napoli’deki mafyaya ta göbeğinden bakan ‘Gomorra’yı yazdıktan sonra bir düzine korumayla, kurşun geçirmez camlar altında ve Manhattan’da yaşamak zorunda kalan Roberto Saviano’nun bir başka kitabından uyarlama ‘ZeroZeroZero’. Bu kez kartellerin arasındaki güç savaşlarını ve uyuşturucu dünyasındaki büyük hesaplaşmaları Meksika, İtalya, Fas, ABD, Senegal sahnelerinde izliyoruz. ‘Gomorra’ dizisini de hazırlayan ekibin imzasını taşıyan sekiz bölümlük uyarlamada Andrea Riseborough, Gabriel Byrne, Dane DeHaan başrollerde. (BluTv, her salı yeni bölüm gelecek.)
‘Homeland’ sekizinci ve son sezonunun ilk beş bölümünü birden kaçıranlar için yeniden geliyor. Clarie Danes’in canlandırdığı Carrie karakteri, yeni sezonda mahkûm olarak maruz kaldığı işkencelerin etkisinden kurtulmak için çabalamaya devam ediyor. Carrie’nin eski dostu olan Saul Berenson’sa Afganistan’daki Taliban’la barış görüşmeleri yapıyor. Bu sezon için ilk sezonun kalibresine çok yakın deniyor, haberiniz olsun. (Foxcrime, pazar, 14.30’dan itibaren)
◊ ‘Bana Güvenin Ben Doktorum’, reklamların ve manşetlerin ötesine geçerek sağlığa gerçekten neyin iyi geldiğini bulmaya çalışan bir program. Dizinin ekibi en son araştırmaları arayıp buluyor ve büyük deneyler yapmak için önde gelen üniversitelerle çalışıyor. “Az yemek hafızanızı arttırabilir mi?”, “Gıdalar ruh halinizi iyileştirebilir mi?” gibi çeşitli sağlık sorularının cevaplarını arıyorlar. (BBC Earth, çarşamba, 19.00 yeni bölüm, gündüz yayınlarında da eski sezonların tekrarları var.)
◊ ‘Ağır Yaşamlar’, bizde de sevilen Dr. Nowzaradan’ın kontrolünde, her biri 270 kilonunüzerinde olan kişilerin zayıflama yolculuğundankesitler sunuyor. (TLC, çarşamba, 21.30)
◊ ‘Pandemic: How to Prevent an Outbreak’/ ‘Yaygın: Salgın Nasıl Önlenir’, koronavirüs gibi hızla yayılan virüslere ne kadar hazır olduğumuzu inceleyen altı bölümlük bir belgesel dizi. Yayına girişiyle koronavirüsten haberdar oluşumuz hemen hemen aynı tarihlerde. (Netflix)
◊ Ya diziler cephesi? Farklı yöntemleri ve çok sağlam ekibiyle nokta atışı teşhisler koyan ‘Hekimoğlu’nda mesela teşhisi internetten araştırıp bulmaktansa doktorlara bırakmak gibi bolca faydalı tavsiye de var (Kanal D, salı, 20.00).
Otizm ve savant sendromu olan genç cerrahın prestijli bir hastanenin ameliyat birimine dahil edilmesiyle gelişen olaylar hem ‘The Good Doctor’da (D-SmartGo) hem de yerli versiyonu ‘Mucize Doktor’da (Fox, perşembe, 20.00). ‘The Resident’, Chastain Memorial Hastanesi’ndeki bir grup doktorun karşılaştıkları zorlukları