Paylaş
Bunu ben değil, adı kâhine çıkmış iktisatçı Nouriel Roubini söylüyor. Pek tabii iktisatçıların ileride “dediğin çıkmadı” lafını duymamak için mutlaka kullandığı
bir cümleyi de ilave ediyor. Çökecek dediysek bir iki yıl içinde değil, bu gidiş onu gösteriyor diye öngörüsünü sulandırıyor. Roubini’ye göre bu çöküşün müsebbibi Yunanistan ve biraz da İspanya’dır. Pekiyi bu ülkelerin ekonomilerindeki ortak özellik nedir? Onu da ben söyleyeyim: Çok yüksek bütçe ve dış açıklarıdır.
* * *
Söz açıktan açılmışken hatırlatayım. Bir de ünlü “ikiz açık” vardır. Anlamı, ülkenin “tasarruf açığı” ile “dış açığı”dır. Hemen söyleyeyim, bu açıklar ikiz falan değildir. İkiz açık deyimi,totolojidir. Yani tarif olarak mantıken aynı olan iki şeyi, sanki ikisi ayrı şeylermiş gibi ifade etmektir. Bir ülkede “tasarruf açığı” diye bir nebat olamaz. Çünkü tasarruf, tüketilmeyen milli gelirdir. Toplam değişmediğine göre tasarruf açığı yerine “tüketim fazlası” var da denebilir. Bir meslek büyüğümüz belli bir bağlamda, dış açığın sebebi ülkenin tasarruf açığıdır ve bu iki açık birbirine eşittir demiştir. O gün bugündür bu ezber sürer gider. Ulusal ekonomilerde “dış açık” ve kamu kesiminde de “bütçe açığı” olur.
* * *
Yunanistan’ı Avrupa’nın “hasta adamı” yapan ve son hesaplara göre milli gelirinin yüzde 12.7’sine çıkan bütçe açığı değildir. Esas sebep bu 440 milyar dolara varan dış borçlarıdır. Bu, milli gelirinin yüzde 125’ine tekabül etmektedir. Yunanistan Euro bölgesindedir. Dış açıklarını Euro ile borçlanarak finanse etmiştir.
Euro da AB’nin para birimi olduğu için Avrupa Para Birliği mikrop kapmıştır. Eğer Yunanistan AB üyesi olmamış olsa ve ulusal parası ile bütçe açığı verip, dış açıklarını döviz borcuyla kapamış olsaydı, Yunan parası (Drahmi) borç bini aşmadan devalüe olurdu. Devalüasyonla birlikte enflasyon yükselirdi. Yükselen enflasyon ulusal parayla alınan iç borçları reel olarak küçülür, devalüasyonun etkisiyle de dış açık kapanırdı. Ama Yunanistan’ın parası Euro, döviz olduğu için bu “düzeltici otomatik mekanizma” çalışmamaktadır.
* * *
Gördüğünüz gibi Yunanistan’ın iktisadi çuvallaması, Türkiye’de yaşanan krizlere ne kadar benziyor. Anlaşılan onlar da Osmanlı’nın “canın çok para harcamak istiyorsa haraç al; alamazsan borç al” düsturunu uygulamış. Ama Euro’yu bol bulunca orasına burasına sürmüş. Osmanlı iktisat geleneğini sürdüren Yunanlı dostlara, orijinal Osmanlı olarak bir tavsiyem var. Durumu fazla dert etmeyin. Hemen çamura yatın. Bize borç vermeseydiniz bizim de borcumuz olmazdı deyin. Bırakın sizin meselenizi Almanlar halletsin. Onlar alışıktır.
Son Söz: Bir günah için iki kişi gerekir.
Paylaş