BU rakam, yani yılda 300 milyar dolar, gelişmiş ülkelerin kendi çiftçilerine ödediği tarım desteklerinin toplamıdır. Geçen hafta Meksika'nın Cancun adlı sayfiye bölgesinde yapılan WTO ( World Trade Organization) yani Dünya Ticaret Örgütü toplantısında, tartışmaların odaklandığı nokta burasıydı.
1999'da ABD'nin Seattle, 2001'de Katar'ın Doha şehirlerinde yapılan bundan önceki toplantılarda da anlaşmaya varılamayan hususların merkesinde yine ‘‘gelişmiş ülkelerin, kendi tarım sektörlerine sağladıkları desteklerin kaldırılması’’ konusu vardı. O zaman da bir anlaşmaya varılamamıştı, şimdi de varılamadı.
* * *
Tarım desteklerinin, incelenmesi ve irdelenmesi gereken çok değişik yönleri vardır. Her ülkenin kendi tarımına verdiği desteğin, kendine göre haklı (veya dışarıdan bakınca haksız) gerekçeleri de mutlaka mevcuttur. Tarıma verilen destek paralarının, ulusal bütçelerden mi, yoksa Avrupa Birliği'nden veya diğer dış yardımlar gibi, ülke dışı kayaklardan mı sağlandığı da ayrı bir tartışma konusudur.
Bugün uluslararası iktisat açısından ‘‘anlaşmazlığın’’ esasını anlatacak ve gelişmiş ülkelerin kendi çiftçilerine verdikleri, günde bir milyar doları bulan tarım desteklerinin az gelişmiş ülke ekonomilerini nasıl perişan ettiğini açıklayacağım. Gelişmiş ülkeler, kendi tarım kesimlerine çeşitli yöntemlerle parasal destek sağlamaktadır. Sağlanan bu destek yüzünden uluslararası iktisatta üç gelişme ortaya çıkmaktadır.
* * *
1) Gelişmiş ülkelerde, kendi ihtiyaçlarından çok fazla tarım ürünü yetiştirilmektedir. Bundan kurtulmak gerekmektedir.
2) Gelişmiş ülkelerde, tarım ürünlerinde yurt içi fiyatlar, uygulanan tarım ürünleri ithalat kısıtlamaları yüzünden olması gerekenin üzerinde teşekkül etmektedir. Bu pahalılık, uluslararası piyasa fiyatlarına göre yüzde 30'dan az değildir. Bunun için gelişmiş ülke halkının fazladan ödediği meblağ, yılda kişi başına 1000 dolardır.
3) Yetiştirdikleri tarım ürünlerini uluslararası piyasalarda satmaya çalışan az gelişmiş ülkeler, gelişmiş ülkeler, tarım ürünü fazlalarını dampingli (maliyetinden düşük) fiyatla piyasaya döktüklerinden ancak zararına fiyatlarla ihracat yapabilmekte, hatta kendi yurt içi piyasalarında bile çiftçiler para kazanamamaktadır.
* * *
Az gelişmiş ülkeler, sanayi ürünleri ihracatında, ne fiyat ne de kalite bakımından, gelişmiş ülkelerle başa çıkacak durumda değildir. Doğal olarak, bu ürünlerde yurt içinde de ithal malları karşısında rekabet güçleri sınırlıdır. Rekabet üstünlüğüne sahip oldukları varsayılan tarımda ise 'damping'li satışların oluşturduğu fiyatların yarattığı haksız rekabete maruz kalmaktalar. Az gelişmiş ülkelerin WTO toplantılarına taşıdıkları talepleri, gelişmiş ülkelerin kendi çiftçilerini desteklememeleri. Sizler tarımınız desteklemekten vazgeçin, bizler sizden dış yardım istemeyeceğiz diye haykırıyorlar. Madem ki, serbest rekabeti savunuyorsunuz, madem ki, gümrüklerin sıfırlanmasını istiyorsunuz, öyleyse bu serbestleşmeye tarım ürünlerini de dahil edin, ama zararına fiyatla ürün ihraç eden çiftçinizin zararını karşılamayı da bırakın demekteler. Yerden göğe kadar halkılar.
Son Söz: Doğru kararı almadan önce, tüm yanlışları yapmak şart değildir.