ENFLASYON geride kaldı, şimdi ‘cari açık’ tartışmak moda.Eh cari açık da tabiri caizse, bizim çöplüğümüze giren bir konu.
Yazının geri kalan kısmını okumak istemeyenlere bir ‘ön söz’le özetleme yapayım.Cari açık konusunda, başta Merkez Bankası olmak üzere, dost iktisatçılarının söylediklerinin (çoğu diyelim, hepsi demek haksızlık olur) yanlış, önerilerinin ‘tersi’ ise doğrudur.Maddeler halinde cari açık meselesinin irdelemesine girmeden önce şunu belirteyim.Eğer ‘Türkiye’nin cari açıktan doğan bir iktisadi sorunu yoktur; izlenen para politikasına aynen devam edilmelidir’ deniyorsa, benim yazımın kıymeti harbiyesi yoktur.Okumayın.Yok, böyle bir sorun var; ve bunun nedenini ve çaresini bulmak zorundayız deniyorsa, o zaman aşağıda okuyacaklarınız önemldir.Çalışma arkadaşlarımdan iktisatçı Tuğrul Belli, Turkish Bank’ın Ekonomik Rapor’unun ağustos sayısında, çok güzel bir toparlama yapmış.Bu yazının içinde yer yer onun ifadelerine rastlayacaksınız.
1. Cari açık, sermaye hesaplarında ‘fazla’ olduğu için oluşur.Yani önce cari açık verilir, sonra o açığı finanse etmek için dışarıdan borçlanma yapılmaz.Önce dış borç imkanı yaratılır, sonra cari açık ortaya çıkar.
2. Sermaye hareketlerinde fazla oluşması veya genel kabul görmüş iktisadi söylemiyle, ‘başka toplumların tasarruf fazlasını çekebilmek’ için, paraya, o ülkelerden daha fazla ‘faiz’ vermek gerekir.
3. Para, ne kadar riskli olursa olsun, yeterli getiriyi gördüğü her alana veya ülkeye gider.Risk oluşunca da oradan kaçar.Dolayısıyla bir ülkenin ‘yüksek’ faiz vererek, başka ülkelerden ödünç para alması ne marifettir, ne de itibar.İtibar, çok düşük faiz verildiği halde, başka ülkelerin parasını çekebilmektir.Bunun en iyi örneği İsviçre’dir.
4. Mal veya hizmet ihracatı yapmadan, yani dövizi kazanmadan sadece yüksek faiz vererek ülkeye döviz girişi sağlanınca, döviz fiyatları ‘olması gereken’ seviyenin altında teşekkül eder.Döviz ucuz kalınca, ithal mal ve hizmetlere talep artar ve cari açık oluşur.Bu iş bu kadar yalındır.Paranız dolar, ülkeniz Amerika olsa da, yine bu böyledir.
5. Cari açığın kapanmasının tek emin yolu, döviz fiyatlarının artmasıdır.Bunun dışında hiç bir yol yoktur.Aranmamalıdır.
6. Cari açığın ortaya çıkışının sebebi olarak söylenen ‘ekonominin ısınması ve öngörülenden hızlı büyüme’nin sebebi, düşük faizler değil, düşük döviz fiyatlarıdır.Dolayısıyla, ekonominin soğuması için arttırılması gereken faizler değil, döviz fiyatlarıdır.
7. Döviz fiyatları artınca, hem ithal mallarının hem de ithal girdili yerli malların fiyatları artar.Talep, öncelikle fiyata karşı elastiktir.Dolayısıyla iç talep düşer, ekonomi soğur ve cari açık hızla küçülür.
8. Türkiye son 30 aydır, istikrarlı bir şekilde, dünyanın en yüksek reel faizini (yüzde 25 ile başlandı halen yüzde 12) uyguluyor. Bu reel faize rağmen, ekonomi ısınıyorsa, bu ısınmanın sebebi faizlerin yeterince yüksek olmamasıdır demek mümkün değildir.
(Bir sonraki yazıda önlemler paketini anlatacağım)