GEÇEN hafta, Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin'le, Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) Başkanı Ömer Demir arasında, milli gelirin ‘‘gerçekte’’ kaç para olduğu konusunda tatlı bir tartışma geçmiş.
Halit Bey'in dokuma işleri 1980'lerin sonlarında bozulmuştu. Yılmadı, yıkılmadı, kızlarıyla birlikte ayakta kalma savaşı verdi. Herhalde şu aralık dertleri azalmıştır. Şahsen de tanıdığımız Halit Bey, kendine çok güvenen, vurucu çıkışlar yapmayı seven Kayserili bir iş adamıdır. Narin'e göre, Türkiye'nin kişi başına geliri, 10 bin dolar dolayındadır. DİE (Devlet İstatistik Enstitüsü) tarafından hesaplanan yaklaşık 3 bin dolar rakkamı yanlıştır. Halit Bey bunu bir iş adamı olarak ‘‘gözlemlerine’’ dayanarak söylemektedir. Buna karşı DİE Başkanı Doç. Dr. Ömer Demir, ‘‘Biz, ölçüyoruz böyle çıkıyor; siz başka türlü ölçüyorsanız, anlatın’’ demiştir.
* * *
Milli gelir ölçümleri veya ekonomik herhangi bir ölçüm, eşyanın tabiyatı icabı ‘‘takribi’’ yani yaklaşıktır. Milli gelir de böyle bir ölçümdür. Mesela, son yıllarda çok sık kullanılan ‘‘Toplam Kamu Borcunun, Milli Gelire Oranı’’ veya ‘‘Faiz Dışı Fazlanın Milli Gelire Oranı’’ gibi yüzdeler de yaklaşık değerlerdir. Hele hele bunlar, dolara tercüme edilirse, takribiyet daha da artar. Bundan daha da önemlisi iktisatta belli bir tarihe ait ‘‘nokta değer’’ bulunamaz. Mesela ‘‘dün’’ borç bölü milli gelir yüzde kaçtı, ‘‘bugün’’ yüzde kaç oldu gibi bir sorunun cevabı yoktur. Bu kadar kısa aralıklarla ölçü alınamaz. Doğrusu, değişimleri zaman ekseni üzerine oturtup yorumlamaktır. En az beş yıllık sayılar bir arada yorumlanmalıdır.
* * *
Milli gelir, ‘‘ciroların değil, katma değerlerin’’ toplamıdır. Katma değer yaratma ise, özünde ‘‘maddenin ve bilginin, şeklini ve yerini değiştirme’’dir. Bu değişim, mutlaka bir enerji sarfiyatı gerektirir. Bir ülkenin milli geliri ile o ülkenin tükettiği enerji arasında doğru (doğrusal değil) bir ilişki vardır. Kısaca, kişi başına yüksek milli geliri olan zengin ülkeler, düşük milli gelirlilerden daha fazla enerji tüketir. Şimdi size bazı sayılar vereceğim. 2002 yılında, Türkiye'nin kişi başına milli geliri, kambiyo kuruna göre 2 bin 500, PPP (Satınalma Gücü Paritesi) ne göre 6 bin 120 dolardır. Uluslararası refah karşılaştırması bakımından doğru olan 6 bin 120 dolar rakamıdır. Komşumuz Yunanistan'ın kambiyo kuruna göre kişi başına milli geliri 11 bin 660 ve PPP'ye göre ise 18 bin 240 dolardır. 1997 İstatistiklerine göre Türkiye'de kişi başına enerji tüketimi yılda 1,140 kg. (petrol eşdeğeri) iken bu sayı Yunanistan'da 2 bin 435 kg.dır. İtalya'nın kişi başına milli geliri (PPP) 25 bin 320 dolar, enerji tüketimi 2 bin 840 kg., İngiltere'nin kişi başına milli 25 bin 870 dolar, enerji tüketimi 3 bin 863 kg., Amerika'nın milli geliri 35 bin dolar, enerji tüketimi yılda 8 bin kg., Almanya'nın kişi başına geliri 26 bin 220 dolar, enerji tüketimi 4 bin 231 kg., Bulgaristan 6 bin 840 dolar, enerji tüketimi 2 bin 480 kg.'dır. Sayılardan anlaşılacağı üzere, her ülkenin kişi başına tükettiği enerji miktarı ile kişi başına milli geliri arasında farklı bir katsayı var. Bu farklar, ekonominin yapısal özellikleri, verimlilik ve yaşam tarzından doğmaktadır. Ama ne olursa olsun, milli gelir arttıkça, enerji tüketimi de artmaktadır. Bu durumda, Türkiye'nin kişi başına 1,200 kg. enerji tüketimiyle, kişi başına 10 bin dolar milli gelir yaratamayacağı açıktır.