Kriz nedir neden çıkar

KOCA bir yılı daha kapatmak üzereyiz. 2005, Türk ekonomi tarihine ‘iyi bir yıl’ olarak geçecek. İhracatçı yerli sanayicilerimiz ‘imdat’ sinyalleri verse de makro göstergelere göre durumuz fevkalade. Bu dünya için de böyle. Daha da önemlisi, uzun yıllardır Türkiye gibi ‘az gelişmiş’ olarak sınıflandırılan bir çok ülkenin de durumu iyi.

Durumu iyileşenler arasında, Romanya ve Bulgaristan da var; Latin Amerika ülkeleri de. Pasifik ülkeleri zaten kefeni çoktan yırtmıştı. Hem artık ‘az gelişmiş’ gibi nitelendirme pek kullanılmıyor. Türkiye sınıfındaki ülkelere ‘emerging’ sıfatı uygun görülüyor. Emerging, ‘gelişen’ diye tercüme edildi. Daha önce de ‘developing’ kelimesi de gelişen diye tercüme edilmişti. Belki de emerging için, ‘serpilen’ demek daha doğru olurdu. Ben bir aralık ‘yeni yetme’ dedim, sonra beğenmedim, vazgeçtim. Her ne hal ise, bu gelişen ekonomilerin durumu son beş yıl içinde gerçekten düzeldi. O kadar ki, bizimle aynı devrede krize giren ve üstelik borçlarının üstüne yatan Arjantin ve yıllardır bir türlü ‘kalkışa geçemeyen’ Brezilya, IMF’ye olan borçlarını sıfırlama kararı aldı. Bazı iktisatçılarımız, borçlarını ödediği için bu iki ülkeyi fena halde fırçaladı. ‘Sen bir garip Latin’sin, IMF’ye borç ödemek neyine’ diye taa buralardan oralara seslendiler. Yoksa, yazılarının muhatabı bu ülkenin insanları mıydı anlamadım artık. Türkiye’de bu kadar güzel şeyler olurken, nedendir bilinmez ortalarda bir ‘kriz’ lafı dolaşmaya başladı. Tasadüf, tam bu laflar piyasaya çıkamadan ben ‘Kriz, mriz çıkmaz’ diye bir yazı yazmıştım. Atalarımız ne demiş? ‘Mahçup olmak kaderde varsa, ekonominin ipi üç yerden koparmış’. Bakalım göreceğiz.

* * *

Kriz, milli gelirin kısa bir süre içinde önemli bir oranda (mesela % 5) düşmesidir. Uzun süren krizlere ‘buhran’ (depresyon) denir. Sıfır büyüme, durgunluktur. Buna ‘stagnasyon’ denir. Eksi % 1 civarı büyüme ‘resesyon’ dur. Türkiye gibi, nüfus artışı yüksek, kişi başına milli geliri düşük ülkelerde, asgari büyüme % 5 olmalıdır. Yüzde 5’in altında büyüme, Türkiye için durgunluktur. Türkiye, ihracata dayalı bir büyüme stratejisi uygularsa, yılda rahatlıkla % 7 büyür.

Kriz neden çıkar? ‘Kriz, reel olamayan ekonomi ile reel ekonomi arasındaki açılmadan çıkar.’ İsterseniz bu tanımı ‘finansal ekonomi’ ile ‘fizik ekonomi’ arasındaki farkın açılması şeklinde de ifade edebiliriz. Reel ekonomi, mal ve hizmet üretimi, reel olmayan ekonomi, parasal hareketler ve göstergeler demektir. Krizler, máli piyasalardaki balonun patlamasından çıkar. Türkiye gibi, ekonomisi ‘dış sermaye girişlerine bağlı’ ülkelerde kriz, devalüasyonla başlar. Devalüasyon, para kaçışına sebep olur. Para kaçınca mali sektör çöker, máli sektörde çökünce, reel ekonomi işleyemez ve milli gelir düşer.

Şimdi şu soruları soralım: Türkiye’de ‘reel ekonomi’ ile ‘reel olmayan’ ekonomi arasında bir açılma var mı? Ya da başka bir şekilde ifade edelim. Türkiye’de reel sektörde elde edilemeyen bir servet artışı, máli sektörde mi elde edildi? Finansal servet artışının, fizik karşılığı yok mu? Yani ortada bir balon servet mi var? Balon varsa, bunun patlamadan yavaşça sönme ihtimali var mı? Cevap, evet.

Son Söz: Şişirilmeyen balon, patlamaz.
Yazarın Tüm Yazıları