BİLDİĞİNİZ gibi ben Türkiye’de uygulanmakta olan ‘yüksek faiz-düşük kur’ politikasına kökten karşıyım. Bu politika, hem kamu borçlarını artırıyor, hem de cari açığı büyütüyor.
Bu gerçek, gün gibi ortada dururken IMF’ci iktisatçılar utanmadan, ‘Türk ekonomisinde kırılganlık devam ediyor’ diye beyanat veriyor. İktisadi bağlamda kırılganlık ne demek? Cevap şu: Efendim, öyle bir ‘ekonomi dışı olay’ cereyan eder ki, bir anda döviz fiyatları fırlar. Döviz fiyatları fırlayınca, arkasından faizler arşıáláya çıkar, ekonomi yavaşlar, halk fakirleşir vs vs.
Peki neye bakıp da ekonomi ‘kırılgandır’ hükmüne varılıyor? a) Cari açık yüksek, b) bütçe açık, c) kamu borçlarının milli gelire oranı yüksek. Sonra aynı iktisatçılar, Türk ekonomisi hakkında üç yıllık öngörülerini sıralıyorlar. a) Cari açık önemsizdir, b) kamu borçlarının, milli gelire oranı düşmeye devam edecektir, c) bütçe açığı azalacaktır, d) Türk Lirası, Dolar ve Euro sepetine karşı değer kazanmayı sürdürecektir. Şu soruları sormanın tam sırasıdır.
1. Cari açık önemsizse, niçin kırılganlık göstergesi olsun?
2. Kamu borcunun milli gelire oranı düşecekse, niçin borçlar kırılganlık göstergesi olsun?
* * *
Madem TL, döviz sepetine göre değer kazanmaya devam edecek, ne akla hizmet, Hazine hálá çok büyük çapta yüksek faizle TL borçlanmaktadır? Kamu borçlarının mutlak olarak büyümesinin, bütçenin açık vermesinin, bütçe açığının sebebi de yüksek faiz değil mi? Hazine utana sıkıla, o da dövizli iç borcunun itfasına denk gelen bir tarihte, dövizle borçlandı. Dün de lütfen uzun vadeli ihale kararı almış.
Alınan borcun vadesi üç yıl; faiz değişken. Libor artı yüzde 1.6. İlk altı ay için yıllık maliyet yüzde 5.2. Üstelik Hazine, hem anaparanın geri ödemesinde hem de faiz kupon ödemelerinde (IMF’ci iktisatçıların öngörüsü doğruysa) değerli TL’yi kullanacak. Yani borcun efektif faizi, TL cinsinden belki de yüzde 4’e inecek. Bütçe açığını kapamak ve kamu borcunu düşürmek için bundan daha iyi bir fırsat olur mu?
Gelin bakkal hesabı yapalım: Yıllık faiz dışı fazla hedefi, milli gelirin yüzde 6.5’u. Milli gelir 330 milyar dolar olsa, bütçe, 22 milyar dolar faiz dışı fazla verecek. Yaklaşık 230 milyar dolar tutan kamu borçlarına yüzde 4 faiz ödense, bütçenin faiz giderleri 9.2 milyar dolar karşılığı TL olur. Yani bütçemiz, 13 milyar dolar fazla verir. Bununla da ister kamu borçlarını azalt, ister altyapı yatırımı yap, ister sosyal harcamada bulun. Cari açık önemsiz, bütçe de böyle borçlanınca fazla verecek. Gördünüz mü kırılganlık diye bir şey yok aslında!
* * *
Yüksek faizci iktisatçılar, devlet dövizle borçlanınca, ‘devalüasyon’ riski almış oluyor diyor. Ne kadar ayıp? Bunu duymamış olayım. Sürekli TL, dövize karşı ‘revalüe’ olacak diyen siz değil misiniz? Bu ne perhiz, bu ne hıyar turşusu?