RODOS'lu Andronikus, M.Ö. 50 dolaylarında Aristo'nun (doğumu M.Ö. 384) yazılarını sıraya koymuş. Yazılarından bir kısmını ‘‘Fizik’’ cildinden sonraya yerleştirmiş.
Bunlara da META-FİZİK (fizikten sonra) adını vermiş. Böylece yeni bir kavram ve yeni bir kelime doğmuş. Metafizik, fizik ötesi demek ama, fizikle ters düşen demek değildir. Metafizik, fizik bittikten sonra başlayan idrak bölgesidir. Evreni tümüyle kavrayabilmek için, algılama ve anlama alanının, fiziğin ötesini de kapsaması gerekir. Metafiziğin, ruh çağırmakla, astrolojiyle, UFO'lara inanmakla bir ilgisi yoktur. Pek tabii, maddeden çok mánáyla uğraşmayı sevenlerle, evreni fizikten ibaret sananlar arasında zaman zaman bilinçli, bilinçsiz tartışmalar olur.
* * *
İktisatla ilgili tartışmaların da buna benzer bir seyri vardır. Sadece daha çok fabrika veya elektrik santralı kurarak iktisadi meseleleri halledeceğine inanıp madde bağımlısı hale gelenlerle, dünyayı mali kuruluşların ‘‘faiz-döviz’’ pencerelerinden görenlerin, ‘‘bütünü’’ algılama ve kavrama güçlükleri vardır. Bütün gün ‘‘kriz ne zaman çıkacak, fırsat ne zaman doğacak’’ tahmininde bulunup, buna göre ‘‘pozisyon’’ kararı almanın makro ekonomiye bir katkısı yoktur. Aynı şekilde, fabrikalar kapanmasın, bankaları bırakın, reel sektörü destekleyin diyenler de iktisadı ‘‘bütünüyle’’ kavramamış demektir.
* * *
Uygulamalı iktisadın, bir ülkede a) milli geliri arttırma, b) gelir dağılımını ádil hale getirme, c) fiyat istikrarını sağlama, d) işsizliği asgariye indirme gibi temel iktisadi politika hedeflerini tutturmada yararlı olması için ‘‘aletlere’’ ihtiyacı vardır. Buna, iktisadi donanım veya teknoloji denebilir. Zaten teknoloji, alet geliştirmek ve onları kullanmaktır. İktisadın temel aleti ‘‘hukuk’’tur. Kanun yapmanın ve uygulamanın ana amaçlarından biri, belki de birincisi de, yukarıda sıraladığımız iktisadi hedeflerin gerçekleşmesine yardımcı olmaktır. Başta borçlar kanunu, medeni kanun, ticaret kanunu, bankalar kanunu, vergi kanunları, icra-iflas kanunu olmak üzere, yürürlüğe konan yasaların çoğu, iktisadi ilişkileri tanzim etmek üzere tasarlanır. Hukukun ‘‘fikr-i müdîri’’ iktisattır. Uygulamalı iktisadın bu aletlerine ‘‘kurallar’’ takımı diyebiliriz. Uygulamalı iktisadın diğer takım çantasında da ‘‘kurumlar’’ vardır. Ticaret mahkemeleri, mali polis, vergi denetimi, merkez bankası, bankalar ve diğer mali kuruluşlar, menkul kıymetler borsası, sermaye piyasası kurumu, BDDK, rekabet kurulu gibi kuruluşların da nihai amacı da halkın refahını arttırmaktır. Yukarıda sayılan ‘‘kurallar’’ ve ‘‘kurumlar’’ iktisadın ‘‘fizik’’ bölümüne girer. Bunun ötesinde bir de iktisat metafiziği vardır.
* * *
İktisadın metafiziği, genel ‘‘metafizik’’in bir parçasıdır. Yani iki ayrı metafizik yoktur. İktisadın metafiziği deyimini kullanmaktan muradım, iktisadın da fizik yapısından öte bir metafizik yapısı olduğunu vurgulamaktır. İktisat metafiziğinin, iktisat fiziği üzerine yansımasına ‘‘kültür’’ denir. Kültür, bir toplumun yüzyıllar boyunca edindiği her şeydir. Dindir, gelenektir, görenektir, değer yargılarıdır, dünya görüşüdür, bilgidir, beceridir, yaşam tarzıdır, sanattır, estetiktir ve ahláktır. İktisatın fiziği, yani kural ve kurumları, iktisadi hedeflerin tutturulmasında kendilerinden bekleneni vermiyorsa; sorun, metafizikte demektir.