Doların derdi dünyayı gerdi

DÜNYA ekonomisinin halen bir numaralı parası ABD Doları’dır. Tedavülde bulunan 700 milyar dolar banknotun üçte ikisi, Amerika dışında dolanımdadır.

Yani dolar, uluslararası ekonomi çarklarının dönmesini sağlayan ana ‘akışkan’dır. Bu nakit dolarlar, aynı zamanda, ihtiyat saikiyle para biriktirenler için, ‘tasarruf aleti’dir. Yeryüzünde 11 trilyon dolarlık ‘tahvil-bono’ işlem görmektedir. Hane halklarının, şirketlerin ve devletlerin ‘tasarrufları’ büyük çapta dolara endekslidir. Uluslararası ve hatta ulusal iktisadi hesaplar, dolarla yapılmaktadır. Yani dolar, en yaygın ‘ölçü birimi’dir. Hakeza uzun vadeye yayılmış borç-alacak ilişkilerinde dolar, yine ‘ertelenmiş borçların’ en çok kullanılan ödeme vasıtasıdır.

* * *

Ancak, doların başı beladadır. Sebebi, ABD’nin cari işlem açıklarıdır. Zaman zaman telaffuz edildiği gibi Amerikan devletinin bütçe açıklarının, cari işlem açıklarının sebebi olduğu savına pek katılmıyorum. Bir ülkenin ‘cari işlem açığı eşittir tasarruf açığı’ denkliğinin de bugünkü meselenin çözümünde yol gösterici olma niteliği zayıftır. Bir ülkenin tasarruf açığını, devletinin bütçe açığına eşit kabul etmek vahim bir hatadır. Bu karmaşık ilişkiyi yazının burasına sokmamın sebebi, son zamanlarda, dolar meselesinin çözülmesi için, öncelikle ABD’de faizlerin artması ve sonra ABD bütçe açıklarının azaltılmasından oluşan ikili ‘önlem paketi’nin Avrupa’da revaç bulmasıdır. Faizlerin yükseltilmesi, kapitalist sistemde, cari açıkların kapanmasının doğal çözümü olan (ve fiiliyatta oluşan) ‘doların devalüasyonu’nu durduracağı için, çok sakıncalıdır. Pek tabii ABD devleti, bu kadar büyük bütçe açıkları vermeye devam edemez. O başlı başına ayrı bir meseledir. ABD’nin ‘ekonomideki toplam talebi’ düşürmemek için bütçe açıkları vermeye başlaması, dört yıl önce bilinçli olarak alınmış bir karardır. Çünkü 1929 Buhran’ından beri Amerikan iktisatçılarının önceliği ‘ekonomiyi küçültmemek’ tir. Unutulmasın, ABD bütçe açıkları vermeseydi, dünya ekonomisi dört yıl önce durgunluğa girebilirdi. Ancak, oyun bitti.

* * *

Tekrar edelim. Doların başı beladadır. Bu yüzden diğer paraların da başı beladadır. Paraların başı belada olduğu için, dünya ekonomisinin de başı beladadır. Doların sağlığına kavuşması, sadece Amerika için değil, dünya için de iyidir. Amerika’nın gitgide büyüyen cari işlem açıklarının ‘sürdürülemez’ olduğu gerçeği (kanaati), iktisatçıları derinden kaygılandırmaktadır. Kaygının kaynağı, bu açıkların yeni bir dünya buhranına sebep olacak bir ‘enerji birikimi’ yaratıyor olma ihtimalidir. Daha doğrusu iktisatçılar, bilinen analiz yöntemletiyle, hep aynı sonuca varmaktalar. ABD’nin devasa dış borçlanması, şu veya bu şekilde, bir felakete yol açacaktır. Acaba bir çıkış yolu yok mu? Mesela, ABD Doları, Japon, Çin, Hong-Kong, Tayvan ve diğer ‘cari işlem fazlası’ veren Doğu Asya ülkelerinin ulusal paraları ile birleştirilip, adı ‘Yollar’ (Yen’in Y’si, Dollar’ın ‘ollar’ı) olan, Euro gibi yeni bir uluslararası ‘para birimi’ yaratılamaz mı? Bir Amerika-Pasifik Merkez Bankası kurulsa, ‘Dollar’ı ortadan kaldırıp yerine ‘Yollar’ı koysa olsa ne olur? Bir defa ‘Yollar Zone’ (Yolar Bölgesi) de cari işlem açığı sorunu kalkar. İkincisi, dolarlı dış borçlar/varlıklar, iç borç /varlık halini alır. Ben bu Yollar hikayesini 20 yıl önce duymuş ve bu sütunlarda konuyu işlemiştim. O zaman Avrupa Merkez Bankası yoktu. Euro’nun da esamesi okunmuyordu. AB ile birlikte, Euro adlı ‘devletsiz’ para birimi çıktı ve başarılı oldu. Yollar da başarılı olabilir. Böylece küreselleşen dünya, ikinci bir küresel paraya sahip olur. Bugünkü sorunlar gider, yerine yeni sorunlar gelir.

Son Söz: Mevcut sorun çözümsüzse; sorun, çözülebilecek meseleye dönüştürülür.
Yazarın Tüm Yazıları