ANADOLU Vakfı tarafından yaptırılan ‘Anadolu Sağlık Merkezi’nin açılış töreninde, Başbakan Tayyip Erdoğan,‘Artık yeşil kart, pembe kart dönemi bitiyor.
Genel sağlık sigortasını çıkartıyoruz. Bu yılın ikinci yarısında uygulanmaya başlanacak. Bundan sonra herkes, doğuştan sigortalı olacak. Bu demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinde yaşamanın gereğidir’ dedi. Başbakan, aynı konuşmasında halen yürürlükte bulunan ‘yeşil kart’ uygulamasının istismar edildiğinden şikayet etti. Bu istismarcıları (yani muhtaç olmadığı halde yeşil kart alan ve parasal gücü varken, devletin sadece fakirlere sağladığı sağlık hizmetinden beleş istifade edenleri) sert bir dille kınadı. Bunların üzerine gittiklerini söyledi. Vatandaşlardan bu babda devlete yardımcı olmasını istedi.
* * *
Başbakan'ın sözünü ettiği ve doğuştan herkesin sigortalı olacağı ‘Genel Sağlık Sigortası’nın nasıl işleyeceğini bilmiyorum. Ama adından da anlaşılacağı üzere, bu bir ‘sigorta’ olacak. Dolayısıyla öncelikle sigorta kavramı üzerinde duralım. Sigorta, bir ‘risk yönetimi’ sistemidir. Bu risk, ister oturulan evin yanması, ister sahip olunan aracın kaza yapması, ister kişinin kendinin veya bakmakla mükellef olduğu yakınlarının hastalanması olsun, beklenilmeyen bir anda ciddi parasal yük doğuran ‘istenmeyen’ bir olaydır. Umulmayan bir anda ortaya çıkacak istenmeyen bir olaydan parasal darbe yiyip, yakılmamak için, risk gerçekleşmeden önce, bir ‘yönetici kurum’ yani sigorta şirketi aracılığıyla risk, benzer riske maruz olanlar arasında bölüşülür. Risk bölüşmek, ‘prim ödemek’ demektir. Eğer prim ödenmiyorsa, ortada bir sigorta da yoktur.
* * *
Bu bilgiler altında Başbakan'ın müjdesini verdiği ve bu yılın ikinci yarısında yürürlüğe girecek ‘genel sağlık sigortası’ nasıl bir sistem olacak anlamaya çalışıyorum. Yani bugün için, toplanan hatta toplanamayan primlerin, teşekkül eden risklerin, sigortalılarda yarattığı hasarı veya kaybı karşılamaya yetmediği bir Sosyal Sigorta, Bağkur ve Emekli Sandığı ortamında, devreye gireceği söylenen ‘genel sağlık sigortası’, ilave olarak kimlerden ne kadar prim isteyecektir? Halihazırda, ailesiyle birlikte veya bireysel olarak veya bağlı bulunduğu şirketçe sağlanan ‘grup sağlık sigortası’ bulunanlar ve bunun için prim ödeyenler, bu yeni sigortanın kapsamına alınacak ve onlardan da mesela bir ‘dayanışma primi’ istenecek midir? Yoksa, sözü edilen genel sağlık sigortası, sadece, bugün sigorta şemsiyesi altında olmayanları mı kapsayacaktır? Pek tabii bu bilgileri, bir süre sonra öğreneceğiz. Ancak, Başbakan'ın müjdeli haberini dinlerken edindiğim intiba bu yeni ‘genel sağlık sigortası’nın devletçe finanse edileceği şeklinde oldu. O zaman bir sigorta olmaz. Sağlık hizmetinin devletleştirilmesi olur. Pek tabii bu sadece bir izlenim.
Bu izlenimim doğruysa, bu sigortanın şimdiki ‘yeşil kart’ uygulamasının yerini alacak bir düzenlemeyle sınırlı olması şarttır. Yani kapsamının dar tutulması gerekecektir. Yoksa, devlet bu yükün altından kalkamaz. Eğer bu tahminim doğruysa, sözü edilen sağlık sigortası ‘genel’ olmayacak ve Başbakan'ın halen şikayet ettiği ‘yeşil kart istismarcılığı’ daha da yaygınlaşabilecektir.