ÖNÜMÜZDE yerel yönetim seçimleri var. Ben bu olayı fırsat bilip, henüz koltuğuna oturup tebrikleri kabul etmeye başlamamış başkan adaylarımıza bir dilekçe vereyim dedim.
Dileklerimin kabul göreceğini sanmıyorum. Çünkü, bunların bir kısmı belediye başkanlarının, kalanı da onları seçecek halkımızın dünya görüşüne uygun değil. Bu durumda bana türkü söylemek düşer. Olsun; ben yine yazacağım. Belki zamanla zihinlerde yer eder.
Maruzatımdır:
1. Semt pazarlarını kaldırın. Semt pazarları bugünkü haliyle tam bir vahşet tablosudur. Yollar tıkanmakta, etraf pislenmekte, vergi kaçırılmakta, kapalı mekánlarda ticaret yapmaya çalışanlara karşı haksız rekabet edilmektedir. Semt pazarlarında yaratılan bir iktisadi katma değer yoktur. Sadece bölüşülen bir mekán rantı vardır. Semt pazarları, varlık nedenlerini kendi yarattıkları kargaşaya borçludur. Trafiği aksatmayan alanlarda, haftanın bir günü yaş meyve-sebze satan semt pazarları yaşatılabilir.
2. Reklam panolarını kaldırın. Doğal güzellikleri ve mimari eserleri örten, trafik için tehlike teşkil eden, yaya kaldırımlarını işgal eden arsız ve saldırgan reklam panolarını söküp atın.
3. Bina cephelerini temizletin. Sıvasız, boyasız ve çirkin tabelalarla kaplanmış bina cephelerini kurtarın. Binaların içi, kişilere; dışı kamuya aittir. Dış cephe renklerine kural koyun.
4. Kaldırımları kaldırmayın. Sadece para çalmak için yapılan kaldırım yapımlarına son verin. Kaldırım inşa işlerini mutlaka zapt-u rapta alın. Kaldırımları onarın. Araçlar park etmesin diye kaldırımları yükseltmeyin.
5. Ezan sesini halledin. Bir Müslüman ülkenin en büyük özelliği olan ezanı güzelleştirin. Canhıraş şekilde bağıran müezzinleri eğitin. Hoparlörlerin sesini kısın. Birbirine komşu camilerden sadece birinden ezan okutun.
6. Şehir içindeki kaldırımları işgal eden oto galerilerini kaldırın. Dünyanın tek bir uygar ülkesinde bulunmayan bu saygısızlığa son verin.
7. Sokaklardaki çöp konteynerlerini kaldırın. Halka çöplerini, çöp arabası gelene kadar evlerinde veya bahçelerindeki konteynerlerde muhafaza etmesi gerektiğini söyleyin. Aksi davranışı cezalandırın. Halk alıştı ama başta İstanbul olmak üzere ülkemizin şehirleri bok içindedir. İnsanları, evlerini temizleyip sokakları kirletme huyundan vazgeçirin.
8. Sokak köpeklerini toplayın. Köpekperestler ne derlerse desinler, medeniyetle, sokak köpeği bir arada olması mümkün olmayan iki kavramdır. Bu konuda Avrupa Birliği kurallarının ne olduğunu öğrenin ve halka anlatın. İnsan sevmez şirretlere teslim olmayın.
9. Medeniyet, mimaridir. Mimari ise, şehirciliktir. Tek tek güzel bina yaparak bir şehir güzelleşemez. Mimari 'büyük resmi' görmekle başlar. Büyük resmi, kişiler değil belediye çizer. Belediyenin beyninde büyük resim yoksa, en iyi mimarlar bile sadece rüküşlük yaratır.
10. Yıkıp yapmayın, onarın. Binaların teknik ömründen önce yıkılmasının sebebi, imar durumu değişiklikleridir. Parsellerin imar durumlarını, daha fazla inşaat alanı yaratacak istikamette değiştirmeyin.
11. Deprem tehlikesini ciddiye alın. Mevcut binaların mukavemetini artırıcı büyük bir kampanya başlatın. Bu, İstanbul'a tünel yapmaktan yüz kere daha önemli, bin kere daha hayırlıdır.