YAPILAN üç kademeli denetim sonucu, Pamukbank'ın sermayesinin ‘‘sıfır’’ bile değil, ‘‘eksi’’ 2.3 katrilyon liraya düşmüş olduğu saptandı.
Diğer bir deyişle gerek Türk Ticaret Kanunu'na, gerek Bankalar Kanunu'na, gerek kapitalist ekonominin temel kurallarına göre, Pamukbank'ın bu haliyle bankacılık yapması, hukuken ve fiilen mümkün değildi. Bu aslında yıllardır böyle gelen, ama böyle gitmesi mümkün olmayan sakat bir durumdu. Bankanın sahiplerine, içine para koyarak Pamukbank'ı ‘‘kurtarmaları’’ için süre verildi. Aksi takdirde bankanın, Tasarruf Mevduatı Sigortası Fonu'nca devranılarak ‘‘kurtarılacağı’’ söylendi. Bu süreç, en az bir yıldır davul çalınarak ilan edilen programda yer almıştı.
Eğer Türk ekonomisi bıçak sırtında gidiyor olmasaydı, hukuken yapılması gereken işlem, Pamukbank'ın bankacılık lisansının iptal edilmesi ve bankanın tasfiye işlemlerine başlanmasıydı. Pek tabii, bu durumda en fazla mevduat sahipleri zarara uğrayacaktı. Mevduat sahiplerini korumak ve ülkede bir paniğe sebebiyet vermemek maksadıyla, devlet Hazinesi'nden 3 katrilyon verilerek, ‘‘bankanın kurtarılmasına, ama sahiplerinin kurtarılmamasına’’ karar verildi. Bu bakımdan BDDK doğrusunu yapmıştır. Banka sahipleri, Pamukbank'ı, Yapı Kredi ile birleştirerek aynı kurtarma işlemini kendilerinin yapacaklarını, ancak kendilerine fırsat verilmediğini söylemektedir. İrdeleyelim.
1. Pamukbank'ın sermayesi ‘‘eksi’’ 2.3 katrilyon, Yapı Kredi'nin ‘‘artı’’ 1.7 katrilyondur. Birleşirlerse, sermayeleri ‘‘eksi’’ 0.6 katrilyon olur. Yani yeni ortaya çıkacak birleşik banka da ölü doğmuş olur. Bir an için bu birleşmenin gerçekleştiğini varsaysak, yeni bankayı yaşar hale getirmek için, sahiplerinin en az 2.5 katrilyon taze para koymaları şarttır. Bu parayı koyacak güç ve niyetleri var idiyse, bunu Pamukbank'a koyarak meseleyi çok önceden halledebilirlerdi.
2. Yapı Kredi Bankası, halka açık bir bankadır. Yüzde 42'si yerli ve yabancı yatırımcıların mülkiyetindedir. Yapı Kredi Bankası'nın hisse senetlerinden alanlar, Yapı Kredi'ye ortak olmuştur. Azınlık hissedarlarının halka kapalı Pamukbank'ın kurtarılmasından hiçbir çıkarı olamaz. Çoğunluğu elinde tutan bir grubun, azınlığı yok sayarak ‘‘birleşme’’ kararı açıklaması, Sermaye Piyasası kurullarıyla bağdaşmaz.
3. Banka (yani şirket) birleşmeleri, ancak iki şirketin de ‘‘yaşar’’ olması halinde mümkündür. Pamukbank'ın bugünkü haliyle (yani sermaye noksanı tamamlanmadan) bir başka banka ile birleşmeye ehliyeti olmadığını sanıyorum. Bu hususta ticaret ve bankacılık hukukçularının görüş bildirmelerini bekliyorum.
4. Kapitalist sistemde, bazı bankaların, yeterli sermayeleri olmadan faaliyetlerini sürdürmeleri, sadece kendileri için değil, banka sektörünün tümü için bir zafiyetidir. Banka sektörü zayıf ekonomiler, finansal krizlere sebep olur. Finansal krizlerin sonu da ekonomik krizdir. Bu da fakirleşmektir. Bankalarla ilgili olarak yapılanlar ‘‘güçlü ekonomiye geçmek için’’ atılması gereken adımlardır.
SON SÖZ: Kapitalistler, kapitalizmden şikáyet edemez.