Başarının yol haritası

HAYATTA başarılı olmak kolay değil. Başarının reçetesinde, çok çalışmak, kendini iyi yetiştirmek yani bilgi ve beceri sahibi olmak, cesaret, girişkenlik, iyi beşeri ilişkiler kurma yeteneği gibi unsurlar var.

Pek tabii ‘‘şans’’ faktörünü de hiç ihmal etmemek gerekir. Çünkü şanslı olmadan başarılı olmak mümkün değildir. Başarılı olup da şansa inanmadığını söyleyenler, ilk başarısızlıklarında bunu ‘‘kötü şansa’’ bağlamakta hiç tereddüt etmezler. İnsanlar, kazanmışsam bu, benim alın ve akıl terimin ürünüdür; kaybetmişsem şanssızlıktır derler. Eh ne de olsa, çifte standartlılık fıtratımızda vardır. Bu nu da hoşgömeliyiz. Sadece çifte standartlı düşünme ve konuşmalarda işin gözünü çıkarmamak gerek. Eloğlu bu, çelişkiyi yaladı mı adama tükürüğünü yalatır.

* * *

Eğer bir kişi, dáhi seviyesinde bir mucit değilse, başarıyı ancak rakiplerinizi yenmekle elde eder. Yani hayatta başarı, bir dizi maç oynamakla kazanılır. Hiç maça çıkmadan, başarı elde etmek mümkün değildir. Maç demek, rakip demektir. Maçı kazanmak, rakibi yenmektir. Başarı 'izafi' bir kavramdır. Mesele, mutlak olarak neyin başarıldığı değil, kişinin neyi kimden daha iyi yaptığıdır. Başarı, bir sosyal fenomendir. Ortada, başarıyı tesçil edecek bir toplum yoksa, başarı da yoktur. Kişi, kendini ne kadar başarılı görürse görsün, sonunda toplumsal bir onay bekler. Başarının ödülünü, dar veya geniş anlamda toplum verir. Ödüle layık görülmeyen başarı, kişiyi tatmin etmez. Bu tatmin hem maddi, hem de manevidir.

Başarıya gitmek, yani ödülü kazanmak için akılda tutulması gereken birkaç tavsiyede bulunmak istiyorum.

1. İşi rakibinden iyi yapamıyorsan, işi başarmayı bırak, rakibine saldır. Başarıyı tesçil edecek kişilerin indinde, onların değer yargılarına göre, rakibini kötüle. Mutlaka onun bir kusurunu bul. Nasıl olsa kusursuz insan yoktur. Hemen şantaj yap. Onu musabakadan uzaklaşmaya mecbur et.

2. İşi, oldu bittiye getir. Durumu, geri dönülmez noktaya ittir. Rakibinin hakkını teslim etseler bile, kimse kendine fazladan iş çıkarmak istemez. Unutma, tembellik iktisadidir. İktisatı kullan.

3. Rüşvet teklif et. İşi, rakibinden daha iyi yapmaya yeteneklerin el vermiyorsa, rakibine musabakayı terketmesi için rüşvet ver. Rakibin rüşveti ödül zannedebilir.

4. Hálá maçı kazanamamışsan, kendini acındır. Garibanizim senin en büyük dostundur. Toplumda, garibanlara haksızlık edildiği şeklinde bir vicdan azabı vardır. Bu vicdan azabını sömür. Ödülü, işi başardığın için değil, sana acıdıkları için vermelerini sağla.

Son Söz : Fikri öldüremezsen, mütefekkiri öldür.
Yazarın Tüm Yazıları