Paylaş
Pek tabii Sayın Draghi’nin benim Hürriyet’te yazdıklarımdan ve TV’lerde söylediklerimden haberdar olması mümkün değildir. Dolayısıyla, Draghi’nin aldığı kararların varsa onuru ve sorumluluğu kendisine aittir. Anlayacağınız üzere Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) “sorunlu ülkelerin üç yıldan kısa vadeli devlet tahvillerinden sınırsız miktarda satın alma” kararını doğru buluyorum.
OLMAYANA ERGİ YÖNTEMİ
Hatırlayacağınız üzere “nelerin doğru olmadığını saptayarak, neyin doğru olduğuna bulmaya” olmayana ergi yöntemi denir. Olağanüstü durumlarda ve kısa süreli olmak dışında, devletler, reel milli gelir büyümesi oranından yüksek faizle borçlanmaz. Böylesi bir faiz fiyatıyla borç çevirmenin sonu yoktur. Çünkü bu hal “Kamu Borcu/ Milli Gelir” yüzdesini durduk yerde yükselir. Bu oran yükselmesine engel olmak için yüksek miktarlarda “faiz dışı fazla” vermek gerekir. Bu, yüksek vergilendirmeyle, halkın ümüğünü sıkmaktır. Ümüğü sıkılan halk harcamalarını keser ve milli gelir düşmeye başlar. Bu durumda en kötü tablo oluşur. Yani hem kamu borcu artmakta hem de milli gelir düşmektedir. Bu, sonun başlangıcıdır. Ülkenin acze düşmesi, yani göndere beyaz renkli “borçlarını ödeyemiyorum” (defolt) bayrağını çekmesi kaçınılmaz olur. İspanya ve İtalya’nın defolta düştüğü bir AB, kâğıt üstünde bile varlığını sürdüremez. Bunun şakası yoktur.
TÜRKİYE DENEYİMİ
Türkiye benzeri durumu en son 2002’den sonra yaşadı. “Kamu Borcu/ Milli Gelir” oranını buna rağmen düşürdü. Ama bunun için devletin içeriden ulusal parayla borçlanması yerine, özel sektörün dışarıdan yabancı parayla borçlanması belasına razı olunmuştur. Bu da yetmemiş devlet varlıkları yabancılara satılmış ve işletme imtiyazlarıyla devletin müstakbel gelirleri peşin paraya kırdırılmıştır. (Örnek: Araç Muayene İstasyonları veya PTT, v.s.)
ALMANYA EURO’DAN ÇIKMAYACAKTIR
Avrupa Merkez Bankası’nın, sınırsız miktarda sorunlu devletlerin, kısa vadeli tahvillerini satın alarak, İspanya ve İtalya’nın kamu borçlanma faizlerinin düşürülmesi, bir yıldır gündemdedir. Alman Merkez Bankası Başkanı Jens Weidmann ki aynı zamanda Avrupa Merkez Bankası’nın en önemli Yönetim Kurulu üyesidir, bu çözüme “bu düpedüz para basmaktır, enflasyon yaratır” diyerek karşı çıkıyordu. Euro’nun şartlarına uyamayanlar, Euro’dan çıksın diyordu. Draghi taşını oynadı. Hamle sırası Weidmann’da. Ya mademki siz çıkmadınız, öyleyse Almanya Euro’dan çıkacak diyecek (ki demeyecektir) ya da bu projenin başarısı için elinden geleni yapacaktır.
Son Söz: Doğru karardan daha öneli olan doğru uygulamadır.
Paylaş