Paylaş
Milano Tasarım Haftası yeniyle eskiyi, tarihle geleceği, tasarımla sanatı en usta şekilde kombinliyor, moda haftalarında bile görülmeyen bir organizasyonla şehre yayılıyor. Her sokakta, her tarihi mekânda, her mağazada görebileceğiniz yeni bir tasarım, sergi, sanatçı marka işbirliği, kokteyl, parti var. Şehrin tüm tarihi mekânları, müzeleri, sarayları, okulları, köşe başları herkese açık sergiler şeklinde düzenleniyor ve dünyanın dört bir yanından gelen gazeteciler, editörler, sanatçılar, tasarımcılar, öğrenciler tüm şehri kültürüyle beraber boydan boya gezmiş oluyor. İşte tam bu noktada “Keşke bizdeki tasarım ve/veya moda haftası da böyle şehri kucaklasa, tarihi yerlerle kucaklaşabilse” diye düşünmeden edemiyor insan. Bu düşünce dev transatlantik ve trenlerin arasında Tom Dixon’un tasarımlarını incelerken, Tilda Swinton’ın ‘I Am Love’ filminden hatırlayacağınız Villa Necchi’nin bahçesinde Fabrica sergisini gezerken daha da şiddetleniyor. Tekrar tekrar: İstanbul gibi bir şehrin tam da bunu sunuyor olması lazım tüm dünyaya.
TASARIM HAFTASININ KARE ASI
1. Chanel’den tek ceketle yüzlerce ünlü sergisi: Chanel, yaklaşık 1 sene önce başlattığı ‘The Little Black Jacket’ sergi turnesine Milano Tasarım Haftası açılışında verdiği davetle devam etti. Karl Lagerfeld’in fotoğrafladığı, Carine Roitfeld’in moda editörlüğünü üstlendiği bu sergi ve kitap projesinde klasik siyah bir Chanel ceketin ünlü isimlerin üzerinde nasıl hayat bulduğuna, form değiştirdiğine tanıklık ediyorsunuz. Fotoğraflanan her isim karakterinden bir parça katmış, ortaya farklı stiller çıkmış. Projede kimler yok ki: Carla Bruni, Tilda Swinton, Uma Thurman, Sofia Coppola, Diane Kruger, Keira Knightley.... Yüzün üzerinde fotoğraf 18’inci yüzyıldan kalma tarihi Rotonda di Via Besana adlı binada sergileniyor. Serginin Milano durağındaki davette Vanessa Paradis, Anna Dello Russo, Elizabeth Olsen gibi isimler vardı. Parti James Blake konseri ile devam etti.
2. Adidas’tan beşi bir arada tasarım: İngiliz endüstri tasarımcısı Tom Dixon’ın Adidas için hazırladığı koleksiyon, 19’uncu yüzyıldan kalma bir tren istasyonunda sunuldu. Son teknoloji materyaller, kusursuz üretim ve yaratıcılık her bir parçada kendini gösteriyordu. Uyku tulumuna dönüşen ekstra doldurulmuş parka, en hafifinden cebe giren yağmurluk ve beş değişik parçayı (ceket/pantolon/etek/şort/tulum) tek bir tasarımda birleştiren ürün, koleksiyonun en dikkat çeken parçalarıydı. Güzel not: Koleksiyon, kasım ayında satışa çıkıyor.
3. Eviniz de Hermès’ten giyinsin: Hermès ev dekor tasarımı dünyasını zenginleştirmeye Milano’da da devam etti. Ünlü Fransız tasarımcı Philippe Nigro işbirliğiyle hayata geçirdikleri koleksiyon, akıllıca tasarlanmış, rahat ve multifoksiyonel mobilyalardan oluşuyor. Milano’da özel bir sahne tasarımıyla görücüye çıkan koleksiyonun bir bölümü 9 Mayıs’ta İstanbul’a geliyor.
4. Bir sandalye olarak Donatella Versace: Ünlü marka, 12 parçalık ev koleksiyonunu tasarımcı kardeşler Nikolai ve Simon Haas, yani ‘ The Haas Brothers’ ile tanıttı. Gianni Versace’nin mirası klasik motifleri geleceğe taşıyan koleksiyondaki en gözde parça hiç şüphesiz Donatella Versace adını taşıyan sandalyeydi.
Işıkla yıkanan Türk tasarımcılar
‘Temporary Museum for New Design’ın girişindeki bahçeye kurulmuş İstanbul Maden İhracatçıları Birliğinin sergisi 6 sanatçı/tasarımcı işbirliğiyle gerçekleşti: Alişan Çırakoğlu, Dice Kayek, Tabanlıoğlu Mimarlık, Massimiliano&Doriana Fuksas, Mathieu Lehanneur ve Arik Levy. Enstalasyon alanına girer girmez mermerlerin ihtişamı, tasarımcıların zeki yorumları insanı büyülüyor. Hayran kalmamak elde değil. ‘Işıkla Yıkanmak’ adlı bu serginin amacı Türk doğaltaş sanayiinin vizyonunu, tasarımı kullanma yetkinliğini ve ülkemiz mermerlerinin güzelliğini dünyaya tanıtmayı hedefliyor. Sergiyi gezdikten sonra konuştuğum Wallpaper’ın Genel Yayın Yönetmeni Tony Chambers sergiden ne kadar etkilendiğini, Dice Kayek’in tasarladığı hamamı etrafındakilere anlata anlata bitiremiyordu.
Her güne bir Wallpaper
Wallpaper dergisinin içerik manifestosu Milano Tasarım Haftası için biçilmiş kaftan. Mimari, kültür, moda, müzik, yeme- içme kısacası tasarımın dokunduğu hayatın her köşesi. Böyle içeriğe sahip bir dergi, doğal olarak Milano Tasarım Haftası’nda adeta ev sahipliğine bürünüyor, her gün bir değil birkaç tane davete, sunuma ve partiye ev sahipliği yapıyordu. Wallpaper ev sahipliğindeki Leclettico Galeri’deki ‘Handmade’ sergisinde en dikkat çekici bölüm tasarımcı Gaye Çevikel’in markası Gaia&Gino’ya ayrılmış olandı. Gaye Çevikel, aynı zamanda kreatif direktörlüğünü yaptığı Verreum ile birçok tasarımcıyla işbirliği yaparak
yeni tasarımlarını tanıttı.
Paylaş