Paylaş
Bu da ancak sokaktaki adam kimliğiyle sürekli maçlara giden birisi iseniz mümkün. O günleri gerilerde bırakmış medya mensubu ve bürokrat sıfatıyla değil.
Olumlu yönleri yok mu? Vardır elbet. Ama ucu açık noktalar ve uygulayıcıya göre değişebilecek yetkiler, birçok sporseverin haksızlığa uğrama tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını işaret ediyor. Yaklaşıma göre zaten tüm sorun tribündekilerde. Yıllardır çare üretememiş olanlar sorumluluk almamış. Uygulayıcılara dönük hamle ve iyileştirme yok. Tek söylenen: Ensesinden yakala ve at.
Bu yasa işin muhatabı, yani taraftar ile diyaloğa girilmediğini gösteriyor. Kastettiğim taraftar gruplarının bir kısmı değil. Gerçekten kimseyle ilgisi olmayan sade taraftar.
Soralım o zaman:
Türkiye’de “holigan” tanımına girecek kaç kişi vardır? Bin? İki bin?
Futbol dışındaki tüm spor dallarını da kattığınızda yılda kaç kişi salonlara, statlara geliyor? Bunun yüzde kaçı hangi yaş grubuna ait?
Holiganların, toplam içindeki oranı nedir? Arada öfkesine hakim olamayıp, pet şişe atan, küfür edenleri katmıyorum hesaba.
Türkiye’deki tribün örgütlenmesinin bir kısmının arkasında mafya kimliği var mıdır yok mudur? Bu kısım, şiddet olaylarının yüzde kaçında yer almıştır?
Bu konuda hangi kurum, hangi yetkili, hangi bürokrat şimdiye kadar ne yapmıştır? Nelere göz yummuştur?
Federasyonlar, taraftar gruplarını milli maçlarda organize edip kullanmamış mıdır? Deplasmanlara götürmemiş midir? Aynı insanlar hala ülke sporunun yönetiminde değil midir?
Yasanın baş uygulayıcısı emniyet teşkilatı ve valilik gibi kurumlar bundan sonra “yerel” duygulara kapılmadan, görevlerini tarafsız biçimde mi yapacaktır? “Siz yarın evinize döneceksiniz, ama biz bu şehrin halkıyla yaşıyoruz kusura bakmayın” geleneğini bu kanun mu değiştirecektir? Nasıl?
Stat girişlerinde elektronik takibi kurmak için ne kadar masraf yapılacak? Ne kadar sürede halledilecek? Birkaç stat dışında düzenli kuyruğa girmeyi sağlayacak lojistiğin bile olmadığı yüzlerce stat baştan aşağı elden mi geçirilecek? Maddi olarak bu mümkün mü? Mümkünse süre nedir? Arada paçayı sıyıranlar ne olacak? Dışarıda teknoloji herkesi damgalarken, içerideki tuvaletler yine kapısından girilmez leş yuvaları olarak mı kalacak?
Yedi ceddimizin nüfusunu belgeleyerek alacağımız biletleri, olur da maça gidemezsek başkasına nasıl verebileceğiz? İlk defa maça gelen adam ne yapacak?
Sürekli maçlara giden hemen herkesin en az birkaç kere başından geçmiştir. Mesela etrafındaki 3 kişi kavga ederken olay büyür, arbede çıkar. Sen kendini, çocuğunu, eşini, arkadaşını kollamak, karışmamak için uzaklaşmak istersin. Ama biri gelir vurur, kendini savunursun. Sonra polis girer, karambolde herkesi alır dışarı çıkarır. O 2-3 kişiyi dağıtmak için cevap verirken senin bacağına tekme,cop gelir. Kaçacak yer de yoktur, demirler yıkılır, düşersin, haftalarca yürüyemezsin. Kafana diğer tribünlerden atılan taş gelince sinirlenirsin, tartışırsın, polise öfkeyle karışık sitem edersin. Allah bilir nereye götürürler, sonrasında kaç yıl statlara girememe cezası alırsın.
Şimdi bu yasa uygulayıcılarına holigan-masum ayrımı yapmayı öğretmiş mi olacak? Aniden! Ya da nihayet spor müsabakaları için özel eğitimli kadro oluşturulmasını mı sağlayacak? Ülkenin her yerinde? Artık bir maçın öncesi-sırası ve sonrasını idare etmek için daha akılcı ve verimli stratejiler mi belirlenecek? Böylece hem polisler gereksiz yere saatler boyunca amirler ve bürokratlardan gelen baskıyla eziyet çekmeyecek, kafası rahat olacak, taraftarla iletişimi yumuşayacak; hem de seyircilerin hakları korunmuş olacak.
Pet şişe atan kişiyi yakalayıp cezalandırınca bireye ve koşullara göre değişken uygulamadan doğan ve doğacak adaletsizlikler ortadan mı kalkacak?
Bu yasa, sineği bile yakalayacak düzeneğe rağmen rakı şişesi atanın bulunamaması üzerine “acaba atanın arkası sağlam mı da açıklanmıyor” şüphelerini silecek güven duygusunu mu sağlayacak?
Maytap, meşale, ses bombaları gibi stada girmesi yasak olan şeyleri maç başından itibaren patlatan Bursaspor seyircisi ile neredeyse sahaya atılan bir iki şey dışında taşkınlık olmadan stadı terkeden Fenerbahçe seyircisi yüzünden iki kulübün aynı para cezası alması saçmalığını bu yasa mı bitirecek? Geçmişte vukuatları olan, üstelik deplasmana gelen topluluğun bunları stada nasıl sokabildiğini bu yasa mı izah edecek?
Şimdiye kadar, en hararetli derbi maçlarında bile kapatılmamış olan Şükrü Saraçoğlu’ndan E5’e tek dönüşü çekme aracıyla bloke eden zihniyetteki yanlışları bu yasa mı giderecek?
“Bireysel olarak gelemezsiniz, topluca biz taşırız” diyen zihniyetin, kim kime dum duma otobüslerde olay çıkaran holigan ile sıradan vatandaşı ayıracak hassasiyet göstermesini yasa mı sağlayacak? Aslında maça böyle seyirci götürmenin hak ihlali olduğunu söyleyip alternatif ve insani çözümler mi üretecek?
Sosyal hayatı “ahbap, eş dost, torpil”, “bedava stada sokarım, protokole sokarım” üzerine kurulu ülkemizde “rencide edici söz” kime göre nasıl belirlenecek? Kim karar verecek? Yasa bunun standardını mı sağlayacak?
Kısaca holigan olmayan taraftarın insan ve tüketici hakları nasıl korunacak? Kulüplerin maddi ve manevi haklarını hangi kurum koruyacak, adaletli ceza sistemini bu yasa mı getirecek?
Yoksa yasayı uygulamak için binlerce yepyeni insan, onlarca yepyeni kurum mu gelecek memleketime? Aniden!
Yoksa bunların hepsi uzaylı mı?
Paylaş