Bütünlük

Hafta boyunca yorumcular isimleri karşı karşıya sıralayıp, Galatasaray ile Fenerbahçe’yi teknik anlamda neredeyse eşit güce getirmişti. Puan farkı olmasa net biçimde favori evsahibi diyebilirlerdi.

Haberin Devamı

Peki “takım” ne demek?

 

Tüm teorilerinin gerçekleşme şartı, Galatasaray’ın erken öne geçmesi ve sonra oyunu sıkıştırıp Fenerbahçe’yi bozması idi. Özellikle saçma bireysel hatalarla (golde Santos’un topu dışarı atması gerekirken mahalle maçına çevirmesi gibi) psikolojik avantajı artırabilirdi.

Ve öyle de oldu. Her şey Galatasaray’ın istediği gibi gidiyordu.

 

Ta ki çok iyi markaja aldıklarını ve oynatmamayı başardıklarını zannettikleri Alex ortaya çıkana kadar.

 

Beşiktaş karşılaşmasında Alex’in maça hakim olmasının sebebi Necip’in oyundan alınması diye gösterilmişti. Üstüne Beşiktaş’ın 10 kişi kalması....

Peki bu sefer?

Haberin Devamı

Alex’in formsuz olduğu dönemleri gördük. Hatta geçtiğimiz hafta Konyaspor karşısında iki pasını taca atarak dehşete düşmeme sebep olmuştu. Brezilya-Türkiye kariyerinde hiç böyle birşeye rastlamamıştım.

 

Ama Alex, ne zaman oynaması gerektiğini bilen, iddiaların aksine maçtan kopmayan bir zeka. Bunca yıl yığınla maçta rakip ona fiziksel olarak üstünlük kurduğunu zannederken, son bölümlerde rakibin düşüşünü cezalandırdı.

 

Sanırım ligin ilk yarısındaki tüm Alex tartışmalarında anlatmak istediğimiz buydu.

Bir de şu: Alex’i kapasitesini kullanabilmek için etrafında pas alıp verebilen, hareketli oynayan ekibe ihtiyaç var.

 

Orta sahadakilerin performansı ilk 45 dakika çok altta kalsa da son 20 dakika hep beraber Alex’in parlayacağı anlara omuz attı. Onu yalnız bırakmadı.

 

Alex önderliğinde son bölümde neden baskı kurabildiler? Amaçsız top çevirme gibi görünse de pas yaparak gitmeye çalıştılar. Genelde tüm hatalar hareketli oynanamak, yer değiştirmemek, bu yüzden birbirlerini zorlamalarla pas kayıplarına itmek, anlamsız çalımlar ve rakip kapatmışken şuursuz şutlar çekmekten geldi.

 

Haberin Devamı

Fenerbahçe oyun tarzının gereği, bitime 2 dakika dahi kalsa şişirerek ve tesadüflere sığınarak pozisyon kovalamak olamaz. Hele Alex varken.

 

İlk 15 dakika anlamsız uzun paslar, yere bir türlü indirilemeyen top, sahayı çabucak katetme hayalleri içinde 3 pas üst üste yapamayan takım Fenerbahçe olamaz.

 

Fenerbahçe ekstra savunmacı koyacağım diye oyun planını bozarak kazanamaz.

 

Açık pozisyonundaki hızlı, topu tutan, delen çabuk adamları olmadığı zaman iyi işleyen yönler büyük kayba uğruyordu. Akıcılık, tempo kayboluyordu.

 

Bu yüzden çoğunluk ilk 11’de Stoch dedi. Baroni’ye güvensizlik de cabası. Ama bir taraftan yabancı sınırlaması derdi var. Emre yokken tam iyileşmeyen Selçuk’la Topuz’u tercih etsen, Özer’den başka kanada alternatif yok. Savunmada da problem artacak. Veya Selçuk’un sakatlığı nüksetse Türk oyuncu sokmak zorunda. Caner girse, Stoch sağa, Özer ortaya geçse... Daha da kırılgan. 2. Yarı için iyi yedek kozu lazım, vs. Gerçekten zor tercihti Aykut Kocaman için.

 

Haberin Devamı

Galatasaray şu koşullarda olabileceği en üst seviyede idi. 90 dakikayı oynamayı bilen takım olamadılar. Güç ve isteklerini yayamıyorlar. Ceza kesebilen, oyunun son bölümünde cesaretini koruyabilen, birden fazla hücum planı olan her takıma kaybedebilirler.

Alex’in istatistikleri büyüleyici. Ama Alex’i anlatmakta yetersiz. Onun değerini ancak canlı izlediğinizde çözebilirsiniz. Her zaman pası nasıl en doğru adama attığını ancak çıplak gözle yakalayabilirsiniz. Analog, dijital,HD,3D,örümcek ahtapot... Hiçbir kamera ve çekim açısı size bunu gösteremez.

 

Aykut Kocaman’ın maç sonundaki “Bu zihinsel ve ruhsal sertliğin tedavisi ile uğraşacağız..” demeci de gecenin en önemli uyarılarından biriydi.

Yazarın Tüm Yazıları