Paylaş
Bildiğiniz kedilerden değil: Andy Warhol hayranı, oyunları takip eden bir entelektüel. Twitter adresi de var, sayfası oyuncularla sohbet ederken, pipetten süt içerken fotoğraflarıyla dolu. DOT ekibini bir de ondan dinleyin
Adın neden Brecht falan değil de Patates?
- Genelde kafeden hiç çıkmıyordum. En sevdiğim yemek patates kızartması, bundan dolayı adım Patates kaldı.
DOT’un sahipleri Özlem ve Murat Daltaban’ı biraz anlatsana, nasıllardır?
- Patronlarımla çok iyi geçiniyorum, o yüzden yerim sağlam. Ekip beni çok sevdiği için, Özlem ve Murat da kabullendiler beni.
Burada olmanın iyi ve kötü tarafları neler?
- Muhtemelen hep insanların içinde olduğum için bazen kedi olduğumu unutuyorum. Onun dışında her zaman yemeklerden otlanabiliyorum. Bu konuda çok avantajlıyım. Bana çok iyi bakıyorlar. Çok da güzel mönüler sunuyorlar ayrıca. Köfte ve somon varken yaş mamaya kim bakar?
Pipetten süt içiyor, insanları dinliyor, Andy Warhol Felsefesi’ni okuyorsun...
- Ben kedi olduğum için çok mutluyum. İnsanlara özendiğim için değil; insanların, kitapların, sohbetlerin arasında olmaktan çok keyif aldığım için böyleyim. Ben sanat ortamı içindeyim ve entelektüel olarak kendimi geliştiriyorum. Siz sanat olmadan gelişim olur diyorsanız, bak ona bir şey diyemeyeceğim.
DOT olmasa bir çöpte ikamet ederdim diyor musun?
- Asla! Ben buraya kendimi zorla kabul ettirdim. Çünkü hayvan sevmeyenler var. Birkaç kere Maçka Parkı’na gideyim dedim, yapamadım. Azmettim beni istemeyen insanların kucağına çıkarak, kendimi kabul ettirdim. Benimki bilinçli bir seçim.
Cihangirli entel kedi arkadaşlarla görüşüyor musun?
- Cihangirli entelektüel arkadaşım hiç yok. Burada entelektüel ve estetik anlamda beni doyuran tek bir kedi var, o da Kıvanç. Başka bir anlam algılanmasın lütfen, o da sarışın ve çok güzel olduğu için bu ismi koydular. Ben de sarışınlara bayılırım. Ondan başka hiçbiri yanıma yaklaşamaz. Hemen uzaklaştırırım.
Oyunları, provaları izler misin?
- İlk havalandırmanın oradan gideyim dedim. Havalandırmanın kapağı açıldı ve ben kendimi kuliste buldum. Bütün bir gece boyunca orada kaldım. Ertesi gün beni masanın altında buldular. Bütün gece burayı keşfettim. Bu arada da sahne tozu yutmuş oldum.
Şiddet ve cinsellik temalı oyunlar sergileniyor burada, riskli değil mi sence?
- Eskiden böyle tarif ediliyormuş ama bu şekilde tarif edilmesi çok doğru değil. DOT’un teması farklı. Sahnede anlatmaya çalıştıkları şey günümüz dünyasının tamamen küresel olarak yaşadığı problemler. Yani ötekileştirme üzerine hikâye anlatmaya çalışıyorlar. Temel olarak burada yapılan şey, ‘hikâye anlatmak’. Bu hikâyeyi hangi yolla anlatabileceklerini, nerelere kadar gidebileceğini araştırıyorlar ve sürekli bu konuda kendilerini geliştirmeye çalışıyorlar.
İngiliz tiyatro akımı ‘yüzümüze karşı/in your face’i mi hâlâ takip ediyor DOT?
- Hayır, artık tiyatro anlayışı değişti. Zamanında sergilemişler onu ama ben o zamanlar burada değildim. Geride bırakıldı, özümsendi, hazmedildi; yola devam yani. Şimdi ‘Fiziksel Tiyatro’ yapılıyor. DOT’ta bu sezon sergilenen oyunlarda, dolayısıyla benim bedenimden yola çıkarak ortaya çıkan bu hareketli hikâyeleri, büyük bir keyifle izliyorum. Oyun bitince seyircilerin arasına karışıyorum, ‘Fiziksel Tiyatro’dan gerçekten çok memnun ayrıldıklarını duyuyorum. DOT’ta oynayan her oyuncu tiyatroda değişikliğin peşinde. Bir şeye çakılıp kalmaz bizimkiler.
Buraya ne tip izleyici geliyor Patates?
- ‘Seçen’ bir izleyici grubu geliyor daha çok. Ne seyretmek istediğine dair, yapılan işle ilgili fikri olan geliyor. Buradaki özene, harcanan emeğe, araştırmaya, zekâya karşı merakı olan seyirci demek daha doğru olur. Bu sekizinci sezon, kemikleşmiş bir seyirci yapısı da oluştu. Kafede ve oyunda ahbap olduk artık seyircilerimizle.
DOT’ta herkesle röportajlar yapılmış sen hariç, kedi diye seni kaale almadılar mı yoksa?
- Ben çok sabırlı bir kediyim. Her şeyin bir zamanı vardır ona inanırım. O gün, bu günmüş.
Bir Cats müzikali olsa mesela?
- Çok güzel bir sese sahibim ve bu konuyu ciddi olarak düşünüyorum.
Altın Ejderha, Yüksek ve Sarı Ay gündemdeki oyunlarınız, sezonu bunlarla mı kapatacaksınız?
- Evet.
Bu grup içinde kime daha çok yakınsın?
- (Pop-up’ın yöneticisi Ayşegül Beyazdağ’dan bahsederek) Ayşegül. O benim her şeyim.
İnsanlara bir mesajın var mı?
- Yaz geliyor bu sene de yine bizler için birer kap su koymayı unutmasınlar.
Paylaş