Yunan adalarında lezzet turu

Kiklad Adaları’nın merkezi
Siros

19’uncu yüzyılda Doğu Akdeniz’in en büyük limanlarından biri olan küçü cük ada, günümüzde Kiklad Adaları’nın merkezi kabul ediliyor. 1828 yılında kim tarafından yazıldığı bilinmeyen ve ilk modern Yunan mutfağı olarak kabul edilen kitabın Siros’ta yazıldığı bilinmekte.

Ortodoks mahallesi olarak da bilinen Vrondadho’daki dar geçitler, küçü k meydanlar, dik merdivenler ve kemerlerden oluşan labirent yollarda kaybolduktan sonra önünüze çıkan ilk ‘Kafenio’ya (Geleneksel Yunan kafelerine verilen ad) oturup buz gibi bir frappe’nin keyfini çıkarın.

Plateia Miaouli Meydanı’nın doğusundan denize doğru yürüdüğünüzde varacağınız Chios Caddesi’nde kalamar temizleyen balıkçılara, kurutulmuş etler satan kasaplara rastlayacaksınız. Etrafta gözünüze kestirdiğiniz bir tavernada salaş ve keyifli bir yemek yiyebilirsiniz. Siros’ta kökeni Anadolu’ya dayanan Rum vatandaşların yaptığı ‘loukomia’ yani lokumlardan da denemeyi ihmal etmeyin.

Spesiyali çok
Paros

Paros için en çok duyacağınız şey ‘Rüzgârı bol, toprağı kuru ada’ tanımı olacaktır. Yukarı Şehir (Kastro) çevresinde bir gezinti yapın. Burada Venedik surlarının yanından geçerek yaseminlerle kaplı güzel evlerin sıralandığı sokaklarda yürüyün. Bir taverna terasından batan güneşi izlemek için sahile gitmeden önce dolambaçlı Eski Pazar Caddesi’nde kızarmış, ballı, küçü k peynirli hamurişleri rafiolia molası verin. Adanın güneşte kurutulmuş, tuzlanmış uskumrusu ve kakavia denen balık çorbası meşhur. Albatros’taysa mürekkepbalığı ve yanında yabani yeşilliklerle servis edilen baharatlı peynir sosu tyrokafteri’yi deneyebilirsiniz. Toprak kapta pişirilmiş nohut yahnisi revithada, domates soslu salyangoz, yaprak sarması dolmadakia, taze börülce salatası mavromatika ile kabak, domates, nohut veya etten yapılan kızarmış kroket topları Paros’un spesiyalleri.

Mutfakta iddialı romantik
Santorini

Dünyanın en romantik adalarından biri, güneşin en güzel battığı Yunan adası, görmeden ölünmemesi gereken yer… Santorini üzerine söylenecek çok şey var ama bu kez bu güzel adaya gittiğinizde sadece ruhunuzun değil midenizin de mutlu olmasını sağlayacak tavsiyelerde bulunacağım. Oia Köyü yakınlarındaki Paris Sigalas’ın adanın volkanik topraklarında yetişen assyrtiko üzümlerle yaptığı şaraplar çok ünlü. Şaraphanenin yabani kuşkonmaz omleti sporangia, assyrtiko asması yapraklarıyla yapılmış sarmalar ve salingaria yani salyangoz yahnisi gibi yemekler servis eden bir de tavernası var. Perivolos kasabasının sahil tavernası Ta Dichtia’da şef Michalis Troulakis patatesli ve limon soslu bütün levrek, kendi mürekkebinde pişirilmiş mürekkepbalığı çorbası gibi çok iyi yemekler yapıyor. Burada veya başka bir yerde, adada yetişen sarı mercimeklerle yapılan Santorini favasından da mutlaka tatmalısınız. Antik Akrotiri Kenti’nin sahilindeyse bir aile işletmesi olan Taverna Giorgaros’ta o gün balıkçının ağından ne çıktıysa taze taze yiyebilirsiniz: Izgara çipura sargo, dikenli ıstakoz astakos, ahtapot oktapodi, sotelenmiş dilbalığı glossa ve kızarmış karides garidaki…

Meze ve tuzlu turtalarıyla ünlü
Çuha

Orijinal adı Cythera olan 278 kilometrekarelik Çuha Adası’nın Afrodit’in doğduğu ada olduğuna inanılıyor. Ada aşçıları özellikle fırın yemekleri ve peynir başta olmak üzere türlü malzemeyle yaptıkları tuzlu turtalarıyla ünlü. Adanın iç kısmında Mitata Köyü’ndeki Michalis Taverna adanın en iyilerden. Mevsimlik av etleri, tarçınlı tavuğu kotopoulo kanella veya ızgara kuzu pirzolası payokakia ana yemeklerden deneyebilecekleriniz. Kekik balı, yerel peynirler, türlü çeşit ot ve yerel sebzelerin satıldığı ve pazar günü kurulan çiftçi pazarı için adanın en büyük kasabası olan Potamos’a gidin. Pazar dışında mutlaka bir fırına uğrayarak keçiboynuzu veya sakızla tatlandırılıp uzun mayalanmış tam buğday ekmeğinden alın. Kalamos’taki Taverna Filio’da Nikos ve Katerina Kalligeros nefis tuzlu ve tatlı turtaların yanında şarapta tavuk ve ev yapımı makarna gibi yemekler servis ediyor.

Ada ama anakara kadar zengin
Girit

Akdeniz’in en büyük 5’inci adası Girit, diğer Akdeniz adalarına oranla çok daha zengin bir biyoçeşitliliğe sahip. Ada mutfağı çoğumuzun düşündüğünün aksine otlardan ziyade kaliteli zeytinyağları, yavaş mayalanmış ekşi maya ekmekleri, bereketli deniz mahsulleri, meyveleri, serbest dolaşan küçükbaş hayvanları ve süt ürünleriyle şekillenmiş. Başkent Kandiye’den güneye doğru ilerleyip büyük övgü alan Lyrarakis Şaraphanesi’nde, vilana, dafni, thrapsathiri, plyto, liastos, liatiko gibi modern şaraplara dönüş türülen eski yerli üzüm çeşitlerini tadın. Birkaç kilometre ötedeki Choudetsi’de adanın en iyi restoranlarından biri var: Semeli. Burada morina yumurtasıyla hazırlanan taramosalata yani tarama, yabani yeşillik salatası xortosalata, ızgara kefalotyri peyniri ve ağır ateşte pişirilmiş yerel sığır etini (ki ada için nadir bir şey) deneyin. Yine bir diğer en iyi ise Kalamaki’deki restoran Delfinia Zaharias. Dülger, barbun ya da sinarit, o günün balığı neyse ilk iş onu sipariş edin ve beklerken kalamar, denizkestanesi, ahtapot gibi deniz ürünlerinden tadın. Adanın kuzey kıyısında, Venedik döneminden kalma etkileyici bir kasaba olan Rethymno’daki fırınlarda ballı tatlı hamurişleri ve 30 kilometre batıdaki Vrisses’te kalın kaymaklı koyun yoğurdundan tatmayı es geçmeyin.