Paylaş
Artık dizi veya filmin, hatta bazen tek bir sahnenin çekildiği yer bile turist akınına uğruyor. Televizyon turizmi bu yıl da yükselmeye devam edecek. Şanslıyız, dijital platformlarda Türk dizileri artıyor.
Uçak seyahatleri karbon salımının en yüksek olduğu yolculuk biçimi. Aynı mesafeyi demiryoluyla gitmek, uçağa kıyasla karbon ayak izimizi yüzde 90’a kadar azaltabiliyor. Yurtdışında bazı turizm şirketleri aktarmalı seyahatleri veya kısa mesafeli yolculukları artık tren, otobüs ve tekneyle planlıyor. 2023’te tren seyahatlerinin yemek deneyimleriyle daha da zenginleşip boyut atladığına tanık olacağız.
Elektrikli otomobille...
Karbon salımı demişken elektrikli araçları da unutmayalım. Ama şu da bir gerçek ki ben dahil çoğumuz elektrikli araçlarla uzun yolda ne yapacağımızı tam bilmiyoruz. Hele mevzu yabancı bir ülkede kiralık arabaysa... İşte bundan sonra benzinlik değil, şarj noktalarının aplikasyonları ve haritaları gündemde olacak. Hatta yoldan rezervasyon yapıp gittiğimiz an beklemeden arabayı şarj edebileceğiz.
Gezginlerin doğayla yeniden bağ kurma arzusu lüks markaların otel konseptlerini de etkiledi. Manikürlü çimlerin yerini çeltik tarlaları, üzüm bağları, aromaterapik bitki bahçeleri ve zeytin ağaçları aldı. Gıda kaynağına daha fazla ışık tutan menüler de bu tarz otellerin en önem verdiği şeylerden biri olacak.
Lüks konseptinin daima bir yeniliğe ihtiyacı oluyor ve konuklarını şaşırtmayı seviyorlar. Bu tarz otellerde bu yıl daha çok ‘uyku konsiyerji’ göreceğiz. Uzun uçuşların ardından hele de kısa süreliğine gittiyseniz kaliteli uyku uyumak zordur. Bazı oteller uyumanıza yardımcı olacak görevliler ayarlıyor. Onlar da uykunuzu getirecek müzikler, at kılından yapılmış antialerjik şilteler, özel yastıklar, hatta farklı ağırlıklarda battaniyeler, ortam sıcaklığının ayarlanması gibi yapay zekâdan da faydalanılan pek çok hizmeti sağlıyor.
Uzun seyahatte tek sorun uyku değil. Bünyenin gittiğimiz yere adapte olması ve bağışıklığın korunması var. Yeni nesil oteller adaptojenik menüler tasarlamaya başladılar. Bu menülerde vücudun stres, anksiyete ve yorgunlukla mücadele etmesine yardımcı olmak için Sibirya ginseng’i, Hint ginseng’i, tulsi (kutsal fesleğen) ve schisandra meyveleri gibi bitkilerin gücünden faydalanılıyor. Adaptojenik kokteyller, smoothie, latte ve çayları artık daha çok duyacağız.
Lonely Planet’ın 2023 en iyi gurme seyahat noktaları
Umbria-İtalya: Bölge Perugia, Orvieto, Assisi gibi şehirleri kapsıyor. Umbria’ya 2023’te düzenlenecek Umbria Caz Festivali ve ölümünün 500’üncü yıldönümünde çeşitli etkinliklerle anılacak olan Rönesans ustası Perugino sayesinde bu yıl daha çok turist akacak ve bölge mutfağı göz önüne çıkacak.
Fukuoka-Japonya: Fukuoka, adını kendi kurallarıyla yarattığı biyodinamik tarımla duyurmuş bir ada. Ürünlerinin kalitesiyle bilinen Japonya’nın standartlarının üzerinde tarım ürünü olan ada yemekseverlerin radarına girecek. Özellikle hakata rameni tüm dünyada daha çok duyulacak.
Lima-Peru: Peru aslında son 10 yılın gastronomik anlamda en merak edilen yerlerinden. En iyiler listesine giren şefleriyle, sokak yemekleriyle ve salaş lokantalarıyla Peru’nun mutfağı önlenemez yükselişini devam ettirecek. Özellikle ülkeye göçen Japonların yarattığı Nikkei mutfağından bu yıl daha sık bahsedeceğiz.
Kuala Lumpur-Malezya: Aklımıza önce doğal güzellikleri gelse de yemek tezgâhlarının sıralandığı sokakları, lezzetli atıştırmalıkların satıldığı pazarları ve canlı gece hayatıyla Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’u bu yıl daha çok konuşacağız.
Güney Afrika: Üzüm bağlarıyla gastronomi dünyasında kendine önemli bir yer edinmiş olan Güney Afrika artık yeni nesil şefleriyle gündemde. Şaraplar özel eşlikçilerle tamamlandıkça sadece şarap için değil, yemek için de ziyaret edilecek bir yer haline gelecek.
Not: Gezi rehberi yayıncısı Lonely Planet’ın listeye İstanbul’u eklememesi büyük eksiklik. Bu yıl Michelin’in gelmesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığımızın yaptığı tanıtımlarla pek çok tatsever, listesine İstanbul’u gurme seyahat olarak ekledi bile
Paylaş