İkinci bir kariyer çoğumuzun kanını kaynatıyor

Uluslararası Servis ve Lezzet Akademisi (USLA) İstanbul’un en şık AVM’lerinden Kanyon’un içine açtığı konsept şubeyle bir ilke imza attı. Mecidiyeköy’deki ilk yerleri duruyor, burası daha genç bir ekiple, gastronomi dünyasının renkliliğini vurgulayan ikinci kampüsleri.

2 bin 500 metrekarelik büyük bir alandalar. Burada öğrenci-misafir şeffaflığı var. Yani siz restoranda yemeğinizi yerken mutfakta ders alan öğrencileri izleyebiliyorsunuz. Onlar da yedikleriniz karşısında sizlerin verdiği tepkileri gözlemleyebiliyor.

Akademinin içindeki Gusto by USLA, öğrencilere pratik yapma imkânı veriyor.

Dışarıdan herkesin normal bir müşteri olarak gidebildiği Gusto by USLA bir akademi restoranı. Menüsü sık aralıklarla USLA’nın kurumsal şefi Cenk Akkaya öncülüğünde yenileniyor. Aynı şekilde kahve için de yeni oluşturdukları markaları Skola isimli bir kafe alanı var. Barista eğitimi alan öğrenciler tıpkı restoran tarafındaki gibi pratikte deneyim edinebiliyorlar. Ayrıca Chocolate by USLA isimli çikolata dükkânından ve USLA Patisserie’den de ürünler satın alabiliyorsunuz, bu ürünleri öğrencileri hazırlıyor.

Bunların tamamı bir araya gelince sürekli yaşayan, hareketliliğin eksik olmadığı, çok keyifli bir yer çıkmış ortaya. Ama tüm bunların yanında beni kalbimden vuran iki şey var. Biri; herkesin faydalanabileceği, kitabını okurken kahvesini içebileceği bir alan olması. Diğeriyse aslında mütevazılıkla çok dillendirmek istemedikleri bir sosyal sorumluluk projesi. Bu projeyle yetiştirme yurdunda yaşayan genç kadınlara meslek eğitimi veriyorlar. Yani gastronominin toplumun faydası için kullanılması olan sosyal gastronomiyi şahane bir şekilde sistemlerinin içine dahil etmişler. Bir de Afrikalı kadınların el emeği ürünlerinin satıldığı güzel bir hediyelik köşesi kurmuşlar. Kadınlara yapılan bu pozitif ayrımcılığın arkasındaysa USLA’nın genel koordinatörü Hülya Acar var.

MUTFAĞI OLMAYAN ÜNİVERSİTELER VAR

Hazır profesyonel bir mutfak okulunu anlatıyorken kafa karıştıran bir konuya da değinelim. Aşçılık okulu mu, yoksa üniversitede lisans eğitimi veren gastronomi ve mutfak sanatları bölümü mü seçilmeli? Mutfakta olmak bu kadar gözdeyken bu ikisi arasındaki farkı bilmek gerek. Üniversitedeki eğitim diğerine göre çok daha uzun. Çoğu, alanındaki yönüne kesin karar vermemiş gençler tarafından tercih ediliyor. Daha kısa vadeye yayılmış mutfak eğitimleriniyse genellikle ikinci kariyerini aşçılık olarak seçen daha ileri yaşta insanlar tercih ediyor. Maalesef üniversitelerdeki çoğu gastronomi bölümünün mutfağı bile yok. Pek de düşük sayılamayacak miktarlarda ücreti olan özel aşçılık okullarındaysa tatmin edici teknik donanım mevcut. Öte yandan üniversitelerdeki müfredatta işin tarihinden kültürüne, pazarlamasından yöneticilik eğitimine çok daha derin detaylar ve pastaneden klasik tekniklere mutfağın farklı alanlarında dersler var. Özel mutfak okullarında uzmanlaşmak istediğiniz alana odaklanabiliyorsunuz. Yani butik bir çikolatacı olmak için illa dört yıl okumaya gerek kalmayabiliyor. Ama aldığınız eğitimlerin uluslararası geçerliliği olup olmadığına da mutlaka dikkat etmeniz gerek.

 MEZUNLARIN YÜZDE 30’U ŞEF OLUYOR

Üniversite döneminde çoğumuzda kafa karışıklıkları had safhadaydı malum. İşte bu açıdan bakacak olursak bu dört yıl içinde gençler gastronominin hangi alanına daha çok ilgi duyduklarının idrakine varıp mezuniyet sonrası o alana yoğunlaşabiliyor. Yani gastronomi okuyan biri mutfakta olacak diye bir şart yok. Tam aksine eğitmenlerin gözlemlerine göre mezun olanların sadece yüzde 30 kadarı şeflik yolunda ilerliyor.

Özetle; USLA gibi mutfak akademileri sadece yemek pişirme yetisini geliştirmek isteyenlerden öte, özellikle kariyer değiştirenler veya mutfakta olmak istediklerine emin olanlar için rekabetin ve karmaşıklığın arttığı bir sektöre girmenin en hızlı ve etkili yolu. ‘İkinci kariyer’ çoğumuzun kanını kaynatan, kalbini çarptıran bir şey. Sektörde gördüğüm kadarıyla ikinci kariyerini mutfak olarak seçen 30’lu yaşındakiler sabır ve tutkularıyla tabaklarda ve damaklarda hissedilir farklar yaratıyor.

Yetiştirme yurdu öğrencilerine meslek eğitimi veriyor, Afrikalı kadınların el emeği ürünlerini satıyorlar.