Türkiye’de akademik stres

Son yıllarda, Türkiye’de akademik stres, artan bir endişe kaynağı haline gelmiştir. Özellikle YKS (Yükseköğretim Kurumları Sınavı) gibi yüksek riskli sınavların baskısı, öğrencilerin ruh sağlığını derinden etkilemektedir.

Haberin Devamı

Akademik stresin nedenlerini anlamak ve öğrenciler, ebeveynler ve öğretmenlerin bu yükü hafifletmek için neler yapabileceklerini incelemek, daha sağlıklı bir öğrenme ortamı yaratmak için önemlidir.

AKADEMİK STRESİN NEDENLERİ

Türkiye’deki akademik stres, sistemin yapısal ve kültürel özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Birçok araştırma, bu nedenlerin stres üzerindeki etkisini incelemiştir.

1-Sınav kaygısı ve yüksek rekabet: Eğitimde yoğun sınav baskısı, Türkiye’de öğrencilerin yaşadığı stresin önemli bir nedenidir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2019 yılında yayımladığı bir rapor, YKS ve LGS gibi sınavların öğrenciler üzerinde büyük bir stres kaynağı olduğunu doğrulamaktadır. Ayrıca, Uluslararası Eğitim ve Yetenek Gelişimi Araştırmaları (TALIS) 2018 raporuna göre, Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 56’sı sınavlardan dolayı stres yaşadığını belirtmiştir. Bu oran, OECD ortalamasının oldukça üzerindedir ve rekabetçi sınav sisteminin öğrencilerin zihinsel sağlığı üzerindeki etkisini gözler önüne sermektedir.

Haberin Devamı

2-Yoğun ders programları ve özel derslerin baskısı: Türkiye’deki eğitim sistemi genellikle yoğun bir müfredatla öğrencileri karşı karşıya bırakmaktadır. Erten, Şahin ve Aydın (2017) tarafından yapılan bir çalışmada, uzun ders saatlerinin ve yoğun programların öğrencilerde stres ve kaygı seviyelerini artırdığı ortaya konmuştur. Bu çalışmada, öğrencilerin yüzde 75’inin, özellikle sınavlara hazırlık sürecinde ekstra derslere katıldıkları ve bu süreçte fiziksel ve ruhsal olarak zorlandıkları belirtilmiştir.

3-Aile beklentileri ve toplumsal baskılar: Türkiye’de ailelerin çocuklarından akademik başarı beklentisi, öğrenciler üzerinde baskıyı artırmaktadır. “Aile Beklentileri ve Başarı Kaygısı Üzerine Bir İnceleme” adlı çalışmada (Kılıç ve Uysal, 2020), ebeveyn beklentilerinin öğrenciler üzerinde stres yarattığı ve özellikle başarısızlık korkusunun, ebeveynlerin yüksek beklentileri ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Çalışma, öğrencilerin yüzde 68’inin aile beklentilerinin streslerini artırdığını ifade ettiğini göstermektedir.

Haberin Devamı

AKADEMİK STRESİN ÖĞRENCİLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Akademik stresin öğrencilerin fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerinde ciddi etkileri olabilir. Türk Psikiyatri Dergisi’nde yayımlanan 2019 tarihli bir araştırma, yoğun stresin depresyon, kaygı bozukluğu ve tükenmişlik sendromuna yol açabileceğini belirtmiştir. Çalışma, lise ve üniversite öğrencilerinin yüzde 48’inin aşırı stres altında olduğunu ve bu durumun günlük yaşamlarını olumsuz etkilediğini ortaya koymuştur. Özellikle tükenmişlik sendromu, uzun vadeli stresin öğrencilerin akademik başarılarını ve genel yaşam kalitelerini nasıl etkileyebileceğini gözler önüne sermektedir.

ÖĞRENCİLER AKADEMİK STRESİ NASIL YÖNETEBİLİR?

Haberin Devamı

Öğrenciler, akademik stresi yönetmek için bazı stratejiler geliştirebilirler.

1-Zaman yönetimi: Türk Eğitim Bilimleri Dergisi’nde yayımlanan bir makaleye göre (Doğan ve Keskin, 2018), zaman yönetimi becerilerini geliştiren öğrencilerin stres seviyelerinde azalma görülmüştür. Bu çalışmada, planlı çalışma alışkanlıklarının, öğrencilere belirli zaman dilimlerinde ders çalışmayı ve dinlenmeyi dengeleme fırsatı sunduğu, bu sayede stresle başa çıkmada etkili olduğu belirtilmiştir.

2-Destek grupları ve sosyal destek: Sosyal destek sistemlerinin stresi azaltmada önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Örneğin, sosyal etkileşimlerin öğrencilerin duygusal dayanıklılıklarını artırdığı ve stresle başa çıkmalarına yardımcı olduğu bulunmuştur (Gün, 2020). Türkiye’de son yıllarda öğrenci dayanışma grupları yaygınlaşmakta ve bu grupların sınav dönemlerinde psikolojik destek sunduğu gözlemlenmektedir.

Haberin Devamı

EBEVEYNLER ÇOCUKLARINA NASIL DESTEK OLABİLİR?

Ebeveynlerin destekleyici yaklaşımları, öğrencilerin stresle başa çıkmalarında önemli bir rol oynar.

1-Açık iletişim ve destekleyici bir yaklaşım: Yapılan araştırmalar, ebeveynlerin çocuklarıyla açık ve destekleyici bir iletişim kurmalarının, çocukların stres seviyelerini azalttığını göstermektedir (Koca ve Güneş, 2021). Bu çalışmada, ebeveynlerin çocuklarının duygularını anlamaya çalışmaları ve onları yargılamadan dinlemelerinin, öğrencilerin kendilerini güvende hissetmelerini sağladığı ve streslerini azalttığı bulunmuştur.

2-Başarı odaklı olmak yerine çabayı övmek: 2022 yılında yayımlanan bir araştırmaya göre (Aslan ve Çelik), ebeveynlerin çocuklarının çabalarını övmesi, onların öz güvenini artırmakta ve başarı baskısını azaltmaktadır. Çalışma, ebeveynlerin notlardan çok öğrenme sürecine odaklanmalarının, çocukların akademik stresi daha sağlıklı yönetmelerine katkı sağladığını belirtmektedir.

Haberin Devamı

ÖĞRETMENLER AKADEMİK STRESİ AZALTMAK İÇİN NASIL YARDIMCI OLABİLİR?

Öğretmenlerin sınıfta yaratacağı olumlu ortam, öğrencilerin stres seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir.

1-Destekleyici bir sınıf ortamı yaratmak: 2019 yılında yapılan bir çalışmada (Şener ve Demir), sınıfta destekleyici bir atmosferin öğrencilerin stres seviyelerini düşürdüğü ve onların daha iyi performans göstermelerine yardımcı olduğu belirtilmiştir. Öğretmenlerin rekabet yerine iş birliğini teşvik etmeleri ve öğrencileri anlamaya çalışmaları, onların kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlar.

2-Psikolojik destek sunmak ve farkındalık yaratmak: Türkiye’de okullarda ruh sağlığı desteği sağlanması, öğrencilerin stresle başa çıkmaları için önemlidir. Kardeş ve Akdoğan’ın (2020) araştırması, okullarda rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin arttırılmasının, öğrencilerin akademik stresle başa çıkmalarına olumlu katkılar sunduğunu göstermektedir.

DAHA SAĞLIKLI BİR GELECEK İÇİN BİRLİKTE ÇALIŞMAK

Türkiye’de akademik stresin azaltılması, öğrenciler, ebeveynler ve öğretmenlerin ortak çabalarını gerektirir. Rekabetçi eğitim sisteminde, akademik başarı arayışını ruhsal ve duygusal sağlığın önüne koymak, öğrenciler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Türkiye’de akademik başarıya verilen önem, öğrencilerin kendilerini farklı yönlerden geliştirebilmeleri için fırsatlar sunarak dengelenmelidir. Ebeveynler ve öğretmenler, öğrencilerin sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda sağlıklı ve dengeli bir yaşam sürmelerine katkıda bulunacak şekilde destek vermelidir.

Günün Sözü: “Dünyayı değiştirme yolunda kullanacağınız en güçlü silah eğitimdir.” (Nelson Mandela)

EĞİTİMDEN, BİLİMDEN, BAŞÖĞRETMENİN İZİNDEN AYRILMADIĞINIZ AYDINLIK GÜNLERİNİZ OLSUN.

Yazarın Tüm Yazıları