Paylaş
Yıllar içerisinde bir farkındalık geliştirdim. Hangi ülkede yaşarsam yaşayayım fark ettim ki o ülkenin insanı yaşadığı ülkeye karşı son derece tahammülsüz ve eleştirel. Sağlık sistemini beğenmiyor, morgage sistemini beğenmiyor... Düşünün ki eğitimin beşiği İngiltere’de bile eğitim sisteminden şikâyet eden İngiliz veliler var. İstisnasız her metropol trafikten şikâyetçi ve herkes elinde olanı beğenmeme eğiliminde.
* * *
Girişte yönelttiğim soruya “kesin bizim ülkedir bu” diye içinden geçiren kaç kişi vardır kim bilir. Ama hayır efendim. AB’de en fazla işsiz ve eğitimsiz genç sayısına sahip ülke: İspanya.
* * *
İspanya’da nüfusun yüzde 17’si ne okuyor ne de çalışıyor. İspanya yıllardır süregelen bir belanın acısını çekiyor. 18-24 yaş arası ne okuyan ne de çalışan gençlerin oranının en yüksek olduğu Avrupa ülkelerinden biri olmaya devam ediyor.
En son ‘Bir Bakışta Eğitim 2023’ raporuna göre yüzde 17 ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ortalaması olan yüzde 15’in üzerinde olduğu görünüyor ve bu çok endişe verici bir oran.
* * *
AB ülkeleri arasında Çek Cumhuriyeti, İtalya ve Romanya daha yüksek yüzdelere sahipken (sırasıyla yüzde 31, yüzde 24 ve yüzde 22), Yunanistan da İspanya ile benzer bir yüzdeye sahip. Ölçeğin diğer ucunda ise aktif olmayan kişilerin yüzdesinin yüzde 10’un altında olduğu İsveç, Norveç ve Almanya yer alıyor.
SIRALAMADA İSPANYA NEDEN İLK SIRADA YER ALIYOR?
Savunmasız gençlerin okulu bırakma oranını azaltmak için çalışan Exit Vakfı’nın Genel Müdürü Nacho Sequeira’ya göre sorun etkileyici bir kombinasyon. Yani bir sürü bileşkenden oluşuyor.
1. Bazı ülkelerde 18 yaşına kadar zorunlu olan eğitim, İspanya’da 16’dır. İşin enteresan tarafı, 18 yaş altı hiç kimseyi işe almayan İspanya, neden 16 yaşına kadar eğitimi zorunlu kılmış! Yani 16-18 arası genç ne yapacak?
2. “Çoğu ülkede aktif olarak iş arayan işsizlerden çok daha fazla aktif olmayan insan var. Ancak İspanya’da bunun tersi geçerli. İş arayan ve iş bulamayan gençlerin sayısı daha fazla” diye açıklıyor.
3. Diğer bir sorun da eşleşme sorunu. Çalışmak isteyen ancak iş tekliflerinden yararlanmak için gerekli eğitime sahip olmayan gençler var. Yani genç ile eşleşen iş yok.
OECD analistlerinden Gara Rojas’a göre, farklı ülkelerin rakamlarını incelemek için yıllarını harcadı ve son gözlemlerinde İspanya’da bu konuda bir iyileşme görmüş. Gözlemlediği ve raporlarda yakaladığı şey, İspanya’nın verilerinin 2017’de yüzde 20’nin altına düştüğü, ardından 2021’de yüzde 19’a ve 2022’de yüzde 17’ye düştüğü.
Veriler, eğilimin son on yılda olumlu olduğunu gösteriyor ve OECD analistine göre 2022 rakamı, 2008’den bu yana en iyi rakamlardan biri. “Gelecekte düşüş eğiliminin devam edip etmeyeceğini zaman gösterecek” diye ekliyor Gara Rojas.
İSKANDİNAV ÜLKELERİNİN SIRRI NE?
İspanya’nın hali böyle iken diğer AB ülkeleri yıllardır rakamlarıyla övünüyor. Güney Avrupa ülkesinin sorunu hem istikrarsız bir iş gücü piyasası hem de bazen çok erken terk edilen bir eğitimdir, ancak diğer ülkelerin sırrı tam olarak öğrencilerin sınıftaki gelişimine dikkat etmektir. İsveçli Eğitim Uzmanı Per Kornhall, “İskandinav ülkelerinde uzun bir ‘ikinci şans eğitim sistemi’ geleneği olduğunu söylüyor. Bunun bir nedeni, refah devletinin sosyal demokratlar tarafından inşa edilmiş olması ve işçi sınıfından insanların eğitim alma olanağının önemli bir hedef olmasıdır.” İsveçli eğitim uzmanı diyor ki: “Yaşamın ilerleyen dönemlerinde çalışmaya başlamayı veya kaçırdığınız yerleri tamamlamayı mümkün kılan sistemlerin olması bu ülkeleri diğerlerinden ayırıyor ve başarılı kılıyor.”
Uzman tarafından vurgulanan bir diğer neden ise İsveç’te, belediyeleri okulu bırakan gençlerin takibinden sorumlu kılan mevzuatın ve daha fazla eğitim için yeterince iyi notlara sahip olmayan öğrenciler için özel lise programlarının veya meslek yüksek okullarının bulunmasıdır. Fransa, eğitime özel önem veren bir ülkenin bir başka örneğidir. OECD’den Gara Rojas, “Öğrencilere daha bireysel olarak yardımcı olabilmek için sınıfları daha küçük gruplara bölerek okuldan ayrılanların daha fazla olduğu bölgelerdeki öğrencilere yardım etmeye çalışıyorlar” diyor. “Ayrıca okulu bırakma riski taşıyan çocukların daha fazla olduğu okullara giden öğretmenlere daha fazla maaş ödeniyor” diye ekliyor. Öğretmenlere yönelik bu odaklanma, en deneyimli öğretmenlerin belirli okullara gönderildiği, okuldan ayrılma oranlarının daha düşük olduğu diğer ülkelerde de görülüyor; bu belki İspanya’nın da öğrenebileceği bir ders.
Anlaşılan o ki öğretmenlerin kıymeti hâlâ devam ediyor. Yaşadığımız ülkenin kıymeti de bilinmeye devam edilmeli bence.
GÜNÜN SÖZÜ
“Sözün kıymetini ‘lâl’ olandan, ekmeğin kıymetini ‘aç’ olandan, aşkın kıymetini ‘hiç’ olandan öğren.”
(Şems-i Tebrizi)
EĞİTİMDEN, BİLİMDEN, BAŞÖĞRETMEN’İN İZİNDEN AYRILMADIĞINIZ AYDINLIK GÜNLERİNİZ OLSUN.
Paylaş