Şu bildik mutsuz palyaço hikáyesi...

Hayatımda en sık duyduğum sorulardan birisinin "Meşhur Çapalar ile bir akrabalığınız var mı?" olmasıyla birlikte hayır abilerim ablalarım; on bin milyonuncu defa: yok- hayatımda meşhur Çapalar’dan birinin açmış olduğu bir gece kulübüne ya da restorana ayak basmışlığımın sayısı kaçtır bilmiyorum. Bir elin parmaklarını geçmez ama, ondan eminim.

Yine de gerek mekánın müdavimi olan arkadaşlarımdan, gerek sık sık basın ve medyada haberlerinin yer almasından dolayı, yazlığıyla kışlığıyla "Cahide tarzı eğlence"nin ne mene bir şey olduğundan tabii ki haberdarım.

En büyük atraksiyonun, kadın kıyafetiyle ortamları coşturan drag queen’ler olduğundan... O drag queen’lerin bir kısmının çoluk çocuk sahibi, evli barklı heteroseksüel erkekler olduğundan filan...

İzel’in, söz, müzik ve düzenlemesi Sinan Akçıl’a ait olan şarkısı Aşk Hakları’nın bu aralar müzik kanallarında dönmekte olan, remiks versiyona çekilmiş klibinde, kalabalık bir gece kulübünde (Cahide Sayfiye) yalnızları oynayan mahzun kadın İzel ile bu ekibin "Hala" lákaplı elemanı Atilla Beyazıt başrolleri paylaşıyor.

Kamil Aydın’ın yönettiği klip, 35 bin dolara mal olmuş. High definition kamera kullanılmış. Bunun yanında gece kulübünde süper eğlenen insan figürasyonu, İzel’in dans grubu ve 40 kişilik bir kast ekibinin elinden öpmüş.

Senaryo İzel’e aitmiş ve klipte, dışarıdan "renkli ve eğlenceli görünen gece hayatının içinde sakladığı hüzün, aşk, kavga, riya, dostluk" anlatılmaktaymış.

İzleyenler izlemeyenlere anlatsın: Bildiğiniz, kuliste neşeli makyajını silen hüzünlü palyaço hikáyesi: Gece boyunca onunla bununla sarmaş dolaş, ağız kulaklarda, eller havada eğlenen ve eğlendiren Hala Bey, gecenin sonunda kulise gidiyor, üzerini değiştiriyor, peruğunu çıkarıyor, makyajını siliyor ve aynaya uzun uzun bakıp, omuzlarını silkip şöyle bir "Pöh!"lüyor.

KARMAŞIK DÜŞÜNCELER İÇİNDEYİM

İzel deseniz, şarkının sözlerinden anladığımız kadarıyla zırt pırt kendisini sepetleyen manitası o gece onu yine terk etmiş olduğu için hüzünlü bir isyan içersinde şarkısını söylüyor ve eğleniyormuş taklidi bile yapma gereği bile duymuyor.

Güzel şarkı. Yani "Benim de aşk haklarım var" gibi; insanın zihnine "Bu ülkede hukukun işleyişi belli; git o zaman hakkını AİHM’de ara" şeklinde pespaye esprimsiler düşüren kimi yerleri hafiften uyuz kaşısa da ekranda dönen nice çöpe yüz basar.

Klip de keza; en azından bir yerlerine bir orijinalite katılsın diye üzerinde düşünülmüş, emek sarf edilmiş.

Bununla birlikte İzel, konservatuar kemençe bölümüne birincilikle girmiş, başarıyla mezun olmuş, eğitimli bir müzisyen. Ve hakikaten çok iyi bir vokal.

Yine de gözümüzün önünde büyüdüğü bunca senedir kendisiyle ilgili tam olarak nasıl bir hissiyata sahibim; en ufak bir fikrim yok.

Çok içeriden bir yerden ve çok sevdiğim Emanet albümü haricinde hiç de olmadı. Hatta galiba o zaman bile olmadı. Yani, albümdeki bir-iki şarkıyı aylar boyu döndür baba döndür dinlemişliğimiz var araba teybinde. Ama yine aynı albümden, o zamanlar çok sevilen Kızımız Olacaktı’ya tahammülüm yoktur.

Ya da ne bileyim, İzel bir kulüpte canlı söylüyordur; arkadaşlar gidelim demiştir. Bu gibi programlardan hiç hazzetmediğim hálde, İzel’i dinleyerek bir gece geçirmeye hiç mi hiç itirazım olmaz. Seve seve giderim.

Fakat bin yıl karşıma çıkmasın, nerelerde olduğuna dair bir merak aklımın ucundan geçmeyebilir, yokluğunu bile fark etmeyebilirim.

Böyleyken böyle...

Ha, "E ne diyorsun peki kardeşim?" diyenlere illa bir cevap vermek gerekiyorsa: Bilmiyorum.

Konu haksa hukuksa; bizim de kimi konular ve kişiler hakkında bir ömür muallakta kalma hakkımız var icabında. Yok mu azizim?
Yazarın Tüm Yazıları