Orijinal zenci katkılı İngilizce sözlü Türk albümü
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Geçtiğimiz ay, günlerden bir gün, akşamüstü saatleri, telefonum acı acı çaldı. Arayan Başbakan değildi. ABD Başkanı, hiç değildi. Arayan o telefon sohbeti vasıtasıyla müşerref olduğum Murat Ertuğrul isimli bir beyefendi...
İngilizce sözlü R&B tarzı, So Fluid isimli bir albüm çıkarmış olan Engin Aktaş’ın varlığından haberdar olup olmadığımı soruyor. Kendisi de bu albümün prodüktörü ve aynı zamanda şarkıların birçoğunun bestekárıymış. So Fluid’deki şarkıların, blues klásiği At Last ve Celine Dion’un seslendirdiği, şahsen tiksindiğim soul parçası Power of Love’ın cover’ı haricinde hepsinin sözlerini Engin Aktaş, kendisi yazmış.
Anlatıyor: Efendim, bu Engin Aktaş, erkeklerde çok nadir rastlanan soprano ses rengine, dört oktava yaklaşan vokal genişliğine sahipmiş. Celine Dion, Mariah Carey gibi kadın vokallerin bir buçuk oktav kadar pesine filan inebiliyormuş. R&B ve hiphop seslendiren modern zaman ’castrato’suymuş.
HAFİF TERTİP KOPTUM
Ayrıca klibinde "orijinal zenci"ler yer alıyormuş! Aynen böyle dedi. Sanki bunların Tayvan’da Çin’de filan sahteleri üretilip piyasaya sürülürmüş gibi... Bendeniz zenci ırkının bir numaralı değilsem de top ten’e güreşen, azılı bir fanı da olduğum için, takdir edersiniz ki o noktada hafif tertip kopmuşum.
Murat Bey, daha sonra kaleme aldığı e-postada hatırlattı, ben pek iyi hatırlamıyorum; o sırada şuurum tamamen yerinde değildi sanırım. Kendisinden izin de almadım ama e-postasından küçük bir alıntı yapacağım. Beyefendinin meramını sahibinin sesinden iletmek daha işlevsel olabilir hesabına:
"Adım Murat Ertuğrul. M.S.M. Müzik Evi şirketinden yazıyorum. Sizi yaklaşık iki hafta kadar önce tel. ile aramıştım. Klibimizden bahsederken orijinal zenci lafını kullandığımda koparak ’Bu andan itibaren küstahlaşabilirim, kusuruma bakmayın’ demiştiniz. Artık beni hatırladınız umarım. 1970 doğumluyum; sanırım aynı yaşlardayız. İlkokuldan sonra konservatuvar okudum. Yani işim sadece müzik; başka hiçbir işten anlamam. Malumunuz müzik endüstriyel mánáda iflasta, şartlar böyle iken Engin ile tanıştım.
Onun kendi alanında Türkiye’de rakipsiz olduğunu hemen anladım, iddia ediyorum daha beş sene kadar ona yakın bir ses Türkiye’de duyulmayacak. Belki beş sene sonra Avrupa’daki Türkler’den çıkabilir diye düşünüyorum. Amerika’da ve tüm dünyada hızla yükselen R&B ve hip-hop müzik tarzları Türkiye’de henüz üretilemiyor. Biz bunu başarmamıza rağmen, MTV ve Number 1’da klibimizi başarı ile çekip yayınlamamıza rağmen ve Amerika’da ilgi ile dinlenebilecek bir solistin ’Ben Türk’üm, ilk olarak albümü Türkiye’de çıkardım’ demesine rağmen, basından hiç ilgi görmedik.
Müslüman mahallesinde salyangoz sattığımızı düşünmeye başladım ama Türkiye’nin önünde sonunda İngilizce şarkılar söyleyen solistleri olacağını ama buna ilk soyunan biz olduğumuzdan, zorluklar çektiğimizi düşünüyorum. (...) Engin’i dinledikten sonra bir an düşünmenizi isterim, Türkiye’de tanıdığınız ve aklınıza gelen ya da gelmeyen hangi sanatçı Engin seviyesinde İngilizce şarkı söyleyebilir."
Şimdi, normalde, yok orijinal zenci muhabbetiydi, yok İngilizce R&B söyleyen Türk’e atfedilen bulunmaz Hint kumaşı primiydi, yok Celine Dion cover’ıydı... Bunlar benim en iyi hálükárda sadece ve sadece uyuzumu kaşır.
Üstelik basın ilgi göstermiyor gibi bir sitem de var, ama sırf bizim gazeteden bile Kutlu Özmakinacı olsun, Onur Baştürk olsun, yazarlar, albüm ve Engin Aktaş’la ilgili gayet olumlu yazılar yazmışlar. Yani o kalemden de ayrı gıcık kapmam lázım.
Enöndengidenyargımla, en bi’ kötücül gözümle, hain hain diktim nazarlarımı Engin Aktaş’ın üzerine...
Gelin görün ki albümü dinleyip klibi izleyince... Yahu adam hakikaten çok iyi.
Ses şahane; telaffuz şapşahane... Müzikler ve altyapı gayet başarılı. Klip deseniz, Forgive Me Honey adlı şarkıya, bir gece kulübünde çekilmiş, tipik MTV’lik, gayet temiz bir dans klibi.
HARARETLE TAVSİYE EDİLİR
En orijinalinden (!) zenciler de var hakikaten. Hatta Allah sizi inandırsın, bunlardan biri Tony, (Obinna Iheme) rap’iyle şarkıya eşlik de ediyor.
Orijinallerden Tony Bey, sadece Forgive Me Honey’de değil, albümde birkaç şarkıda eşlik ediyor Aktaş’a; onu da ayrıca belirtelim.
Ergenlik dönemlerinden beri özellikle albümü yerleştirip de R&B dinlemişliğim pek yoktur; iki-üç gündür bilgisayarda mütemadiyen So Fluid dönüyor. Janrın meraklısına hararetle tavsiye edilir. Yabancı muadillerinin pek çoğuna beş basar.
Demem o ki, R&B meraklılarına; "Bakınız yerli malı bir sanatçı o biçim Amerikan havaları çığırıyor" hesabına değil, bu tarzın iyi bir ürünü olduğu için Engin Aktaş’ın So Fluid’i hararetle tavsiye edilir. Kinayem varsa iki gözüm önüme aksın. Arada uyuza çalan birkaç kelam ettiysek, hálá o ’orijinal zenci’ muhabbetinin şokunu üzerimden atamadığımdandır; bu da böyle biline...